Bak bak: “Geçenden 5, geçmeyenden 10 akçe”..
Algı şöyle idi:
“Geçen de ödüyor, geçmeyen de..”
Bu söylemi yeterli bulmadıkları için, sonrasında şunu geliştirdiler:
“Geçenden beş akçe, geçmeyenden 10 akçe alınıyor..”
Bu da onları kesmedi..
Şöyle sürdürdüler:
“Hakkarili vatandaş, hayatında hiç görmediği köprünün parasını ödüyor..”
Kurban Bayramı vesilesiyle, 9 günlük tatili fırsat bilen vatandaşlar, kimisi köyüne/memleketine gitmek üzere.
Kimisi de tatil beldelerine gitmek üzere, yollara çıktı..
Ama o ne?
“Bu kadar yola ne gerek var?” diye ter ter tepinen solcular başta olmak üzere..
Özellikle de tatil beldelerine gidiş istikametlerinde..
Açık açık adres de verelim, İstanbul-İzmir ve Ankara-İzmir istikametinde..
Trafik yoğun mu yoğun.. Yer yer durmuş vaziyette.
Ve Ulaştırma Bakanlığı, henüz arefe gününe dahi ulaşmadan, yolların durumunu açıkladı..
“İstanbul-İzmir Otoyolu’nun en önemli kesimini oluşturan ve 1 Temmuz 2016 yılında hizmete giren Osmangazi Köprüsü geçişlerinde rekor kırıldı. Geçen yılki Kurban Bayramı’nda bir günlük araç geçiş sayısı 80 bin 624 iken, 24 Haziran 2023 tarihinde sadece bir günde 111 bin 770 araç sayısına ulaştı.”
Yaz Sözcü gazetesi, yaz.. Şimdi bir daha yaz: “Geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe” diye yaz..
Geçiş rekoru, Osmangazi Köprüsü ile sınırlı değil..
“Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu 23 Haziran 2023 Cuma günü toplam 18.606 eşdeğer araç geçişi ile rekor kırdı. Geçen yıl Kurban Bayramı’nda Menemen-Çandarlı-Aliağa Otoyolunu, 12 bin 183 araç kullanmıştı.”
Şimdi sıra Cumhuriyet’te..
Onlar da, “Geçen de ödüyor, geçmeyen de” başlığını atsınlar..
Ama Cumhuriyet gazetesi yazarlarından kaçı, o yolu kullanıyor, onu da yazarlarsa, sevinirim..
Ben kendi durumumu açıklayayım.
İstanbul’dayım.
Yollardaki rekorlara devam ediyoruz:
“Ankara-Niğde Otoyolu’nda 24 Haziran 2023 Cumartesi günü toplam 83 bin 517 araç geçişi yapıldı. Geçen yıl aynı dönemde 64 bin 175 araç sayısına ulaşılmıştı.”
Şimdi Birgün gazetesi manşeti atsın: “Hakkarili vatandaş, hiç görmediği otoyolun parasını ödüyor..”
Düşünebiliyor musunuz..
Bu yollar, köprüler olmasaydı, olduğu hali ile 8 saatlik mesafeye 16 saatte giden vatandaşlar, artık kaç günde hedef noktaya ulaşırlardı?.
Sadece karayolu değil.. Havayollarında da rekor üstüne rekor kırılıyor..
“Antalya Havalimanı’nda 24 Haziran 2023 Cumartesi günü iç hatta 149, dış hatta 988 olmak üzere toplamda 1137 uçak trafiğine (Geçen yıl en yüksek rakam 1094 idi) hizmet verdi.”
“Göçmen kuşların yolları kapanıyor” diyerek itiraz ettikleri, “kömür ocaklarının üzerine havayolu mu olur, iki günde çöker” dedikleri, “Karadeniz rüzgarları, burada ne uçak indirir, ne de uçak kaldırır” itirazında bulundukları İstanbul Havalimanında durum ise şöyle:
“23 Nisan 2023 tarihinde İstanbul Havalimanı en yüksek rakam olan 244.709 olan yolcu sayısı geçilerek, 245.984 olarak bu yılın en yüksek rakamına ulaşılmış oldu.”
Atatürk Havalimanında rekor ne kadarmış?
Ulaştırma Bakanlığı vermemiş, Sözcü gazetesinden buldum: 230 bin!
Gelelim Yüksek Hızlı Tren sefer ve yolcu sayısına..
Orda AK Parti öncesinin kara trenleri ile kıyas yapmaya kalkarsak, muhataplarımıza ayıp olur..
Orasını es geçelim..
Ama tam bu noktada..
Biliyorum; Sözcü, Cumhuriyet ve CHP’nin bilumum sempatizanları, karayolu, havayolu ve demiryolu ile ilgili bu resmi rakamları okurlarken, büyük bir iştahla, önüme bir havalimanı ismi koyacaklar..
“Ali bey.. Ali bey.. Kütahya Zafer Havalimanından da bahseder misiniz. Orda ne rekorları kırılıyor, bize bilgi verir misiniz..” diyecekler..
Sorun yok arkadaşlar..
Biz sizin gibi, keseri hep kendimize dönük kullanmayız..
Sizin itirazınızı, sizin adınıza, kendimize yaparız..
Onlarca havalimanı, onlarca karayolu, köprü içinde..
Kütahya Zafer Havalimanı, Türkiye’nin ulaşımda kırdığı rekorlara nazar değmesin konumunda, kendisini kurtaramayacak sayıda uçuş ve yolcuya hizmet veriyor..
Ama toplama bakarsanız, İstanbul Havalimanının birkaç günlük geliri ile Zafer Havalimanının zararını da bir çırpıda ödersiniz..
Bu işler komplike işler..
Her yerde, her iş dört dörtlük olmayabilir. Bazen zarar da edilir..
Dünya devlerine bakın. Holdinglere bakın..
Her işleri, dört dörtlük mü olmuş, belirledikleri hedefe ulaşamadıkları hiç olmamış mı?
100 işinizin 20’sinde başarısızlık olur, “İtiraz haklı” derim.
Ama 100 işten, birisinde bir aksama var ise..
“Nazar değmemesi için” denir..
Bilmem, anlatabildim mi?