• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Domates mi, 6+1 ittifakı mı daha uzun ömürlü?

22 Ekim 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

İngiltere’de 45 gün önce kurulan hükümet, sonlandı..

Liz Truss göreve başladığı gün, ekranın bir köşesine bir marul, diğer köşesine de başbakanın fotoğrafı konulup, sorulmuş:

Hangisinin raf ömrü daha uzun?

Hükümetin ömrü 45 gün ile sınırlı olmuş..

Birileri ise, “İngiltere’de İçişleri Bakanı resmi kurum mail hesabından atması gereken maili, özel mail hesabından attığı için istifa etti.. Bizde ise o kadar olay yaşanıyor, bir tane istifa eden bakan yok” diye çatlasa da..

Bakanların istifa etmeleri maharet değil..

Suç işlemedikten sonra, bakanların da diğer kamu görevlilerinin de vazifelerinin başında olmaları maharet..

İngiltere İçişleri Bakanı istifa etti de ne oldu?

Sonuçta hükümet de gitti..

Hükümet gidince, İngiltere’nin başı göğe mi erdi?

İngiltere’ye refah mı geldi?

Hani büyük ekonomi uzmanı olarak kendisini tanıtan Ali Babacan anlatıyor ya:

“Ekonominin en önemli unsuru, ‘güven’ ilkesidir. Güven olursa, ekonomi de rahatlar. Güven olmaz ise, ekonomi bozulur!”

Ama öyle bir medyaya sahibiz ki..

Bir gün Ali Babacan’ın bu açıklamasını manşet yaparlar.

Ertesi günü ise, İngiltere’de bir bakanın istifası üzerinden oluşan belirsizliği görerek, Türkiye’de aman böyle bir kaos ortamı yaşanmasın diyeceklerine, “bizde kimse tınlamayır” diye manşet atarlar..

Bir ülkede, 45 günde hükümetin istifa etmek zorunda kalması, o ülkeye güveni zedelemez mi?

Zedeler..

Bu övünülecek bir şey midir?

Tabii ki değildir..

Ama dışardan fonlanan medya organları, 45 günlük bakanların istifasını bile, övünülecek bir şeymiş gibi halka sunabiliyorlar..

İngiltere örneğinden yola çıkarak, bir gerçeğe işaret etmemiz lazım..

Unutuyoruz..

Boşveriyoruz.

Yaşadıklarımızın aksini aklımıza bile getirmiyoruz..

Geçmiş yıllarda yaşadığımız sorunların tekrar karşımıza çıkma ihtimalini hiç düşünmüyoruz..

Bu ülke, koalisyon hükümetlerinden neler çekti.

2 yılda bir yapılan seçimler, istikrar mı getirdi, yoksa istikrarsızlık mı?

Ortalama ömrü 1-1.5 yıl olan hükümetlerle, ülke kalkınabilir mi?

Daha koltuğa oturmadan, bakanlığı tanımadan, kim ne yapabilir ki, o dönemlere tekrar yelken açmaya çalışıyoruz..

Evet, açık açık belirtmeli, hatırlatmalıyım..

20 yıllık AK Parti iktidarını deviremeyen muhalefet, şimdi o hedefe ulaşmak için, her türlü kirli ilişkilere teşne durumda..

Bakıyorsunuz, biri TSK’yı kimyasal silah kullanmakla itham ediyor..

Diğeri “bu alçak bir iftiradır” diyor.

Ama kirli işbirliğini bozmaya da cesaret bile edemiyor..

Biri “LGBT ahlaksızlıktır” diyor..

Diğeri “LGBT bir haktır” diyor..

İkisi de birbirine tek kelime etmeden, üç maymunu oynayarak, ittifakı pişirmeye devam ediyorlar..

Biri “Diyanet kapatılsın. İmam Hatipler kapatılsın. Diyanet bir mezhebin kara propagandasını yapıyor” diyen isimleri milletvekili seçtiriyor, bu sözlere RTÜK ceza verdiğinde, iktidarlarında bu cezaları kaldırtacağını vaad ediyor.

Diğeri, Diyanet kapatılsın söyleminin provokasyon olduğunu öne sürüyor, ama ittifak yaptığı partinin söylemini de görmezden geliyor..

Biri imanın altı şartından birisi olan kader için, “hurafe” diyor.. 

Diğeri, “Önce ahlak ve maneviyat” diyor..

Biri ABD gezisine çıkıp, 8 saat ortadan kayboluyor.

Diğeri, “siyasette etik ilkeleri hayata geçireceğiz, şeffaflığı getireceğiz” diyor, ama 8 saatlik karanlık süreyi masaya yatıramıyor.

Biri faiz ekonominin temelidir diyor..

Diğeri “faiz indirmek yetmez, sıfırlamak gerekir” diyor..

Ama faizi ekonominin temeli görenlerle, nasıl birlikte yol alacaklarını izah edemiyor..

Sonuç mu?

Sonuç, 6+1 ittifakı, 2023 seçimlerini kazanamaz ama.

Bir anlığına kazandıklarını düşünelim..

Tıpkı İngiltere’de, 45 gün süren hükümet gibi..

Maruldan daha kısa süreli raf ömrü olduğu örneğindeki gibi..

6+1 ittifakı da, Türkiye’de 25 gün ya sürer, ya sürmez.

Dolayısı ile, İngiltere’deki hükümetin ömrünü marulun raf ömrü ile kıyaslamışlar ama..

6+1 ittifakın ömrünü, biz domates ile kıyaslarsak, hiç de yanlış yapmış olmayız..

Evet, 20 yıldır hükümet sorunu olmayan bir ülkede yaşıyoruz..

2015 seçimleri sonrasındaki 3 aylık kısa dönemi saymazsak, hükümet kuruldu mu, kurulacak mı, istifa geliyor mu türünden sorular, Türkiye’nin 20 yıldır gündeminde değil..

Ben söylemiyorum, Ali Babacan söylüyor:

“Ekonominin en temel kuralı, güvendir”

O zaman soralım..

6+1 ittifakının her an kopacak ipliği ile, ekonomiyi nasıl sağlam limana ulaştıracaksınız?

Seçimi kazansanız bile, zaten kıl payı bir fark olacak.

Ama lehinize oluşan o kıl payı farkın içinde de, birbirine benzemeyen, tek amaçları Erdoğan’ı devirmek olan 7 değişik kafa olacak..

Biri diğerini faşist diye suçlamış, diğeri burdakini gerici, öbürsünü komünist olarak suçlamış..

Şu an suskun olsalar da..

“Seçimi bir atlatalım, biz size gösteririz” modunda, dişlerini bileyenler..

Bu 9 yamalı bohça ile, hiçbir sorunu bırakın çözmeyi, üstünü bile örtemezler..

Şu Eşref Fakibaba üzerinden bir bakın..

Adam, “AK Parti’de lüzumsuz adamlar var. Mücadele ettim. Onları uzaklaştıramadım” diyerek, hem partiden, hem milletvekilliğinden istifa ettiğini açıklıyor..

Daha yarım saat geçmeden, Halk TV’ye ‘Çok mutluyum” diyor, Sözcü’ye konuşup, “İyi Parti’ye geçeceği”ni duyuruyor..

Sonradan kendisinin itirafı ile öğreniyoruz ki, AK Parti’de iken, Meral Akşener ile, iki defa görüşüp, transfer konusunu çözmüş..

“AK Parti’de yüzlerce kişiden, şu ismi istemiyorum” diyerek ordan istifa eden Fakıbaba, İyi Parti’ye giriyorsa, “Ordaki herkesi kabul ediyor, onlara kefil oluyor” demektir..

O zaman soralım Fakıbaba’ya, “Tüm okullarda öğrenci andını zorunlu tutacağını açıklayan, Hz. Peygambere iftira içeren Medeni Bilgiler kitabının tüm eğitim kurumlarında zorunlu okutulacağını açıklayan Meral Akşener’in neyine kefilsin?”

Bakın, partideki 150. isim, 250. isimden bahsetmiyorum..

Birinci isimden bahsediyorum..

Söylesin Fakıbaba, “Ben de Medeni Bilgiler kitabına katılıyorum. Zorunlu olmalı. Ben de tüm okullarda öğrenci andı zorunlu olmalı..”

Desin, biz de kendisine, “Bugüne kadar halktan yana, muhafazakarlardan yana söylemlerinle, tam bir riyakarlığa imza atmışsın” deyip, konuyu kapatalım..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

Ortaya bir şey çikmadığı için milletin gündeminde değildir

nurettın

dünyanın en kolay işi ülke idare etmek kerat cetvelini bilmezsin basit bakkal hesabını çözemezsin ama devleti idare edersin zannerderler ki peşine takılanlar dünyanın hazineleri senin yanında
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23