• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Muhalefetin beyin yakan söylemleri!

22 Temmuz 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Gelin bugün motorları yakalım..

Beyin yakan aktüel söylemlerden bahsedelim..

Türkiye gündemini meşgul eden, akıl-mantık fukarası söylemlerden örnekler sunalım..

İstanbul Sözleşmesi ile başlayalım..

“Saadet Partisi ve genel başkanı Temel Karamollaoğlu kefilimizdir” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde bir hafta içinde döneceklerini vaad ettikleri İstanbul Sözleşmesi için, artık, “24 saat içinde döneceğiz” diyor..

Saadet Partisi’nde, “Biz buna kefil değiliz” açıklaması yok..

Tam aksine, Milli Gazete başlık atıyor:

“Milli Görüş’ün zaferi” diyor.

Ne için diyor bunu?

“Kod adı İstanbul Sözleşmesi” baş yazıları eşliğinde, CHP’nin 24 saatte geri dönüleceğini vaad ettiği anlaşmanın iptal edilmesi ve açılan davanın reddedilmesi için diyor..

Şimdi gelin de söyleyin, motor yandı mı, yanmadı mı?

Ama ülkede öyle olaylar yaşanıyor ki..

Motor her daim su kaynatıyor.

Onunla kalmıyor..

Resmen yanıyor..

Ali Babacan konuşuyor:

“Diyalog kuruyoruz. İşbirliği yapmıyoruz”

Ne için söylüyor, bunu?

HDP ile ilişkileri için..

Diyalog ne? İşbirliği ne?

Veya..

Diyalog, sadece konuşmak ise..

Seçimde birlikte aynı adayı göstermek, aynı listeden milletvekili adayı göstermek değil ise..

Diyalog ile siz ne kazanabileceksiniz ki, ilişkinizi bu yönde sürdürüyorsunuz.

Yok, diyalog deyip, halkın gözünden kaçırıp, aslında işbirliği yapıyor iseniz..

Eninde sonunda halkın önüne sandık geldiğinde, foyanız ortaya çıkmayacak mı?

Ki..

Soyut ifadelerle, gerçekleri gizlemeye çalışıyorsunuz..

“Dürüst politika” söylemi ile sahneye çıkıp, dansözlüğün en kralını yapmaya kalkıyorsunuz..

6’lı ittifakın Ahmet Davutoğlu’su ne alemde?

O da milletin motorunu yaktırma peşinde..

Davutoğlu konuşuyor:

“Bu kış ekonomik şartlar bağlamında bazı olaylar yaşanabileceğinden endişe ediyorum” diyor..

Sonra devam ediyor, “Böyle şeylerin şuyuu vukuundan beterdir” diyor..

İyi de..

Şuyuunu yapan kim?

Davutoğlu..

Vukuu henüz ortada yok..

O zaman vukuundan daha beterini yapan kim olmuş oluyor?

Ahmet Davutoğlu’nun bizzat kendisi..

O zaman bir savcı, Davutoğlu’nun yakasına yapışsa, “Sen ekonomik şartlar bağlamında bazı olaylar yaşanması için altyapı hazırlığı içinde misin?” dese, muhterem ne cevap verir, acaba?

Ki, Davutoğlu ustaca “ekonomik şartlar” diyor ama..

Devamında öyle cümleler kuruyor ki..

Konuşmanın medyaya yansıması, siyasi iktidarın seçim öncesinde ülkeyi güvenlik açısından karıştıracağı anlamına gelen başlıklar eşliğinde oluyor..

Şu ifade de, Davutoğlu’nun:

“Ne yazık ki, bugünkü iktidarın iktidarda kalmak için kullanmayacağı şey yok!”

Benim motor yine yandı..

Daha iki yıl önce, bugünlerdeki sonucu tahmin edip “CHP ile yol yürür müsünüz” diye sorduğumuz Ahmet Davutoğlu, “Sen ne diyorsun kardeşim, benim hayatım, CHP zihniyeti ile mücadelede geçmiş” dediği halde.

Şimdi gelmiş, CHP’ye teslim olmuş..

Bir de Tayyip Erdoğan’ı suçluyor, “Kullanmayacağı şey yoktur” diye..

Aman ya Rabbi, sen bizim aklımızı koru!

Bu arada 6’lı ittifakın 6’sı da, ayrı yönlere giderlerken, birbirlerine öylesine sıkı sıkıya kenetlenmişler ki..

Sonunda sürmanşetimizdeki tespiti bize yaptırdılar: “6 el de direksiyonda, ama istikametleri farklı!”

Gerçekten de.

Biri sağa gitmeye çalışıyor..

Diğeri eski alışkanlığı sola gitmek için, direksiyonu sola kıvırmaya çalışıyor..

İçlerinde “en sağdan gitmemiz zorunlu” diyen de var..

Liberallikten, “direksiyonu tutmayalım, arabanın kendisi gider” diyen de..

Tam bu noktada, Yeni Asya’nın kendi kalesine attığı golün karikatürü geliyor gözümün önüne..

Allah ibret almaları için, uyanmaları için, nasıl da şaşırtıyor, insanları..

Tam da 6’lı ittifakın birbirlerine benzemeyen partilerden oluştuğunun yoğun olarak söylendiği bir süreçte..

Karikatürde bir fil..

Fili tarif etmeye çalışan 5 ama..

Burda biraz uyanmışlar..

Tarif eden ama sayısını 6 yapmamışlar..

Amalar, 15 Temmuz’u tarif ediyorlar..

Kimi “kumpas” diyor. 

Kimi “Destan” diyor.

Kimi “çakma” diyor.

Kimi “lütuf” diyor..

Kimi “Tiyatro” diyor..

Evet, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “haşhaşilikte sınır tanımayan bu örgütün, çok daha ileri tarihte yapacakları darbede, belki çok daha fazla kayıp verirdik. Erken harekete geçmeleri, ülke için bir Lütuf” mealinde açıklaması var ama..

Gelecek Partisi’nin tepesindeki isim, düne kadar “destan” diye tarif ediyordu, 15 Temmuz’u..

Tiyatro, CHP’nin Pensilvanya’dan iktibas ederek yaptığı tanımlama idi..

Kumpas’ı da Meral Akşener’den duymuştuk sanki.. 

Bizde motor yine yandı..

Bu 6’lı ittifak, söylemleri ile daha bize çok motorlar yaktıracak..

6’lı ittifakın medyası da, partileri aratmıyor.

Cumhuriyet’te bir haber: “Kaç dediler, şimdi korkuyorlar” diye başlık atarak, Sezgin Baran Korkmaz’ın, ABD’ye iade edilmesi ile ilgili gelişmeleri yazmışlar..

Güya, Sezgin Baran Korkmaz’a, Türkiye’de İçişleri Bakanlığı’nda “Kaç, yurtdışına git şeklinde tavsiye yapılmış. Şimdi ise.. ABD’ye iade edilmesinden korku duyuluyormuş!”

İçişleri Bakanlığı, bir adama, “ABD’den kaç” diyecek ise..

Türkiye’den dışarıya kaç” niye desin ki?

“Aman Türkiye’den dışarıya çıkma, seni alırlar” demesi, daha mantıklı değil mi?

Ama motor yakan siyasiler gibi, gazeteciler de aynı yolun yolcusu..

ABD hazinesini dolandıranların, para gönderdiği Sezgin Baran Korkmaz olayını da, dolandırılan ABD değil de, Türkiye imiş gibi göstermeye kalkışmaları yetmemiş..

Şimdi bir de..

“ABD’de konuşacak, Türk yetkililer korkuyor” diye algı oluşturuyorlar..

Sezgin Baran Korkmaz konuşursa, ABD’yi nasıl dolandırdığını konuşur..

Türkiye’yi dolandıramamış ki, Türkiye aleyhine bir şey söyleyecek olsun..

Ha, “ABD’yi dolandırıp, parayı Türkiye’ye şöyle şöyle götürdük” diyecek olursa..

Onu da Türkiye değil, dolandırılma şapşallığını gösteren ABD’liler düşünsün..

Yani!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

Ysptıkları yapamiyacakların aynısı olacağından toplumda hiç bir karşılıkları yoktur,

Sıkıntı

Evet doğru söylüyorsun. "Sezgin Baran Korkmaz konuşursa, ABD’yi nasıl dolandırdığını konuşur." Ama, ABD'den dolandırdığı paraları Türkiye'de aklamak için kimlerle iş tuttuğunu da konuşursa o zaman sıkıntı işte.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23