• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

ÖTV artışı; solcu kemalistler, fakirden mi zenginden mi yana?

26 Temmuz 2025
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

ÖTV artışı; solcu kemalistler, fakirden mi zenginden mi yana?

ALİ KARAHASANOĞLU

Dürüst bir soru yöneltiyorum..

Solculara, kemalistlere, dar gelirli insanların haklarını savunduklarını iddia edenlere..

Emeklilerin aldıkları maaşın miktarı üzerinden, algı üzerine algı yapanlara..

Türkiye’deki asgari ücret ile Avrupa’daki asgari ücreti karşılaştırmaya kalkanlara..

Siz kimden yanasınız?

Somut örnekleri de vereyim..

Özel Tüketim Vergisinde, değişiklik yapıldı. Genel mahiyette bir artış var, ama özellikle lüks araçların Özel Tüketim Vergisi büyük oranda artırıldı..

“Pazara gidip, domatesin fiyatına bakıp, almadan geri dönen insanlarımız var” diyen Sözcü ekibi, Cumhuriyet ekibi, Karar ekibi; lütfen samimi şekilde cevap versin: “Domates almaya gidip, fiyatı sebebi ile alamadan geri dönen insanımız, şimdi tam kendisine lüks bir araç satın alacak iken, ÖTV’deki yüksek oranda artış sebebi ile ‘Ben bu lüks aracı satın alamam’ deyip, geri dönmesine ilişkin bir boşverin gerçekliği, hikaye bile yazmaları mümkün mü?”

Domates alamayan insanımız, lüks aracı nasıl satın alabilir ki, ÖTV’deki artış, onu satın almaktan vazgeçirsin..

Ama lüks araçtaki ÖTV artışına itiraz ediyorlar..

ÖTV artışının sebebi ne?

Gelir adaletsizliğini önlemek, azaltmak..

Vatandaşımız domatesi daha ucuza yiyebilsin diye, lüks araç satın alabilecek olanlardan, biraz daha fazla vergi toplayabilmek..

Buna, solcular niye itiraz ediyor?

17 bin lirayı bile bulmadığını söyledikleri en az emekli maaşı ile geçinmeye çalışan insanların haklarını savunduklarını iddia eden emekçi dostları, niye lüks araç alanların cebinden çıkacak üç lirayı bu kadar çok düşünüyorlar?

Anlamak mümkün değil..

Gelir adaletsizliği olduğunu söyleyenler, kendileri. 

Biz de bu tespite katılıyoruz. Ama bu tespitin, Ak Parti iktidarı döneminde oluşan bir adaletsizlik değil, Ak Parti iktidarı döneminde küçük küçük oranlarda da olsa azalan, ama yeterli oranda azalmadığını söylediğimiz bir adaletsizlik olduğunu söylüyoruz.

Lüks araçlarda ÖTV artışı olduğunda da, “helal olsun Ak Parti iktidarına.. Zenginden vergi toplamakta kararlı” diyoruz..

Lüks araçlardaki kadar olmasa da, diğer araçlarda da kısmen ÖTV artışı var..

Buna itirazın da yüksek sesle dillendirilmesi, bu solcuların gerçek yüzünü gösteriyor..

Bir yandan “Çöpten ekmek toplayan” diye algı üzerine algı yapıyorlar..

Diğer yandan, ülkenin her yerinde toplu ulaşım araçları hizmeti var iken, özel aracı vazgeçilmez bir ihtiyaçmış gibi göstermeye kalkıyorlar.

“Dar gelirli insanlar, artık bir araç bile alamayacak” diyorlar..

“Asgari ücretli vatandaşımız, çoğu muhafazakar ailede olduğu üzere, eşi çalışmıyorsa, maaşını kiraya mı versin, yiyeceği mi, giyeceğe mi” sorusu beni düşündürür..

Ama birisi bana derse ki, “Asgari ücretli vatandaş, bu maaşla nasıl araç alsın?”

Cevabım net: “Almayıversin.”

Şu olur; Ak Parti iktidarı öncesinde, ülke genelinde herkesin aracı vardır. Ak Parti iktidarında bu araç sayısı azalır, insanların araç alma potansiyeli geriler. “Dünkü konforumuz gitmiş” der, itiraz ederim..

Ama ülkedeki araç sayısı, 2002 yılında Ak Parti iktidara geldiğinde 4 milyon 600 bin iken.. O tarihteki nüfusumuz 65 milyon olduğuna ve yuvarlak hesap 15 milyon hanenin dörtte birinin aracı var iken.. Araç sayısı, toplam nüfusun % 7’sine tekabül ederken.

2024 yılında binek araç sayımız 15.5 milyona çıkmış ise..

85 milyon nüfusumuzun, yuvarlak hesap 22 milyon haneye tekabül ettiği ve buna göre de hane sayımızın dörtte biri değil, yarısı araç sahibi olmuş ise..

Nüfusa oranladığınızda, araç sayısı % 7 oranından % 17 oranına çıkmış ise.. 

Haydi, dar gelirli insanların durumları iyileşti demeyelim.. En azından, dar gelirli insan sayısının azaldığı bir gerçek değil midir?

Nüfus sadece % 30 artıyor.

Ama araç sayısı 4 katı oluyor..

Şu solcular, kemalistler, mankafalar bize izah etsinler, ülke geriye gidiyorsa, bu artışlar ne anlama geliyor?

Dolayısı ile araç alımı sırasındaki ÖTV artışı, aslında asgari ücretlilerin, emekli maaşı ile geçinenlerin aleyhine değildir..

Tam aksine, onların da hayatlarını biraz daha iyileştirmek için, gelir seviyesi yüksek olanlardan alınıp, dar gelirlilerden alınan vergiyi azaltma amacının bir sonucudur..

Ama zenginlerden ana tavır alıp, asgari ücretliyi savunuyormuş gibi yapan solcuların bu bakış açısındaki sakatlık, ilk değil.

Daha önce de..

Devletin, elektrik tüketiminde her bir haneye verdiği destek, yıllık 1000 KW’nin üzerinde harcaması olanlar için, azaltıldı.

Bu ne anlama geliyor?

Evinde aydınlatma, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve benzeri aletler bulunan evler, elektrik sarfiyatında, eskiden olduğu gibi devlet desteğini almaya devam edecekler. Elektrik harcaması 1.000 TL ise, 650 civarında bir fatura ödeyecekler..

Ama..

Evi, üç katlı olanlar. Mutfağında, yatak odasında ayrı ayrı kliması olanlar.. Villada yaşayanlar. Devletin elektrik desteğinden, eskisi gibi dar gelirler oranında değil, daha az yararlanacaklar.

Bir kıyamet koptu ki..

Sanırsınız, etlerinden et kopartıldı..

Be vicdansızlar..

Yapılan sadece, zenginin elektrik faturasına devlet desteğinin azaltılmasından ibaret.. Dar gelirlinin elektrik faturası ise, aynı.

CHP’lilerden başlayın, İP’lilere kadar, kimler kimler yalanlar eşliğinde, villa sahiplerinin elektrik faturasının artırılmasına itiraz ettiler..

Zenginden yana olduklarını gösterdiler..

Vukuat iki ile mi sınırlı?

Hayır.

Yurtdışına çıkış harcında da aynı sahtekarlığı yaptılar..

Affedersiniz beyler.. 

“Çöpten yiyecek topluyor” dediğiniz, benim tahminim 85 milyondan sadece, devletin elinin şu veya bu sebeple ulaşamadığı üç beş kişi ya vardır, ya yoktur....

Ama söyler misiniz..

85 milyon insanın içinden, yurtdışına çıkan insan sayımız kaç ki, o yurtdışına üç günlük tatil için bile gitmeye kalkanların gelirleri az mı ki, verecekleri 1.500 TL’yi sorun ettiniz? Sanki o 1.500 TL, pazardan satılamayan ürünleri toplayan vatandaş ödeyecekmiş gibi algı yaptınız? 

Asgari ücretli hangi vatandaşımız, yurtdışına çıkabiliyor? Hangi emeklimiz, yurtdışına nasıl çıkabilir ki, “yurtdışına çıkış harcı 1.500 TL yapılmak isteniyor. Yandık, kül olduk” manşetleri attınız?

Aynı algı operasyonunu, yüksek değerli taşınmazları olduğu halde düşük emlak vergisi ödeyenlerde de yapıldı.. Bir tane dairesi olup; emekli vesair istisnasından yararlanamayan vatandaşlarımızla, yalısı olduğu halde aynı oranda emlak vergisi ödeyenlerde artışa gidilmesinde de aynı ahlaksızlığı yaptılar.

Ne örnekler getirdiler bize..

“Çöpten yiyecek toplayan kadın” örneğinden..

“Boğazda yalısı var ama. Ne yapsın 85 yaşındaki teyze, yalıyı.. Orada kalıyor, bir ayda eline sadece bir maaş geçiyor. Onunla da ancak geçinebiliyor. Şimdi bu yaşlı teyze, diğerlerine göre daha yüksek emlak vergisini nasıl ödesin” diye ter ter tepindiler..

Zenginden yana oldular.

Yalısı olup, geliri yüksek olmadığını ileri sürdükleri, gerçekte zengin, ama eline az para geçiyor gibi görünen insanlara..

“Satsın yalısını. Veya yalıyı kiraya versin, kendisi mütevazı bir dairede otursun. Kira ile de, yükselen emlak vergisini ödesin” dediğimizde.

“Size ne, mal onun değil mi, ister satar, ister oturur” dediler.. Hatta o emlak vergisi artışını ertelettirdiler..

Şimdi söyler misiniz, bu solcular, “Dar gelirli insanlardan, emeklilerden, asgari ücretlilerden mi yanalar. Yoksa zenginlerden mi yanalar?”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Sen kendin toplu taşıma ile mi ise gelip gidiyorsun. 

Gargamel

Bardağın dolu tarafını göstermekte bir maharetlisin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23