• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Ünlülerin Köleleştirdiği Gençlik RTÜK Cezalarına Tepkili

08 Ocak 2018
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

Günlerdir RTÜK’ün kestiği cezalara verilen tepkileri takip ediyorum.

Tabii ki Hürriyet gazetesinin bazı yazarları başta olmak üzere, çeşitli basın mensupları, sol çevreler, bazı şarkıcılar ve televizyoncular anlam veremedikleri bu cezalara öfke kusuyorlar.

Ama özellikle ünlüler dünyasının meslek ahlakını, toplumsal duyarlılığını, zeka düzeyini anlayamamış olanlara bu tür zamanlar önemli bir fırsat sunuyor.

Tüm gösteri dünyası değişik biçimlerde yapılan istismar ve teşhir üzerine kuruluyken devletin bir organı çıkıyor ve onların rutin kabul ettikleri bir durumu sakıncalı bularak ceza kesiyor.

Ne beklersiniz? Toplumun önünde olan sanatçılar (!) buna şık ve zeka dolu bir tavır koysunlar…

Ama öyle olmuyor ve yalnızca belli bazı isimlerden tepki yükseliyor.

Gösteri dünyasının büyük kısmı sanki uzayda yaşıyormuşçasına olup bitenlere karşı adeta üç maymunu oynuyorlar…

Gösterilen tepkilere gelirsek…

Tepki gösterenlerin yaptıkları şecaat arz ederken sirkatini söyleyen merd-i kıptinin gülünç haline benziyor.

Mesela Sabah’tan Yüksel Aytuğ, TV8’e kesilen dans cezası için : Ben size dizilerde, reklamlarda, yarışmalarda çocukların istismar edildiği onlarca örnek verebilirim.” diyor.

Yani tek istismar yapan Acun medya değilmiş, bu işin içinde istismar yapan başka firmalar da varmış, Yüksel Bey bunları yakinen takip ediyormuş ve istenilmesi halinde onlarca örnek verebilirmiş…

Yüksel Bey, neden bu örnekleri vermiyorsunuz ki?

Çocuk istismarı bir tek Yeni Akit’in ele alması gereken bir konu gibi mi görünüyor sizlere?

Televizyonla ilgili yazmak, yılbaşı gecesi kimin daha baştan çıkarıcı giyindiği ile ilgili kalem oynatmaktan ibaret  bir şey değil ki!

Niye söylemiyorsunuz?

Neden susuyorsunuz?  

Burada söz konusu olan çocuklar…

Birileri çocukların masumiyetlerini adice ticaretlerine alet ediyorsa ve siz de bunu biliyorsanız, bu durumda söylemeniz gerekmez mi?

Susmak ayıp değil mi? 

Çocuk istismarı yapanlar kimler?

Söyleyin de bilelim Yüksel Bey…

O işgal ettiğiniz köşenin bunları dillendirerek kamuoyunu bilgilendirmek dışında bir anlamı yok ki zaten? 

DİĞER POPÇULAR DA EROTİK KLİP ÇEKİYOR

Hadise diyor ki: “Bir kadın bir aşkı anlatan ve yansıtan sahneler çekince erotik oluyor ama erkeklerin kadın mankenler/oyuncularla çektikleri sahneler nedense hiç ama hiç erotik kategorisine girmiyor.”

Yani, klibim erotik değildir, demiyor. Aynısını erkekler de çekiyorlar, onlara neden ceza  kesmiyorsunuz demek istiyor. Haklısınız…Biz de tam olarak bunu söylüyoruz zaten. Ayrım yapılmadan sırtını erotizme dayayarak var olan tüm müzisyenlerin kliplerine hak ettikleri ceza kesilmeli diyoruz. 

Sadece kliplerde de değil üstelik dizilerde, reklamlarda, internette erotizmin araçsallaştırılarak tüketimin vitrini haline getirilmesine son verilsin istiyoruz.

Fatih Altaylı ise kliplerde erotizmin gayet “normal” olduğunu söylüyor.

Klibe bakıp bakıp erotizm içeren dişine dokunur bir şey bulamayan Ertuğrul Özkök ise RTÜK’ün cezaya değer gördüğü sahnelerin “gündelik” şeyler olduğunu söylüyor…

TÜM ELEŞTİRİLER GÖZDEN GEÇİRİLDİĞİNDE ORTAYA ŞU ÇIKIYOR:

Herkes görüntülerin erotizm içerdiğinde hemfikir.

Ancak, başkaları yapıyor diye onlara da anlayış gösterilmesini istiyorlar.

Mesela dizilerde kliplerdekinden daha fazla erotizm olduğunu söylüyorlar ki bizim de üstüne basa basa söylediğimiz bu!

Bir başka önemli noktaysa erotizmin yaptıkları işin bir parçası olduğu, bu yüzden de normal karşılanması gerektiğini düşünmeleri.

Özellikle basın mensuplarının cezaları yererken sergiledikleri yaklaşım bu yönde…

Çocukların yetişkin programlarında dans ettirilerek eğlencenin öznesi haline getirilmelerine de benzer şekilde bakıyorlar.

Cinselliği ve çocuk istismarını kendileri normal gördükleri gibi toplumun bütün kesimlerinin de normal görmesini istiyorlar.

Daha da ileri giderek, inandırıcılıktan uzak ve sersemce, “Boyun eğmeyeceğiz, daha çok izleyeceğiz ve izlettireceğiz!” diyorlar.

Ancak istedikleri şey vatandaşları korumaya yönelik çıkarılmış yasa ve kanunlara tamamen aykırı bir niteliğe sahip.  

TCK’nın 226. maddesi  “Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri aleni gösterme, görülebilecek şekilde sergileme, okuma, okutma, söyleme, söyletme ve bedenin cinsel obje haline getirildiği resimleri sergileme müstehcenlik suçunu oluşturur.” diyerek müstehcen görüntülerin kullanılamayacağını söylüyor.

Televizyon yayınlarıyla ilgili 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin (n) ve (s) fıkraları televizyon yayınları hakkında, “müstehcen olamaz” ve “kadını istismar edemez” diyor açıkça…

Dolayısıyla kanunlar net…

Ve ünlülerin talepleri kanunlara aykırı…

Çünkü yasa ve kanunlar ünlülerin çıkarlarını değil, toplumsal ahlakın muhafazasını öngörüyor.

EN KAYGI VERİCİ TEPKİLER

Erotizm, istismar ve ahlakilik üzerine dönen bir tartışmada muhalif olarak kimi görmek sizi geleceğiniz adına kaygılandırır.

Gençler değil mi?

Evet maalesef gençler, popüler kültürün aralıksız propagandası sayesinde artık iyi ile kötünün tanımlarını ters yüz etmiş durumdalar.

Bedenlerini teşhir ederek para kazanan bu ünlülerin en büyük savunucusu da zevkperestleştirilmiş bu gençler.

Bizim gençlerimiz…

İnsanın gerçekten içi acıyor.

Toplumun en güçlü olması gereken yanı, akıl almaz bir cehaletin ve içinden çıkılmaz bir hazcılığın kurbanı haline getirilmiş.

Aileleri de dahil hayatlarında çok ama çok az şeyi böyle şiddetle savunan bu çocuklar yalnızca görsel lezzet sunan ünlülerin kölesi olmuş durumdalar, çok yazık…

Doğru, “ünlülerin yaptıkları”; yanlış, “ünlülerin yapmadıkları” olarak kabul ediliyor gençler tarafından. Bu yüzden doğru ve yanlışın tek belirleyicisi olan ünlülere biri bir şey söylediğinde deliye dönüyorlar…

Ve hala insanlar çıkıp “Ne olacak canım, müzik programı ya da dizi izlemekle?” diyerek popüler kültürün yıkıcı gücünü hafife alabiliyorlar.

İşte sonuç ortada, Din’in KÖTÜ VE ÇİRKİN gördüğünü İYİ VE GÜZEL kabul eden bir gençlik büyütüyoruz evlerimizde.

Masum gördüğümüz popüler kültür, gözümüzün önünde din aleyhtarı bir gençlik yetiştiriyor, geçmiş olsun… 

ÜNLÜLER DÜNYASINDA CEZALARA İLİŞKİN CILIZ YAKINMALAR SÜRECEĞE BENZİYOR…

Çünkü mevcut cezalar ünlülerin ticari menfaatlerine dokunuyor.

Düşünün, erotizme izin verilmediğinde, erotik yayınlar şiddetli cezaya çarptırıldığında işsiz kalacak ne kadar çok müzisyen var.

Çocuk istismarı şiddetle cezalandırıldığı takdirde kepenkleri kapatacak bir sürü yayın var televizyonda.

Dizilerde şiddetin yüceltilmesine ceza uygularsanız en çok izlenen bir çok dizi kuşa dönmez mi?

Artık neyle kendilerini izletebilirler ki?

 “Sanatta ahlak” istememelerinin nedeni de işte bu! İstemiyorlar çünkü “ahlak” ticaretlerine mani oluyor…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23