• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Dünyanın gözü Türkiye’de olunca!

14 Kasım 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Bir yandan Karadeniz’deki doğalgazı çıkartma noktasında son aşamaya geldi iseniz..

Diğer yandan Akdeniz’deki doğalgaz araştırmalarında, ABD’nin, AB’nin posta koymalarına,  Yunanistan üzerinden tehditlerine boyun eğmeyip, “Hakkımızdır, söke söke alırız” dik duruşunu gösteriyorsanız..

AK Parti iktidarına alternatif gibi gösterilen 6’lı masanın partileri bile, ABD ve AB’ın talimatları çerçevesinde “Akdeniz’de maceracı söylem” ifadeleri ile, mevcutta yapılanları hakkımız değilmiş gibi göstermeye kalkıştığı dönemde, “Kimseye eyvallah etmeyiz. Bir gece ansızın gelebiliriz” söylemini dünyaya haykırıyorsanız..

Rusya’nın Ukrayna’ya savaş ilan ettiği bir dönemde, iki devlet ile birden eşit mesafede durma titizliğini hayata geçirip, tahıl koridoru açılmasını sağlıyor, dünyanın ezilmiş ülkelerinin açlık ile imtihanında ellerinden tutuyorsanız..

40 yıllık terörün sonunu getirmek üzere, sınır ötesinde yaptığınız operasyonlara hız verip, nokta koymak üzere atacağınız nihai adım öncesinde, “Kimyasal silah kullanıyor” iftiralarına maruz kalacak kadar, karşınızdakileri kızdırdı iseniz..

Emperyalist devletlerin, bir yandan PKK eliyle, bir yandan DAEŞ eliyle, sizi ortak hedef seçerek saldırılarını organize ettikleri bir süreçte isek..

Esed’i devirmek için yola çıkan ABD, “Esed’den sonra, dindar bir yönetim Suriye’de işbaşına gelebilir” endişesi ile, ilk hedefinden vazgeçip, şimdi Türkiye’yi göçmen sorunu ile başbaşa bırakmış iken.. Türkiye, “Göçmen sorununu nasıl çözeriz” ekseninde nokta atışlar yapmaya başladı ise..

FETÖ tasfiye edilmeden önce, hemen her hafta güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar ile, sivil insanların bulunduğu ortamlardaki saldırılar ile, birbirini takip eden ihanetlerin faillleri, Suriye’den, Irak’tan, hatta ABD’den alınıp getirilip, mahkeme önünde hepsinin hesabı sorulmaya başlanmış ise..

Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için, terörist bir saldırı yapılması, muhtemeldi..

Buna yönelik haberler de, emniyet tarafından yapılıyordu..

Hatta öyle ki..

Benzer saldırıları, güvenlik güçlerinin önlediği, canlı bombaların yakalandığı açıklamaları yapılıyor, ama birileri “muhalifleri susturmak için, canlı bomba yakalandı haberleri yapılıyor. Aslında böyle bir şey yok” karalamaları ile, Türkiye’nin hedef seçildiğine ilişkin bilgilerin üstünü örtmeye çalışıyordu..

Dün ikindi saatlerinde İstanbul Taksim’de patlatılan bomba, Türkiye’nin tüm dünyanın hedefinde olduğunu bir defa daha bize gösterdi..

Eski yıllarda çok daha sık yaşanan bu terör saldırıları, uzun süredir Türkiye’nin gündeminden düşmüştü..

Ancak Türkiye’nin, dünya gündemindeki oyun kurucu rolünü her geçen gün daha da yaygınlaştırıyor olması, karanlık odakların yeni planlar eşliğinde karşımıza çıkmak için fırsat kolladığını da bize gösteriyordu.

Dün o fırsatı yakaladıklarını düşündüler..

Bombayı patlattılar..

Ama Türkiye’nin, artık eski Türkiye olmadığı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ağzından, sadece teröristlere değil, sadece olayın faillerine değil, esas olması gereken şekilde, olayın arkasındaki karanlık ellere de, “Takibinizdeyiz” mesajı verildi..

Gerçekten de..

Bir bomba, bir kişiye verilir, patlatılır..

Hatta, değişik beyin yıkamalarla, değişik algılarla canlı bombalar bile temin edilebilir..

Saldırının görünür faili ile yetinirseniz..

Arka plandaki hainler, yeni yeni saldırıların organizatörlüğü ile, tekrar tekrar karşınıza çıkarlar..

Arka plandaki faillerin üzerine gidilmesi, bu açıdan önemlidir..

Ve bu kararlılık, bugün Türkiye tarafından gösterilmektedir..

Artık iktidar-muhalefet kavgası bir tarafa bırakılıp, ne güvenlik güçlerimizin, ne de sivillerin hiçbir zarar görmeyeceği, huzurlu bir Türkiye’nin inşası için, elbirliği ile hareket etmenin vakti gelmiştir..

Terör örgütleri lehine yapılacak tüm açıklamalar, iktidarı ile muhalefeti ile, tüm siyasi partiler tarafından en sert şekilde kınanmalı, tavır alınmalıdır..

Terör, “ama-mama” denilmeden mahkum edilmelidir..

“Benim teröristim iyidir” mantığı, terkedilmelidir..

Bir gün PKK..

Ertesi günü DAEŞ...

Ama ikisinin de hedefi, Türkiye’nin huzuru..

İkisinin de ortak amacı.

Belki kendileri bile farkında değildir..

ABD’nin menfaatleri, AB’ın menfaatleridir..

Avrupa ülkelerinde, benzer saldırılar yaşandığında, temel hak ve özgürlükleri nasıl askıya aldıklarını gördük..

ABD’nin, sadece 11 Eylül saldırısını bahane ederek, Irak’ı nasıl işgal ettiğini gördük..

Ama, 11 Eylül saldırılarındaki can kaybının kat kat fazla kayıp verdiğimiz PKK terör örgütü için, ABD’nin hâlâ Türkiye ile ortak işbirliğine gitmediği..

Hatta, PKK’nın versiyon farkı ile adlandırıldığı PYD’ye, bizzat ABD’nin silah verdiği bir dünyada yaşıyoruz..

Kemalisti ile, dindarı ile, iktidar yanlısı ile muhalifi ile..

Herkes birlik olmalı..

ABD’nin ayak oyunları ile, “DAEŞ’e karşı silah yardımı yapıyoruz” mavalları eşliğinde PYD’ye verdiği silahların artık sonlandırılması gerektiği, A’dan Z’ye her görüşten, her kesimden insan tarafından artık dillendirilmeli..

“Bu söylem, AK Parti’ye yarar.. Bu söylem, muhalefetin iktidarı devirme çabasını zorlaştırır” kısır tartışmalarını bir kenara bırakmamız gerekir..

Bugün iktidarı devirmek için işinize geldiği için sessiz kaldığınız o terör organizasyonları, yarın siz iktidara gelseniz bile, sizin yakanızı bırakmaz..

Sizin iktidarınızda da, şu veya bu tavizi sizden almak için, o saldırılar sürdürülür..

Dünkü Taksim’deki saldırıyı kim yapmış olabilir?

Şu terör örgütünden, bu terör örgütüne kadar hepsi olabilir..

Hatta taşeron örgütler bile kullanılmış olabilir..

Saldırıyı kimin yaptığı değil, kimin yaptırdığı önemlidir..

Çünkü, kimin saldırttığı ortaya çıkarılmadığı müddetçe..

Gar saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi..

Suruç saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi.

Dolmabahçe saldırısını düzenleyenlerde olduğu gibi..

Bazı faillere ulaşırsınız..

Ama o faillerin arkasına gitmezseniz. Gidemezseniz..

O faillerin arkası, bir başka saldırı ile, tekrar karşımıza çıkarlar..

Türkiye yekvücut olarak, bu saldırının faillerini, bombayı koyanla birlikte, arka plandaki gerçek faillerini, organizatörlerini bulup, hesap sormak zorundadır..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

çözüm Allahın kitabında kanunlarındadır.

KILÇIK ADAM ingiltere'den para bulmaya gitti, çok geçmeden ingiliz gazeteleri ingilterede sağlık sektörünün çöktüğünü ekonomik darboğazda olduklarını , hastane randevularının dahi 1 yıl sonraya verildiğini yazdı...KATAR müslümanları yatırıma gelmek istediğinde beğenmeyen ahlaksızlar sözde para bulma bahanesi(ne alaka) ile icazet almaya gittiklerini saklıyorlar...bizim en büyük düşmanımız herzaman içeriden olmuştur. Seçimler yaklaşınca türbe ziyaretine, CUMA namazına gitmeye başlarlar...abd,yunan,ingiliz vs..geçmişte olduğu gibi içimizdeki İslam düşmanlarını kullanmayı çok iyi biliyor. seçimler için kaos ortamı istiyorlar ,medeniyet dedikleri tek dişi kalmış canavarı besleyenler yine bizim insanımızdır; heykelci rakıcı put gibi dikilmeyi saygı zanneden çok bilmiş münafıklardır..teröristi idam edemeyen kanunları alın bir tarafınıza sürün !

şüayıp

Allah memleketimizi iç,diş düşmanların şerrinden korusun amin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23