3 ismin milletvekilliğinin düşürülmesine kim ne diyor?

Politika kirli bir iştir..

Hesapları ince yapmanız gerekir..

Neye karşı çıktığınızı, ne zaman karşı çıktığınızı, nasıl karşı çıktığınızı, ince ince hesaplamanız, hatta önceden görmeniz ve hatta planlamanız gerekir.

“Politika böyle yapılmalıdır” anlamında söylemiyorum..

“Maalesef, böyle yapılmaktadır” anlamında söylüyorum..

Ama her şeye rağmen..

Politikacılara “omurgalı” olmalarını.

Dik durmalarını..

Küçük politik hesaplarla hareket etmemeleri gerektiğini hatırlatmamız gerekir.

Bakın Tayyip Erdoğan’a..

Mursi’ye darbe yapan Sisi ile oturup konuşması için, yedi düvel bir araya geldi..

Trump bir oldu-bitti ile yemek masasında, Sisi ile Erdoğan’ı biraraya getirmeye çalıştı..

Erdoğan ne yaptı?

O masaya oturmadı..

İç muhalefet başta olmak üzere.. Dünyanın değişik ülkelerinden talepler, hatta baskılar geldi: “Esed ile birlikte masaya oturun” diye..

Erdoğan, “Kendi halkını katleden, kimyasal gaz kullanan bir adamla iş birliğine girişmem” dedi.. Teklifleri elinin tersi ile itti.

Erdoğan’daki bu “dik duruş”u, muhalefetteki partilerden beklersek, çok şey mi istemiş oluruz?

Erdoğan’ın sırtında yumurta küfesi var.

Ona rağmen, günübirlik değişik politik duruş  geliştirmiyor, omurgalı tavrını sürdürüyor..

“Yalnız kalırım. Hedef olurum” diye düşünmüyor..

“Dik duruşu”ndan taviz vermiyor..

Peki muhalefettekiler ne yapıyorlar?

CHP ne yapıyor? İP ne yapıyor?

Yeniler ne yapıyor? Mesela Deva ne yapıyor?

Örneğin gündemdeki 3 ismin milletvekilliğinin düşürülmesi konusunda, kim ne düşünüyor?

CHP’ye bakıyorsunuz..

Kendi milletvekilini söylüyor..

HDP’li milletvekillerinden bahsetmiyor bile..

Bahsetmesini istediğim için değil..

Riyakârlıklarını tescillemek için hatırlatıyorum..

Sen kalk, seçimde HDP ile ittifak yap..

İstanbul, Ankara, İzmir’de HDP oyları ile belediye başkanlığı kazan..

Sonra..

Yaptığın kirli ittifakı unutturmak için, kendi milletvekilinle aynı durumdaki HDP’nin milletvekillerinden hiç bahsetme..

Şunu yapmış olsalar..

“Biz geçmişte bu parti ile ittifak yaptık. Ama bugün itibari ile bu birlikteliğin yanlış olduğu kanaatine vardık” deseler..

İtirazımız olmaz.

Ama.. Gelecek seçimde de ittifak yapmak üzere hazırlıklar sürerken, tabanı uyutmak için, HDP’li iki milletvekilinin durumundan hiç bahsedilmiyorsa..

Burda, CHP’nin özellikle ulusalcı seçmenini adeta enayi yerine koymak vardır..

Sözüm sadece CHP’ye değil.

İyi Parti’de de, aynı utanç dolu tavır sözkonusu. Aynı riyakârlık sözkonusu..

Bakıyoruz, İyi Parti’nin üst düzey yöneticilerine..

“Üç ismin milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili bir açıklamaları var mı?” diye.

Yok.. Üç maymunu oynuyorlar..

Alt kademeden, il teşkilatından birileri bir şeyler söylüyorlar ama.

Onların da zılgıtı yemeleri yakındır.

Oysa, milliyetçiliği kimseye bırakmayan İP, üç ismin milletvekilliğini düşürülmesi ile ilgili olarak, düşündüklerini açıklamak zorundadır..

MİT tırları ile ilgili çarpıtılmış bilgilerle yaptığı Türkiye aleyhtarı kampanya sebebi ile milletvekilliği düşürülen CHP’li üyeye destekçi oluyorlar mı? Olmuyorlar mı?

Yok öyle, milletvekillerine talimat yollayıp, “Arkadaşlar, bu konuda görüş açıklamıyoruz” diyerek, ağızlara kilit vurmak..

HDP’li iki milletvekilinin TBMM üyeliğinin düşürülmesinde, AK Parti dört koldan gelen eleştirileri göğüslemek zorunda kaldı. Sorumlu gösterilen, AK Parti oldu..

İyi Parti bu konuda ne düşündüğünü, niye açıklamıyor? 

AK Parti’nin yanında mı duruyor?

Yoksa..

“HDP’li seçmen, bu karar sebebi ile AK Parti’den uzaklaşırken, biz sessiz kalalım.. Bu sessizliğimizi HDP seçmeni nezdinde, ‘Bakın sessiz kaldık” diyerek oya tahvil edelim..  Sadece HDP seçmeninde değil. Hem de milliyetçi seçmeni de çaktırmadan ‘Biz HDP’ye destek vermedik ki’ sunumu ile kendi partimizde toplayalım..” uyanıklığına mı kaçıyorlar..

Ne güzel politika bu!.. Nasıl bir riyakârlık bu!

Ya, yenilerden Deva ne yapıyor?

Onlar da kirli politikanın, en kirli isimleri olmaya adaylar..

“Meşru değil iseler, seçime girmemesi gerekirdi. Seçime girmişse, kimse ötekileştirilmemeli” imiş..

Vay vay vay..

Siz ne de çok şey bilirmişsiniz Deva’cılar..

Yargı görevini yapmıyor diye, siz göz göre göre katillerle birlikte olur musunuz?

“Sorumlusu yargı” deyip, katillerle iş birliği yapar mısınız?

Açık açık söyleyin..

Bir yandan “yargı bağımsız olmalı” derken..

Bir yandan da AK Parti’ye, “Yargıya talimat verip, HDP’yi niye kapattırmıyorsunuz” diye suç yükleyerek, nasıl uyanıklık edersiniz?

“Yasama, yürütme, yargı ayrı olmalı” derken..

Yargının yapmadığı bir şeyi, yürütmeden nasıl sorarsınız?

Oy için yaptığınız riyakârca tavrınızın sorumluluğunu, ne diye AK Parti’nin sırtına yüklersiniz?