6 şehidimizin katilleri kimler!
Soldan çarklı medya organlarının, Esed ağzı ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a had bildirmeye kalkıştıkları günün akşamı, K. Irak’ta askerlerimize saldırı düzenlendi ve 6 şehid verdik..
Size sorayım, “Bu şehadetlerde, o medya organlarının, Esed ağzı ile kamuoyunu yönlendirmelerinin de etkisi olmamış mıdır?”
Türkiye, solcusu ile sağcısı ile AK Partilisi ile CHP’lisi ile hep birlikte, “Esed’e haddini bildirme” açıklaması yapma yerine..
“Türk halkı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arkasındadır. Suriye’de ve K. Irak’taki askerlerimizin arkasındadır..” şeklinde bir birlik gösterisi yapma yerine..
Askerimize “işgalci” tanımlaması yapanların açıklamalarına, sanki haklılık payları varmışcasına, mazur göstererek gazetelerde, internet sitelerinde, televizyon ekranlarında yer verilirse..
Askerimize sıkılan kurşunların bir faili de, o başlıkları atarak, Esed ağzı ile olayları yorumlayanlar, olmaz mı?
Bakınız, Euronews isimli internet sitesi, olaya Alman gözü ile bakmış, “Esed, Erdoğan ile görüşmek için Türk askerinin Suriye’den çekilmesini şart koştu” başlığını atmış..
“İsminden ne diyeceği belli oluyor” dersiniz geçersiniz..
Hatta, onları kim dikkate alır ki” dersiniz..
Devamında..
BBC’ye baktığınızda, onu da peşinen yorumlar, “İngiliz gözü ile bakmışlar” dersiniz.. Attıkları “Suriye lideri Esed: Erdoğan ile onun koşulları altında görüşmem” başlığını, hizmet ettikleri çakalların diktesi olarak tanımlar, derin bir “ah” çekmeyi ertelersiniz..
Ve bu noktadan sonra..
Haydi akit’in attığı, “Katil Esed’den skandal Türkiye çıkışı.. İpler artık tamamen kopacak” başlığını, onların da manşetlerine taşımalarını beklemeyelim..
Ama, kendi halkını katleden Esed’e küçücük bir eleştiri yöneltmeden, adeta onun borazanlığını yapmak da ne oluyor?
Cumhuriyet gazetesi ile başlayalım. “Suriye lideri Esed: Erdoğan ile onun koşulları altında görüşmem” başlığını atmışlar..
“Bu başlık için de, Cumhuriyet gazetesine, çikolata kutularında para gitmiş midir?” diye sorsam, haksızlık mı etmiş olurum?
Yine muhalif çizgideki KRT tv ise, “Esed’den Erdoğan’a: Neden görüşeyim, bir şeyler içmek için mi?” başlığını kullanmış..
Hani “Kahraman Esed’den açıklama” deseler, şaşırmayacağımız bir tıyneti sergiliyorlar..
Yine solcuların kontrolündeki T24 internet sitesi, “Esed: Erdoğan ile onun istediği şartlar altında görüşmeyeceğim” başlığını ilk gün kullanıyor.
İkinci gün ise, “Esed: Erdoğan ile neden buluşalım, bir şeyler içmek için mi?” başlığını atıp, altına da, Esed’in ahlaksızca yaptığı “Suriye’deki terörizm Türkiye’den kaynaklanıyor” açıklamasını hiçbir eleştiri olmaksızın kullanıyor..
Terörizm ve Esed..
Terörizm ve Türkiye..
Kendi ülkemizdeki bir medya organı, bu kelimeleri yan yana koyduğunda, Esed’in o ahlaksızca iftirasını, hiçbir eleştirel kelime kullanmadan, nasıl tekrarlayabilir, hayret etmemek elde değil..
Sözcü gazetesi ilk gün, diğerlerine nispetle kısmen biraz daha, birazcık da olsa, iğneli bir başlık atmış.. : “Esed’den Erdoğan ile görüşme açıklaması: Erdoğan’ın şartlarını beğenmedi”
“Beğenmedi” nitelemesi ile Esed’e küçücük bir dokundurma yapan Sözcü, dün ise, yine tıynetini gösterip, Esed’e yaklaşarak, “Röportajın tamamı yayınlandı: Esed’den Erdoğan’a çok sert sözler” başlığını atmış.
Odatv mi?
Onlar da aynı söylem içinde..
Başlıkları şöyle: “Esed: Erdoğan’la onun istediği şartlarda görüşmeyeceğim!”
Bu ifadede ne var ki, diyebilirsiniz.
Devamını da vereyim:
“Açıklamasında Esed, Erdoğan’ın Suriye’deki Türk işgalini meşrulaştırmak istediğini ve terörizmin bir Türk ürünü olduğunu iddia etti.”
Türk işgali ha..
Terörizm Türk ürünü ha!
İstediğiniz kadar, “iddia etti” deyin..
Yazıklar olsun size.
Yazıklar olsun ki, bu ülkenin suyunu içiyorsunuz, Esed’in borazanlığını yapıyorsunuz..
Türkiye’nin derdi yok, Suriye’nin topraklarını mı işgal edecek.
Siz teröristleri topraklarınızda barındırmadınız, Türkiye durduk yerde mi, Suriye’nin kuzeyindeki o terörist unsurlara operasyon düzenledi?
Yıllarca, Suriye topraklarından geçip, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki karakollar basılmadı mı..
O baskınlar sonrasında, teröristler tekrar Suriye topraklarına geçerek, kaçmadılar mı?
Suriye’deki Bekaa vadisinde, PKK yıllarca eğitim kampı bulundurmadı mı?
Bugün Erdoğan düşmanlığı yapan sözde gazeteciler, o Bekaa vadisine gidip, teröristbaşı ile görüşme yaparken, sizden izin almadılar mı?
Gerçekten hayret etmemek elde değil..
Terörizmin mağduru Türkiye..
Teröristlerin saldırılarında binlerce devlet görevlisini kaybetmiş olan Türkiye..
Ama eli kanlı bir katil olan Esed, tam tersi açıklama yapıyor..
Türkiye’deki medya organları, o katil Esed’in açıklamasını, aynen alıntılayıp, haber adı altında, Tayyip Erdoğan düşmanlığı için, terör yaltakçılarının propagandasını yapıyorlar..
Amerikan askeri Suriye’de.
PKK’nın terörist unsurları Suriye’de..
Rus askerleri Suriye’de..
Bunlardan rahatsız olmayan Esed, Türk askerine işgalci diyor..
Ve bunu söylediği gün, Türk medyası, aynen alıntılayıp, kullanıyor..
O gün akşam, K. Irak’ta 6 askerimiz şehid ediliyor..
Ki, o katil Esed’in zulmünden kaçan 5 milyon Suriyeliye Türkiye’nin kucak açtığını da hiç anlatmıyorum bile..
Milyonlarca Suriyeliye ensar olmuşuz..
Yeri gelmiş evimizi açmışız, yeri gelmiş yiyeceklerini temin etmişiz..
Can güvenlikleri olmadığı için, ülkemizde misafir etmişiz..
“Teşekkür ediyorum, nihayetinde onlarla ters düştüklerimiz de olabilir ama.. Onlar bizim halkımız. Onlara kucak açtınız.. Sağolun, var olun. Bu iyiliğinizi unutmayacağız” demesi gereken Suriye’nin tepesindeki zalim, bir de utanmadan “Türk askeri topraklarımızdan çıksın” diyor..
Çıkalım da, oraları PKK’ya bırak, öyle mi!
PKK oraya yerleşince, sınırı günübirlik geçip, askerlerimizi vurup, tekrar geri dönsün, öyle mi?
Aslında itirazımız, katil Esed’e değil!
Bu katile borazanlık yapanlara..
Bu katilin sözlerini, “Suriye lideri” diyerek, adeta överek Türk halkına pazarlamaya kalkanlara..
Tekrar tekrar yazıklar olsun..
Ve bu işin siyasi uzantılarına da bir hatırlatma yapalım..
Türk askerine “işgalci” iftirasını, HDP de atmıştı..
Unutmadık..
O HDP, Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığında destekleyeceğini açıklayarak, ona oy verilmesini istemişti, unutmadık.
Irkçı Ümit Özdağ, üç bakanlık karşılığında, askerimizin Suriye’deki varlığına “evet” diyemeyen CHP’yi ikinci turda desteklemişti, unutmadık..
“Suriye’ye asker göndermeyelim” diyen CHP’nin genel başkanını destekleyen İyi Partilileri unutmadık..
Bu noktada, son sözümüz..
Türk askerine “işgalci” diyenlerin, dilleri kurusun..
Türk askerine kurşun sıkanların elleri kopsun..
Onlara destek çıkanlar da, hainliklerinin hesabını yargıya verecekleri günü beklesinler..