• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Affedin gençler, affedin bizi!

08 Ağustos 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde birinci olarak mezun olduğunu belirten Muhammed Emin Ay isimli genç, diploma töreninde konuşturulmadığını açıkladığında, “ benim de mezun olduğum İstanbul hukuk fakültesinde neler oluyor” diye merak ettim.

Yeni mezun hukukçu kardeşimiz, annesinin de 28 Şubat sürecinde tesettür sebebiyle mağdur edildiğini ve şimdi kazandığı birinciliğini annesine ithaf ettiğini belirttiğinde, merakım daha da arttı.

Nasıl oluyor da 2023 Türkiye’sinde, fakülte birincisi olan bir öğrencimize ayrımcılık yapılıyor ve özellikle de dindar kimliği sebebiyle mezuniyet töreninde konuşturulmuyor?

Yaptırılmayan konuşma metnini de açıklamış, genç hukukçumuz..

“Sayın bakanım, sayın dekanım, kıymetli hocalarım, değerli misafirler ve sevgili arkadaşlarım hepiniz hoş geldiniz” ile sözlerini başlamış.

“Bugün sizlerin karşısında bu konuşmayı yapmanın gururunu yaşıyor ve bu nedenle Allah’a hamd ediyorum” ile devam etmiş.

“Allah’a hamd” ifadesini görünce, “tamam” dedim, suç belli olmuş!

Konuşmanın devamında, “Bidayeti parlak olanın, nihayetinin de parlak olacağı düşüncesiyle, 4 sene önce ‘bismillah’ diyerek başladığım hukuk fakültesini, sonunda da ‘besmele’ ile bitirebilmek nasip oldu” ifadelerine yer verilmiş olması, laikçi kesim için, konuşturmamak için yeterli gerekçe oluşturmuş zaten.

“Batı’nın evrensel olarak dayattığı birçok değerin aslında evrensel olmadığı, hatta bunların bizim toplum yapımızla taban tabana zıtlıklar içerdiği yadsınamaz bir gerçektir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da söylediği gibi, bu milletin külüne üflesen, altından iman çıkacaktır.

İslam dini bu aziz toprakların vazgeçilemez bir parçasıdır ve fakültemizin kapısındaki fetih müjdesi ayetleri de bunun nişanesidir.”

Cümleleri de, aksi düşünceyi Türk toplumuna dayatan kesimi kudurtmuş olmalı.

Ki, fakültenin birincisi olan Muhammet Emin Ay, hak ettiği mezuniyet konuşmasını hocaların önünde misafirlerin önünde öğrenci arkadaşlarının önünde yapamamış.

28 Şubat sürecinin üzerinden tam 25 sene geçmiş.

“25 senede Türkiye’de değişen bir şey yok mu” diye düşünürken, fakülte birincisine konuşturma yaptırmayan dekanın ismi gözüme ilişti.

Kimmiş?

Türkiye’de 40 yıldır hiçbir şeyin değişmediğini gösteren bir isim!

Ömer Ekmekçi.

1985 yılında aynı dönem mezun olduğumuz Ömer Ekmekçi’yi, ben nasıl tanıyorum?

Kendisi ile bir samimiyetim olmasa da sınıf içinde başörtü mağdurları aleyhine (espri diye kendisini savunsa da) sarf ettiği iddia edilen sözleriyle tanıyorum.

40 yıl geçmiş, başörtü yasakçıları fakültelerde hâlâ dekanlık yapıyor.

O başörtü yasakçıları, bugün itibari ile 1980’lerin yasakçılığını şedit şekilde hayata geçiremiyor olabilir ama..

İşte fırsatını yakaladığı zaman, fakülte birincisine konuşturma yaptırmayarak, kendince safını nasıl belli ettiğini de görmüş oluyoruz.

Ah ah..

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel abimiz “helalleşme” diyordu ya..

Onların bu söylemleri bizleri de uyuşturmuş kendi sınıfımızdaki başörtü yasakçısının hukuk fakültesine dekan yapıldığından bile haberimiz olmamış.

Genç kardeşlerimizi uyarmamışız, “siz bunların ‘hukuk, adalet, evrensel  ilkeler’ demelerine bakmayınız. Biz bunları öğrenciliklerinden tanırız. Bunların ellerine düşerseniz, birinciliğinizi iptal ederler, ellerine geçerseniz kıyafetinize karışırlar, ellerine geçerseniz ibadetinize karışırlar’ dememişiz.

Genç hukukçu kardeşlerimiz de alın terleri ile elde ettikleri birincilik sebebiyle mezuniyet töreninde konuşturulacaklarını sanarak oturup metin hazırlamışlar.

Neyse ki İstanbul Üniversitesinin yeni rektörü Bülent Zülfikar, genç hukukçu kardeşimizi makamında ağırlamış ve kendisine yapılan haksızlığı kısmen düzeltmiş.

Neyse ki Adalet Bakanımız, genç hukukçu kardeşimizi aramış, kendisine yapılan yanlıştan dolayı üzüntülerini beyan etmiş.

Ne diyelim, “buna da şükür” diyelim.

Sadece rektör atamalarını değil, dekan atamalarını da isim isim takip etmemizin zorunluluğunu not edip…

“Tırnaklarımızla kazıya kazıya gelinen bugünkü noktada, konuşturulmayan birincilerimize yapılan haksızlıklar, neyse ki rektör eliyle, bakan telefonuyla telafi ediliyor” diyelim.

Berat kandilinde, Saadet Partisi Genel Merkezi önünde adaylığı açıklanan, mücahit(!) Kemal Kılıçdaroğlu, bugün cumhurbaşkanı koltuğunda otursaydı, ne olurdu, tahmin edebiliyor musunuz?

Hukuk fakültesi birincisi Muhammet Emin Ay’a değil konuşturma yaptırmak, kendi arkadaşlarıyla fakülte önünde yaptığı video çekim için bile, hemen soruşturma açılır, özel yetkili ağır ceza mahkemesinde tutuklu yargılatılırdı.

Abartmıyorum. Başımızdan geçenlerin tekrar etmemesi için hatırlatıyorum.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

SIDDIK

bu okumuş bilgili görünen ler (cahil islam düşmanı vatan hainleri) ALLAH bunlara fırsat vermesin perişan olsunlar

Salim

Arkadasim 70 yildir ülkeyi chp yönetmiyor demissin.isleyen sistemi anlayamadigin belli.her sistem kendi varliklilarini yaratir ve zaman icinde onlara yaslanir.anadolu insaninin gelismesi ve kuvvetlenmesi ile sermaye birikimi yapmasi karnini kasiyan adam zümresini gücsüz kilacaktir. .
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23