• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

İzmir Tabip Odası’ndan sahtekârlığa devam!

30 Aralık 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, Ankara Tabip Odası derken.

İzmir Tabip Odası biraz geç kalmış.

Sağlık Bakanlığı’nın açıklama yaptığını, yalanlarını yüzlerine şamar gibi yapıştırdığını takip edememiş olmalılar ki..

“Doktorlarımız yurtdışına göç ediyor” yalanını, binbirinci defa tekrarlamışlar..

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca iki hafta önce, “İyi hal belgesi alan her hekimin yurt dışına gittiğini iddia edenler toplumu özellikle yanıltıyor. Geçen yıl iyi hal belgesi alanların hepsi değil, üçte biri yurt dışına gitmişti” dedi.

Devam etmişti: “Hekimler özelden kamuya, yurt dışından Türkiye’ye dönüyor. 2022’de 450 hekim yurt dışına gitmişti, 55’i geri döndü. 16 Aralık itibarıyla 2023’te yurt dışına giden hekim sayısı 395. Hem gidenlerin sayısı azaldı hem de 28 hekim geri döndü.”

Ama nasıl doktor oldularsa.

Hatta açıklamayı bizzat yapmak için basın mensuplarının karşısına geçenlerden ikisi profesör olduğuna göre, bunlar nasıl profesör olmuşlarsa.

Bunlara kim, nasıl can emanet edebiliyorsa..

İsimlerini de vereyim:

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Kültürsay.. Üçüncü isim de uzman doktor imiş: Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Uzm. Dr. F. Yüce Ayhan..

Önceki gün yaptıkları açıklamada diyorlar ki:

“Bu sene yaklaşık 3000 hekimimiz yani, toplam mezun miktarının ¼’lük kısmına tekabül eden sayıda hekimimiz TTBden iyi hal belgesi almıştır. ‘Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz’ övgüsünden, ‘Giderlerse gitsinler’ sövgüsüne evrilen bir dönüşümün girdabında sadece hekimler değil ülkeyi terk edenler. Geçen yıl yaklaşık 14.000 yüksek okul mezunu gencimiz ülkemizi terketti.”

Şimdi ben, bu profesör olmuş, ama rakamlarla milletin aklını iğdiş eden hokkabazlara ne diyeyim.

Sağlık Bakanı orada..

“İyi hal belgesi almak, yurtdışına gitmek anlamına gelmiyor” diyor.

Varsa itirazınız, “Sağlık Bakanı’nın açıklaması, şu açıdan yanlıştır” dersiniz, cevap verirsiniz.

Ama hokkabazlık yapıp.

Profesör unvanlarınızı kullanıp, Sağlık Bakanı’nın açıklamasına hiç cevap vermeden, bilmiyor numarasına yatarak, “Ülkeyi terk edenler sadece hekimler değil” derseniz..

Siz bilim adamı olamazsınız.

Siz rakamlarla sahtekârlık yapan, ideolojik militanlar olursunuz..

Sağlık Bakanı, “2023’te yurtdışına giden hekim sayısı 395” diye açıklama yaptıktan sonra. 

Siz bu resmi rakamı kullanmadan, yine iyi hal belgesi alan hekim sayısı 3 bin derseniz..

Sıradan kişiler, cehaletinden böyle bir yanlışlık yapabilir, bakanın açıklamasından habersiz olabilirler ama.

Siz “okumuş adamlar” olarak kendinizi tanıttığınıza göre, bir de seçilmiş yöneticilere ahkam kestiğinize göre, seçilmiş yöneticilerin icraatına, “Şu da yanlış, bu da yanlış, o hepten yanlış” kibirli tavrı ile eleştiri getirdiğinize göre..

Sizinkine ancak sahtekârlık, ya da militan körlüğü denir..

Açıklamada, Tabip Odası ile ne ilgisi var ise, “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” projesinin okullarda aktif edilmesine de itiraz var..

Çevre ve değerlerimizle ne kavgaları var ise..

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadrolarının okullarımızda da ek hizmet yapmasına, “genç dimağları dogmatik, biat kültürüyle doldurarak bağımlı, özgür düşünemeyen, bilimsel anlayıştan yoksun kitleler yaratarak ileride sadece emir kulu kullanılacak bireyler yetiştirme...” diyerek kinlerini kusmuşlar..

Biat kültürü de sizde..

Emir kulluğu da sizde..

Bakan açıklıyor, “395”.. Siz öyle bir yerden emir almışsınız, sorgulama yapabilme cesaretinizi öyle kaybetmişsiniz ki, rezil olmayı bile göze alarak, utanmadan yine “3000” diyorsunuz..

Sahtekârlık yaptığınızı gizlemek için de, “iyi hal belgesi” ile başlayıp, cümleyi “ülkemizi terketti” ile bitiriyorsunuz.

Aklınız sıra, “Biz ‘ülkeyi terkeden sayısı 3000’ demedik” savunması yapacaksınız, öyle mi?

Halkın inançlı insanlarını biat kültürü ile suçlayıp, kendileri biat kültürünün kralına imza atan riyakârlar!

Bilimden bahseden hokkabazlar..

Hodri meydan..

Suçladığınız Sağlık Bakanı mı doğru söylüyor, siz mi?

Bakan mı sahtekârlık yapıyor, siz mi?

Haydi çıkın, söyleyin..

Bu adamlar, “biat kültürü”, “dogmatik”, “bağımlı”, “özgür düşünemeyen”, “bilimsel anlayıştan yoksun kitleler”, “emir kulu” ifadeleri ile bu milletin öz değerlerine sahip çıkan insanlarına hakaret ediyorlar ama..

Bu sıfatların hepsini, kendi üzerlerinde taşıyorlar..

Biat kültürüne sahip olanlar sizsiniz..

Ki; hukukçu olmadığınız halde, boyunuzu aşacak şekilde, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki ihtilafa burnunuzu sokuyorsunuz..

“Can Atalay’ın AYM tarafından verilen ikinci kez hak ihlali kararının yine 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hiç alakasız bir şekilde Yargıtay’a göndermesi, artık Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ilga edilmesi anlamını taşımaktadır” derken, tam da biat kültürünü, emir kulu olduğunuzu ispatlıyorsunuz..Anayasa’nın 154. maddesini, hiç okudunuz mu? Biliyorum, “Biz Tıp kitaplarını okumadık ki, bir de Anayasa’yı okuyalım” diyeceksiniz..Yakışır size..

“Özgür düşünme” imiş..

Siz özgür düşünebilseydiniz, ideolojik militan olmasaydınız..

“Yüksek Öğretim Kalite Kurulu tarafından açıklanan veriler son iki yılda 728.490 üniversite öğrencisisin yüksek öğretimi terk ettiğini göstermektedir. Bu rakam bazı ülkelerin toplam üniversite öğrenci sayısından fazladır” cümlesini kurarken, iki saniye düşünürdünüz..

Öve öve bitiremediğiniz, “Ekonomik Özgürlük Endeksi”nde, “Akademik Özgürlük Endeksi’nde bizden çok daha ilerde gösterdiğiniz ve nüfusu bize benzer olan ülkelerdeki üniversite öğrenci sayısı, bizdekilerin sadece terk edenleri kadar ise..

Bunu bir de, “İşe bak ya. Adamlar üniversiteye hiç de değer vermiyorlar. Bizde terk edenler bile, onların devam eden öğrencileri kadar. Bizde devam edenler ise, onlarınkini üçe dörde katlıyor” demeniz gerekirdi..

Ama sizde o kafa nerede?

Biat kültürü ile yetişmişsiniz..

Özgür düşünemiyorsunuz..

Emir kulu olmuşsunuz..

Sözcü gazetesinin yalanları ile.. Cumhuriyet gazetesinin iftiraları ile sabah kalkıyorsunuz. Akşam DEMleniyorsunuz..

Sözcü’deki yalan haberleri, tabip odası unvanı ile açıklamanıza koyuyorsunuz.

“Bunlar doğru mu?” diye küçücük bir araştırma yapma ihtiyacı bile hissetmiyorsunuz..

CHP Genel Başkanı Özgür Özel yumurtladı, İzmir Tabip Odası da açıklamasında tekrarlamış:

“İktidarın amaç ve hedeflerini kamuoyu ile şeffaf biçimde paylaşmadığı, bazı sınır ötesi askeri harekatlar ya da yurt içindeki terör eylemleri nedeniyle birçok gencimiz hayatını kaybetmektedir.” PKK diye bir terör örgütü yok. 40 bin insanımızı bombalarla, silahlarla öldüren örgüt yok.. Basılan karakollarımız yok.. Devlet durup dururken, sınır ötesi operasyon mu yapıyor?

Sınırını, amacını bilmediklerini söyledikleri operasyonlar için, bu cümleyi kuran riyakârlar, bakın aynı açıklamada, artık PKK’nın bile istismarına son verdiği Uludere olayı hakkında ne demişler:

“Bugün 28 aralık. 12 sene önce 2011’de Roboski’de 14 tanesi çocuk olmak üzere 34 vatandaşımız katledildi ve burada da maalesef ağır bir hukuksuzluk ile, ...” 

Ne diyordu bu riyakârlar, “Amacını ve sınırını bilmediğimiz”.

Sınırı ve amacı işte o, riyakâr herifler..

“Roboski’de kaçakçı diye, insanlar öldürülmesin. Terör sınır dışında kontrol altına alınsın.. Kaçakçı, kaçakçı olduğu için onun cezasını alsın. Terörist de, teröristliğin cezasını bulsun diye, sınır ötesinde operasyon yapıyoruz.. Sınırdan kaçak olarak geçiş yapanların içindeki 14 çocuk için üzüntünüzü belirtirken, bir de o çocukları kaçakçılıkta kullananlara itiraz etseydiniz ya.. “Bu çocukları, teröristlerin geçtiği yerlerde, kaçakçılık yaptıranlar kimler, hangi HDP yöneticileri, bu parti niye kapatılmıyor” deseydiniz ya.. “Bu çocuklar niçin okulda değil de, PKK’lılarla bir gün kaçakçılık, bir gün silah alışverişinde kullanılıyor” deseydiniz ya..Çocuklarını terör örgütünden kurtarmak istedikleri için HDP önünde 5 yıldır bekleyen Diyarbakır Anneleri için de, bir cümle kursaydınız ya.. 

Körlüğü, biat kültürünü, bilimsel düşünememeyi görüyor musunuz..

Bir de çıkmışlar, doktorluk yapıyorlar..

Bu isimlerle sınırlı tutarak söylüyorum, hangi vatandaş, ÇEDES’e karşı, Diyanet’e karşı, Yargıtay’a karşı, sınır ötesi operasyonlara karşı.. “Karşıyım abi karşı” diyen bu adamlara, gidip de canlarını emanet eder?

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Biz size doktor olamazsiniz demedik, insan olamazsiniz dedik

.......

ÖZCAN ŞAHİN

GÜNAYDIN HERZAMANKİ GİBİ BIR KURULUŞU ELE ALIP VERYANSIN ETMİŞSİNİZ EFENDİM
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23