Sosyal medya sahtekarları yurtdışına mı kaçacaklar, yoksa ..!
Sosyal medya sahtekarları yurtdışına mı kaçacaklar, yoksa ..!
ALİ KARAHASANOĞLU
Medyadaki ahlaksızlığı görüyor musunuz?
Ya sosyal medyadaki ahlaksızları?
Akit’in haberine montaj ile kelime ekliyorlar..
Sonra Akit’in linç etmeye kalkışıyorlar..
Hodri meydan dediğimizde ise..
Kişi kişi kendilerine Akit mensuplarını hedef seçip, ev adreslerini kendilerince ifşa edip, korkutmak istiyorlar..
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanının, Kurban Bayramı birinci gününde geçirdiği kaza ile ilgili haberimizi montajlayarak, değiştirdiler.
Kim yaptı bunu?
Sosyal medyayı daha hâlâ bir düzene koyamayan AK Parti iktidarının gevşekliğinin de sayesinde, sosyal medyada isimsiz hesaplardan birisi..
Sitemizin görüntüsünü alıyorlar.. Cerçeveyi aynı bırakıp.
İçindeki haberin metnini değiştiriyorlar..
Yılların gazetesi olduğunu iddia eden Sözcü..
Yıllardır bu ülkede ona buna “ahlak dersi” vermeye kalkan Halk tv..
Ve Cumhuriyet gazetesi..
Hiç sorgulamadan, kaynağına bakmadan, bodoslamadan Akit’i infaz etmeye kalkıyorlar..
Gerçeği manşetten veriyoruz.
“Sizin gösterdiğiniz o kelime, bizim haberimizde yok” diyoruz..
Ama muhataplarda dürüstlük, tutarlılık, ahlak nerde?
Alt hesaplardan saldırıları devam ettiriyorlar..
En nihayetinde, yaptıkları ahlaksızlığı karikatür ile ifade ediyoruz..
Akit’e iftira atan sosyal medyadaki trolü, Akit’e dokunduğu an, çarpılmış şekilde çiziyoruz..
Ahlaksızlar tekrar saldırıya geçiyorlar..
“Elektriğe çarpılan kişi, sosyal medya trolü olan, Akit’e iftira atan kişi değil, şu kişi” diyorlar..
Be avanaklar..
Karikatürü anlamadı iseniz..
Akit’e parmağı ile dokunan o sosyal medya trolünün çizildiğini anlamadı iseniz..
Arkasında yazılı, “iftira atan kişi” yazısını da mı okuyamadınız..
İftira atan kişi diye, sizin aptallığınızı bilerek, fazladan yazılmış yazıyı da mı okuma kabiliyetiniz yok?
Düne kadar “Karikatür üzerinden basın özgürlüğüne eleştiri getirilir mi, böyle bir şey olur mu?” diye ter ter tepinenler..
Şimdi kalkmışlar, bir karikatür üzerinden, Akit’i canlı canlı yemeye çalışıyorlar..
Ben size hatırlatayım..
Siz Akit’i yiyemezsiniz..
Akit size büyük gelir..
Yemeye çalışırken, boğulursunuz, Akit’e bir şeycik olmaz..
Çünkü biz, sizin gibi korkaklardan, sahtekarlardan, yalancılardan değiliz..
Yolsuzluk yapan İBB’nin başkanından, iştirak müdürlerine kadar hepsini ölümüne savunan soytarılar..
Akit’e saldırarak, susturmaya kalkıyorlar..
Aslında sorun ne Manisa.
Ne belediye başkanı..
Onların sorunu, Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmak..
Ekrem İmamoğlu’na haddini bildiren Akit’i susturmak..
Oysa kimler geldi, kimler geçti..
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, basın toplantısı düzenledi..
“Akit gibi gazetelerle, mevcut kanunlarla mücadele edemiyoruz. Yunanistan’dan terörle mücadele kanunu ithal etmeliyiz’” dedi..
O Vural Savaş, emekli olduğu günden sonra, yüzüne bakan olmadı..
Ama Akit, dürüst çizgisinden milim taviz vermeden, yoluna devam ediyor..
Kimse şöyle bir şey anlamasın..
“Biz bildiğimizi okuruz.. Kimseye hesap vermeyiz..”
Asla..
Dünkü yazımın başlığı, “Haydi vicdan” idi..
İBB’de yolsuzlukların merkezinde genel müdürlük yapan bir hanımefendinin, cezaevinde gördüğünü iddia ettiği yanlış olduğunu öne sürdüğü muameleyi aktarıp, kendisine ve avukatlarına, ailesine çağrıda bulunmuştum.
“Buyrun, sorularımıza cevap verin, sizin de hakkınız çiğnendi ise, korumak için kalemimizi kullanalım” demiştim..
Kendisini daha önce tanımıyordum..
Ama vicdanım bu yazıyı yazmamı emretti.
Yazdım..
Bekledim ki, bir mağduriyetleri var ise, bir haksız tutuklama, bir haksız muameleye maruz kaldılarsa..
Ya ailesinden birisi, ya avukatı, ya bir iş arkadaşı, “Gerçek şudur. Şu suçlama yapılmış, ama kesinlikle ilgisi yok” desin..
Hani nerdeler?
Bir tanesi çıkıp, açıklama yapamıyor.
Ama kendi mahallelerine ait gazetelerde, “Yerde yatıyorum. Cezaevinde bir ranzam bile yok” diye haberler yaptırıyorlar..
Ama cevaplarını da alıyorlar.
Sosyal medyada bir kullanıcı, bu haberin altına, Medya A.Ş.’nin Yönetim Kurul Başkanı Murat Ongun’un havuzlu villasına gönderme yaparak, Medya A.Ş.’nin genel müdürü pozisyonundaki bir hanım için, “Bir havuzlu villam bile yok ne zaman diyeceksiniz” paylaşımı yapmış..
Evet, biri İBB’nin iştirak şirketinin yönetim kurulu başkanı..
Paraya para demiyor..
“350 bin lira gelirim var, ama 450 bin TL’lik kirası olan havuzlu villada oturmak, benim hakkım” diyor..
Aynı şirketin genel müdürü ise, bize mağduriyet edebiyatı yapıyor..
Haydi ordan, riyakarlar..
Hepiniz suçlusunuz..
Hepiniz, cezaevini çoktan hak ettiniz..
“Silkele de göreyim” dediğinde, o hokkabaza alkış tuttunuz..
“Vız gelir, tırıs gider” diyen soytarıya, şakşakcılık yaptınız..
Sadece bunlarla yetinseniz, “Bugün olmazsa, yarın, bir gün hesabı sorulur. Acele etmeye gerek yok” der, es geçerdim..
Ama beslediğiniz trollerle, kimi zaman dürüst medyanın en önde giden gazetesine saldırdınız..
Haydi biz, bu saldırılara, bu linçlere alışığız..
Sizin saldırılarınızla, ilkeli yayıncılığımıza ara verecek değiliz..
Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanının ölmüş annesine küfür eden edepsizleri, sosyal medya hesaplarınızda, kahraman gibi gösterdiniz..
Heyyy..
Akit’i linç etmeye kalkışan güruh..
Hepinizi tek tek kayda alıyorum..
Cumhurbaşkanı’nın annesine küfür edip, sonra “Ben sosyal medya hesabımı satmıştım. O sattığım kişi de şu an İtalya’da. Onu tutuklayamazsınız ki.. Keh keh keh” diyen ahlaksızları, tahliye de olsalar, ettikleri küfürlerin hesabını soracağız, yargının gerekli cezayı vermesi için takipten bir an için dahi, geri durmayacağız..
O küfürbaza destek çıkanlardan da, şu ana kadar savcı önüne çıkmayanların hepsini..
Bir tane eksik bırakmaksızın..
Küfüre destek verenlerin hepsini, ettikleri küfürün yargı önünde hesabını vermeleri için, gerekli mücadeleyi yapacağız..
Hodri meydan..
Bakalım “Benim dayandığım bir avukatım var” diyenler.. O avukatın, sahte hesaplardan atılan iftiraların delilleri ortaya çıkarıldığında, nasıl çaresiz kaldığını gördüklerinde, Ekrem abilerinden gelecek fonlarla da artık işi devam ettiremeyeceklerini gördüklerinde, yurtdışına mı kaçacaklar, yoksa isimlerini mi değiştirecekler, göreceğiz..