• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Davutoğlu, CHP’ye güvenmiyor mu?

02 Aralık 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

CHP’nin genlerindeki dindar insana karşıtlık felsefesinin, Kemal Kılıçdaroğu’nun iki cümlesi ile biteceğine inanmak, saflıktan öte, borsadaki deyimi ile, “keriz silkeleme operasyonu”nun mefulü olmak demektir..

Somut olay ne?

Başörtü yasağı fiilen bitmiş..

Kanun, tüzük gerekmeden bitirilmiş..

Kanunda bir yasak olmamasına rağmen, başörtülüye dünyayı zindan eden CHP çıkmış: “Başörtüyü yasal güvenceye kavuşturalım” demiş..

Aklımıza ilk gelen, “Bu işte bir hinlik var” tespiti ama..

Kimsenin kalbini yarıp bakamayız..

Kimsenin aklındakini okumamız mümkün değil..

Tarihe bakıyoruz..

Yaşanılanlara bakıyoruz. Bir örnek, iki örnekle yetinmiyoruz.

Yıllarca sergilenenlere bakıyoruz..

Olur ya, “Bir ilde yanlışlık vardır, diğer illere de, hatta 81 ildeki uygulamalara bakalım” diyoruz.

Sittin senedir, CHP kafasının, bu ülkenin insanlarının sakalı ile, başörtüsü ile, çarşafı ile, cübbesi ile nasıl uğraştığını görüyoruz..

Zorla şapka giydirmeye, nasıl çalıştığını görüyoruz..

“Mümkün değil, bu adamların eline yetki geçerse başörtüye müsamaha etmezler” sonucuna varıyoruz..

Ama Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bizim gibi düşünmüyor..

Üyesi olduğu Refah Partisi, hemen sonrasında yine üyesi olduğu Fazilet Partisi, tam da CHP kafalılar tarafından, CHP de alkış tutarken kapatıldığı halde..

Temel bey diyor ki: “CHP başörtü hürriyetinde samimi”..

Temel beyin dediği olsun..

Ama sonrasında..

Ahmet Davutoğlu da, “kendi tabanından gelen eleştiriler” diyeceğim ama.

“Ne tabanı var ki” diyeceksiniz..

Siz de haklısınız..

“Bir-iki seveninden gelen eleştiri üzerine” diyelim..

“CHP’nin başörtü kanuni güvenceye kavuşturulsun teklifi tarihi fırsattır” açıklaması sonrasında, AK Parti’nin de buna sıcak bakıp, “Yapmış iken, Anayasal güvenceye kavuşturalım” karşı teklifi üzerine..

Önce buna destek verir gibi görünüp..

Ardından geldiği nokta, gerçekten vicdanları yaralar cinsten..

Ne diyor sayın Davutoğlu?

“Başörtü konusunda referanduma gitmek,  gidilmesine yol açmak toplumsal barışa vurulacak en büyük darbe!”

Referandumu nereden çıkarıyor, Sayın Davutoğlu?

Lütfen samimi olarak cevap versin..

Tamam, Akit TV’ye gelmek istemiyor..

Akit gazetesi muhabirlerine konuşmak istemiyor.

Halk TV’de cevaplandırsın..

KRT’de, Haberturk’te, ne bileyim Sözcü gazetesinde cevaplasın..

Referandum nereden çıktı?

Hesap basit..

Derin matematik hesabına gerek yok..

Dün itibari ile, TBMM sitesinden, partilerin milletvekili sayılarına baktım..

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 286 milletvekili var. Cumhur İttifakı’nın diğer partisi MHP’nin 48, BBP’nin de 1 milletvekili var..

Anayasa değişikliği için, teklif Cumhur İttifakı’ndan geldiğine göre, 286+48+1 milletvekilinin, yani 335 milletvekilinin evet oyu vereceğini tahmin etmek zor değil..

Şimdiii.

Kemal Kılıçdaroğlu, dindar insanları keriz yerine koymuyorsa..

Borsa’daki gibi, bazı şirketler lehine suni övgüler yapılıp, hisselerinin değeri yükselttirilip, durumun farkına varmayan garipler de “Aaaa. Şu şirketin hisseleri acayip yükseliyor, biz de alalım, biz de para kazanalım” diyerek, o şirketlerin hisselerini satın alıp, sonra birdenbire, o suni övgülerin balonun patladığı gibi patlatılıp, şirketin hisseleri normal değerine indiğinde, “Kerizleri amma da silkeledik” dediklerindeki gibi..

Kemal bey de, dindarlardan oyları alıp.. Veya “Dindarlar SP’ye oy versin. Davutoğlu’na versin.. Nasıl olsa onlara verilen oy, bizim hanemize yazılacak.. Sonra biz onları güzel bir silkeleriz” demiyorsa..

Başörtünün anayasal güvenceye bağlanması teklifine, CHP’nin de oy vermesi gerekir..

Kafalarında bir hinlik yoksa, bundan daha tabii ne olabilir?

O zaman toplayalım, Cumhur İttifakı’nın 335 milletvekili sayısı ile, CHP’nin 134 milletvekili sayısını..

Kaç eder?

469!

2008’deki AK Parti ile MHP’nin birlikteliğinde, o tarihte toplam milletvekili sayısı da düşüktü ama..

Yine de toplam üye sayısına oranlarsak, şimdiki sayı daha yüksek..

Hani, İyi Parti’yi de hiç hesaba katmıyorum..

469 milletvekili, “Başörtü anayasal güvenceye kavuşturulsun” dediğinde, değişiklik referanduma gider mi?

Stratejik Derinlik kitabında ne yazıyor bilmiyorum ama..

Benim okuduğum Anayasa hukuk ders kitaplarında belirtildiğine göre..

Anayasa hukuk ders kitabına da gerek yok..

Konu tamamen matematiksel..

Matematik kitaplarında yazdığına göre..

Konunun referanduma gitme ihtimali sıfır..

Rakamla yazalım (0), yazıyla tekrar verelim: (Sıfır).

O zaman, sayın Davutoğlu, şu açıklamayı niye yaptı:

“Başörtü konusunda referanduma gitmek, gidilmesine yol açmak toplumsal barışa vurulacak en büyük darbe!”

Başörtü konusunda referanduma gidilmesi için, CHP’nin bu teklife hayır oyu vermesi gerekir..

Davutoğlu bunu mu söylüyor..

CHP’nin, başörtünün güvenceye bağlanması teklifinde samimi olmadığını, onlara güven olmayacağını mı söylüyor?

Açık açık konuşsun..

Lütfen sayın Davutoğlu..

Lütfen..

Lütfen; bir profesöre yakışmayacak ifadelerle, ne dediğiniz belirsiz cümlelerle, dindar insanları keriz yerine koymak isteyenlerle yaptığınız ittifakın ezikliği içinde, saçma sapan cümleler kurarak insanların aklı ile alay etmeyiniz..

Nedir şu cümleniz, bize izah eder misiniz:

“Referandumda risk şudur, herkesi aklı selime davet etmek istiyorum. 360 ile 399 arasında bir senaryo en kötü senaryodur bu reddedilirse diyelim tekrar gündeme seçim sonrasında getiririz biz çıkarırız diyebiliriz ama, ben reddedilme ihtimalini düşük görüyorum. 360’ın altında olmaz.”

Ne 360’ı sayın Davutoğlu?

Başörtüye CHP’nin karşı çıktığı 2008’de bile, bu değişiklik 411 oyla kabul edildi. CHP de samimi olarak buna destek veriyorsa, hesap ortada, asgari 469 evet oyu çıkacak demektir..

O zaman tereddütünüz ne?

CHP’yle ölümüne ittifak yaptığınız halde, onlara güvenmiyor musunuz?

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ne diyorsunuz?. Anlaşılmıyor...

Borsa’daki gibi, bazı şirketler lehine suni övgüler yapılıp, hisselerinin değeri yükselttirilip, durumun farkına varmayan garipler de “Aaaa. Şu şirketin hisseleri acayip yükseliyor, biz de alalım, biz de para kazanalım” diyerek, o şirketlerin hisselerini satın alıp, sonra birdenbire, o suni övgülerin balonun patladığı gibi patlatılıp, şirketin hisseleri normal değerine indiğinde, “Kerizleri amma da silkeledik” dediklerindeki gibi..

şüayıp

Bir birine güvenmiyan ortaklıkta bereket olmaz
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23