• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Dert bir değil…

22 Aralık 2021
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Son dönemde Kosova ve Bosna’da yaşanan gerginlikler sebebiyle, tüm dikkatler Sırplara ve Rusya üzerine odaklandı. Ancak Batı sınırımızdaki ortodoks duvarının bir parçası olan Yunanlıları ve Amerika’yı da ihmal etmeyelim.

Nasıl ki, Kosova ve Bosna’daki suni krizlerin asıl sebebi Sırplar değilse; Türk milletinin Batı sınırında yaşadığı sorunların asıl sebebi de Yunanlılar değildir. 

Yunanlılar, bize düşman olamayacak kadar küçük bir kuvvettir. Milletimiz, Yunanlılarla baş başa kalınca, onları mahvetmiştir. 

Karşımızdaki asıl tehlike/düşman Amerika’dır. 

Amerika bu millete ebediyen dost olmaz. Bugün de yarın da Amerikan dostluğuna inanlar, aldanırlar. Amerika’nın yegâne gayesi, memleketimizi parçalamaktır. 

Bu konuyla ilgili birçok örnek verebilirim.

İşte, bir tanesi: Amerikan Başkanı Thomas Woodrow Wilson’a Türkiye’ye atanacak büyükelçinin kim olacağını sorarlar. Wilson, şu cevabı verir: “Türkiye diye bir devlet yok ki, elçi göndermeye ihtiyaç olsun!”

Geride kalan bunca yıla rağmen, Amerika’nın Türkiye’ye bakışı değişmemiştir. Halen, Türkiye’yi yok saymaya devam etmektedir. Biraz daha yakına gelelim: Irak’ın işgali ve Süleymaniye şehrindeki Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesini örnek gösterelim.

Bir örnek daha: Türkiye Cumhuriyeti, Amerika’dan, güneyimizde yuvalanan bölücü terör örgütü ile mücadele etmesini bekliyor. Amerika, tüm ısrarlara rağmen, PKK/YPG’ye hiçbir müdahalede bulunmuyor. Aksine her türlü silah ve lojistik yardımı yapıyor.

Listeyi uzatmak, elbette, mümkün…

Amerika, Kıbrıs Barış Harekâtı’na karşı çıkmış, bu yüzden Türkiye’ye ambargo uygulamıştır. Hatta haşhaş üretimine bile müdahale etmiştir.

Eşref Bitlis Paşa’nın kimler tarafından şehit edildiği veya Ermenileri asıl kimlerin kışkırttığı sorularının cevabı da aynı adresi işaret etmektedir.

Ege denizindeki ortak tatbikatta, Amerikan savaş gemilerinden atılan füze ile en seçkin savaş gemilerimizden birisi olan Muavenet batırılmıştır.

Türkiye’deki 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin, Gezi kalkışması, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin arkasında Amerika’nın olduğu, herkesin malumudur.

Meselenin ne kadar hayati olduğunu göstermek için, birkaç örnek daha verelim.

İşgalci Yunan askerlerini İzmir’e çıkaran filonun içinde Amerikan gemilerinin olduğunu biliyoruz. Yunan askerlerinin İzmir’den tahliyesi esnasında da Amerikan gemileri görev almıştır. Ayrıca Amerika, Lozan Barış Anlaşmasını imzalamaya yanaşmamıştır. Şu günlerde Montrö’yü delmek için çalıştığını da hesaba katalım.

Şimdi, yazdıklarımıza sıcak ve konumuzla ilgili bir örnek daha ekleyelim.

Yunanistan’da; Stefanovic, Larisa, Selanik, Kavala, Dedeağaç ve Girit’te, Amerika Birleşik Devletleri’nin üsleri var.

Dedeağaç ve Larisa’daki hava ve deniz üsleri geçen yıl açıldı. Tarihe dikkat: Lozan Anlaşması’nın yıldönümünden bir gün önce…

Dedeağaç bölgesinde kara harekâtına yönelik, 20 bin kişilik bir birlik ve tanklar da bulunduruluyor.

Kâğıt üzerinde…

Dedeağaç’ta kurulan hava üssünün asli amacı, Amerika’nın, gerekli hallerde Bulgaristan üzerinden Karadeniz’e çıkması ve böylece Rusya’yı Karadeniz’de zorlamaktır. Aynı zamanda Rusya’yı Ukrayna ve Gürcistan’dan çıkarmaya çalışmaktır.

Öte yandan, Larissa’da kurulan hava üssü de Amerika’nın ivedilikle Karadeniz’e çıkması ve hava kuvvetleriyle, Rusya üzerinde baskı oluşturmasıdır.

Bununla birlikte bu üslerdeki Amerikan varlığının başka gerekçeleri var.

Amerika, Yunanistan’daki bu üsler üzerinden Türkiye’nin önünü kesmeyi hedefliyor. Ülkemizin bölge üzerindeki caydırıcılık gücüne darbe vurmayı amaçlıyor.

Bu üsler, doğrudan Amerika’nın elindeki en iyi savunma silahlarıyla donatılıdır. Patriot gibi önemli hava savunma silahları, bu üstlerde yer alacaktır.

Lafı dolandırmadan söyleyelim: Bunlar, bizim yeni bir cephemizdir.

Hal böyle olunca: Yunanistan ve Amerika, bölgede sadece Rusya’yı karşılarına almış olmuyor. Bizi de doğrudan hedef tahtasına oturtuyorlar.

Ege’deki kıta sahanlığı, hava sahası ve münhasır ekonomik bölge ile ilgili meselelerde sadece Yunanistan’ı değil, fiilen, Amerika’yı da karşımızda buluyoruz.

Amerika ile Karadeniz, Akdeniz ve Batı Türkistan (Balkan) coğrafyasındaki diğer bölgelerde de karşı karşıya gelmemiz kuvvetle muhtemeldir.

Amerika’nın fenalıkları saymakla bitmez. Fakat bize ayrılan yer bitti.

Özetle: Bugün neremiz kanıyorsa, orada, Amerika’nın parmağı vardır. Yarın kiminle ve nerede sorun yaşama ihtimalimiz varsa, orada Amerika’nın hesabı vardır. Bin yıllık emeğimizle birlikte haysiyetimizi, birikimlerimizle birlikte özgürlüğümüzü de hedef alıyorlar. Daha azına razı değiller.

Tetikteyiz, tedirginiz ama korkmuyoruz.

Elbette direneceğiz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Amerika'dan korkmayan devletmi kaldı dünyada? Eskiden Yugoslavya diye bir devlet vardı bugün yoktur. Türkiye birazda eski Yugoslavya'ya benzemektedir. Allah sonumuzu hayır etsin, ABD bir şey kafasına koymuşşa mutlaka yapacaktır. Ruslar ve Çinliler bile ABD ile baş edemiyorlar. Koskoca Sovyetler bile ABD karşısında dayanamadı. ABD, önümüzdeki yüz yıl dünyanın başına beladır.

Alperen

Gavurdan korkan onun gibi olsun. Gelecekleri varsa görecekleride var.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23