Basın danışmanı mı, basın düşmanı mı?
Akit Medya Grubu’nun bulunduğu binada çıkan ve çıkışından 4 saat sonra, tahmin edilemeyen büyüklüğe ulaşan yangın sebebi ile, biz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan bir geçmiş olsun ziyareti veya telefonu beklerken, İBB adına paylaşım yapan basın danışmanı Murat Ongun, suçlama üstüne suçlama yapmış..
En hafif şekli ile bir nezaket gereği olarak “Geçmiş olsun”u boş verin..
Basın danışmanından, “basın düşmanlığı nasıl yapılır”ın örneğini yaşadık..
Bir basın danışmanı, meslektaşlarına “geçmiş olsun” diyeceğine..
Meslektaşlarına düşmanlık içeren açıklama yaparak sahne almış....
“Bir yanlış anlaşılma var ise, bilgilendirmek isterim” diyeceğine..
Ateşe benzin ile koşmuş..
Der ki, Ekrem İmamoğlu’nun, “Ucuz olduğu için İsviçre’ye kayak yapmaya gittim. Uludağ’dan daha ucuz” açıklaması ile ünlü basın danışmanı: “Genel Sekreter Yardımcımız Murat Bey işin aslını burada anlatmış. Akit’in manşetinin ardından bugün İBB’ye soruşturma için mülkiye müfettişi gönderildi. Geçen yıl Ege ve Akdeniz’deki yangınları, depremde İskenderun Limanı yangınını söndüren, enkazdan 558 vatandaşımızı sağ kurtaran, 7/24 hayatı pahasına çalışan İstanbul İtfaiyesi’ne ve çalışanlarına yönelik bu yaklaşımları vicdanlara havale ediyoruz.”
Biz İstanbul diyoruz..
“İstanbul için yetki aldınız, İstanbul’daki yangın için niçin gerekli araçlarla, ilk saatte müdahale etmediniz” diyoruz..
Genel sekreterleri de, basın danışmanları da, cevap veriyor:
“Ege ve Akdeniz yangınları”
Ege ve Akdeniz yangınlarında insanları kurtardı iseniz.. Allah razı olsun..
Ormanları kurtardı iseniz, Allah razı olsun..
Ama biliyoruz ki, şov yaptınız..
“THK uçaklarını, üç ayda uçururuz” dediniz.
Ama o uçakların pervanesine bile dokunmadınız..
Şimdi İstanbul’da, Akit Medya Grubu’nun bulunduğu binada, sizin birebir sorumlu olduğunuz bir alandaki yangından bahsediyoruz..
Bu yangın ile ilgili yetersiz araçlarınız ilk 10 dakikada gelmiş ise de, müdahalede etkin araçlarınızın gelmesindeki gecikmenizi, yetersizliğinizi, etkin aracın sınırlı sayıda ve çok geç geldiğini, o sürecin sonunda da işin işten geçtiğini söylüyoruz..
Siz bize, “Ege ve Akdeniz yangınları” diyorsunuz..
Eğer Ege ve Akdeniz yangınlarına müdahale etti iseniz..
Bundan sonra emekliye mi ayrıldınız.
“Artık yangın söndürmek bizim işimiz değil. Başkaları söndürsün” mü diyorsunuz?
Depremde İskenderun Limanı’nı söndürmüşler..
İki gün boyunca yanan limanı, söndürmeyen kalmadı zaten..
Ama, bizim gördüğümüz, limanın söndürülmesinde helikopterler etkin olmuştu..
O helikopterler, İBB’ye mi ait idiydi ki, bu söndürmeyi, İBB adına Murat bey üstleniyor..
Peşinen söyleyeyim..
Akit Medya Grubu’nun bulunduğu binadaki yangına, müdahale eden ve zehirlenme şüphesi ile hastaneye kaldırılan itfaiyecilerin ilk bilgisini, Akit TV adına ağabeyim Nuri Karahasanoğlu açıklayıp, geçmiş olsun dileklerini ulaştırmıştı..
Bizim, emekçi itfaiyeci kardeşlerimizle bir ihtilafımız yok..
Ama siz, Koca Yusuf diye tanımlanan itfaiye aracını, “Yüksek maliyetli” diyerek, tribünlere mesaj yollamak için israf olarak gösterir iseniz.
Sonra da..
O aracın eksikliği sebebi ile, belki de 1 saatte söndürülecek yangının, 3 gün boyunca artarak devam etmesine yol açarsanız..
Bunun hesabını veremezsiniz..
Size sorarlar:
“İhmaliniz yok mu?”
Bu ihmal, itfaiye erlerinin ihmali değil ki..
Bu ihmal, CHP ilçe başkanından itfaiye müdürü çıkartan iş bilmez İBB başkanının beceriksizliği..
Öngörüsüzlüğü.. Şovu..
Düşünebiliyor musunuz?..
Kendiniz teknik donanımı olan itfaiye araçlarını almamışsınız.
Sizden önceki dönemde alınmış araçları da, “Yüksek maliyetli” diyerek, bakımını bile yaptırmamışsınız..
90 kadar itfaiye aracının, muayene ücretleri yüksek olduğu gerekçesi ile garajlarda bekletildiği iddiaları medyada tartışılıyor..
Akit Medya Grubu’nun bulunduğu binada da, yangına müdahalede gecikme yaşanınca.. Yetersizlik yaşanınca..
4. kattaki alevlere..
Dördüncü kattaki alevlere, yerden sıktığınız su, 2. kattan aşağıya geri dönüyorsa..
Bir de utanmadan, binası zarar görmüş medya mensuplarına suçlama yöneltiyorsanız..
Orada bizim size, “Bir dakika” deme hakkımız doğuyor..
“Bir dakika Murat bey”
Siz bize, “Ege ve Akdeniz yangınları” diyerek değil..
“İtfaiyemiz, Akit Medya’nın bulunduğu binadaki yangına, yeterli donanımdaki araçlarla, köpüklerle, yakın mesafeye gelen ve insansız sepetle güçlü su veya köpük sıkabilen araçlarımızla müdahale etmiştir” cevabını duymak istiyoruz..
4. saatte gelen aracın, niçin ilk bir saatte gelmediğinin cevabını sizden bekliyoruz..
Binanın bodrum katında çıkan yangının, niçin 3. kata, 4. kata sıçramasına seyirci kalınıldığının cevabını bekliyoruz..
Buyurun, bunların cevabını verin..
Biz “yetersiz araç ile, donanımsız araçlarla müdahaleye gelinildi” diyoruz..
Onlar bize, “7/24 hayatı pahasına çalışan” cevabını veriyor..
Evet, o itfaiye erlerinin 7/24 hayatları pahasına çalıştıklarına şahit olduk.
Ama..
Onların başındaki yöneticilerin beceriksizliğini de gördük..
İtfaiye araçları için, israf açıklaması yapan CHP’li yöneticileri de gördük..
İBB Başkanı’nın, sorumlu olduğu ildeki bir medya kuruluşunun merkezindeki yangın için, “geçmiş olsun” diyemeden, Van’ın ulaşım sorununu çözmeye kalkıştığını gördük..
Cenevre’ye tatile giden basın danışmanlarının, “Uludağ’dan daha ucuz” açıklamalarını gördük..
Dün müfettişe ifademizi verdik. Yangına müdahalede gördüğümüz aksaklıkları aktardık.
Gönül isterdi ki, İBB yetkilileri de, “16 milyon için çalışıyoruz” sloganının hakkını verip, Akit Medya Grubu’na gelip, “Neleri yanlış görüyorsunuz, uzman ekibimizle sizi bilgilendirelim” demiş olsaydılar..
Ama onlarda şov çok.. İcraat yok..
Basına yardımcı olacak danışmanları yok..
Basın düşmanlığı yapan sözcüleri çok..