Öğrencilerimizdeki başarma azmi
Öğrencilerimizdeki başarma azmi
ALİ ERKAN KAVAKLI
Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, Yozgat’ta eğitime kalite kazandırmak için gayret ediyor. Bir hafta boyunca başarı ve motivasyon yazarı olarak öğrencilerle sohbet ettim, öğrencilerinin fevkalade başarma azmine sahip olduklarını gördüm.
Gezmeye çıktığımızda kendi hâlimizde yürüyorsak hız derdinde olmayız. Biriyle yarışıyorsak bütün gayretimizi kuşanır, var gücümüzle yarışırız.
Eğitim sistemi öğrencileri yarış odaklı. LGS, AYT, TYT gibi sınavlar öğrencileri sıralama yarışına sokuyor.
Dünyada güçlü olma yarışı var. Batı; sömürgeci ve emperyalist. Bilim ve teknolojik üstünlüklerini sömürü aracı olarak kullanıyor. Kapitalizmin merhameti yok, altta kalanın canı çıkar.
Öğrencilere yeteneklerinizi geliştirin, zekânızı bileyin, dehanızı keşfedin, diyorum. Yetenek ve zekâ çalışmayı sever. Yetenek çalışarak geliştirilir.
Yetenek, tembelliği sevmez.
Başarı gayrete âşıktır, ter kokar.
Reynols, çalışın, dehanız varsa ortaya çıkar yoksa da çalışın, çalışmak dehanın yerini tutar, der.
Hacı Bektaş Veli, en büyük keramet çalışmaktır, demiş.
Kur’an, insan için sadece çalıştığının karşılığı vardır, buyurur.
Kimi insan, tembel tembel yattığında, gezip tozduğunda mutlu olacağını sanır. Asıl mutluluk yeteneklerimizi geliştirmek, başarıya ulaşmakla elde edilir. Kendimize, sevdiklerimize, dostlarımıza ve insanlara faydalı olursak mutlu oluruz.
Yeteneklerini geliştirmek ve başarılı olmak insanı mutlu eder, bir işe yaramamak ise mutsuz.
Yozgat, Yerköy ve Sorgun’da öğrencilere çalışmanın yetenek geliştirdiğini, başarıyı artırdığını ve insanı mutlu ettiğini anlattım. Çalışırken mutluluk hissi duymanın mümkün olduğunu açıkladım.
Bilinç altını kontrol edebilir ve olumlu emirlerle yönlendirebiliriz.
90 roman yazan Honore de Balzac der ki:
“Ben çalışırken dinlenirim, dinlenirken çalışırım.”
Bilinç altına bu emri veren, yorulmaz.
Göze alan kazanır. Limiti insan zihni koyar.
Derslerdeki başarıyı artırmak için öğrencilere programlı çalışmayı önerdim. Orta okulu ve liseyi parasız yatılı okudum, öğretmenlerim bana her gün 3.5 saat çalışmayı öğrettiler. Program sayesinde hiç sınıfta kalmadım, orta ve liseyi bitirdim, üniversite kazandım, öğretmen oldum. Hâlâ bu programla çalışırım, 61 kitap kaleme aldım, 62.yi yazıyorum. Bu programla kızım eczacı oldu, oğlum endüstri mühendisi.
Öğrencilere programlı ders çalışmanın insanı başarıya ulaştıracağını söyledim ve program yapmalarını önerdim, yapar mısınız dediğim zaman bütün eller havaya kalktı.
Sekizinci ve 12. sınıf öğrencilerine çalışma saatini beşe çıkarmalarını tavsiye ettim. Öğrenciler LGS ve YKS yarışında başarılı olmak için beş saat çalışmaya söz verdiler.
Konuşma öncesinde kendime bir danışman seçerim. Şehit Fuat Bahadır Buharalıoğlu Anadolu Lisesinde Cemre isimli öğrenci bana yardım etti. Flaş diski akıllı tahtaya taktı, programı açtı, anlattığım başarı prensiplerini sayma görevini üstlendi.
Cemre son sınıf öğrencisi. Öğrencilerden YKS’ye kadar günlük beş saat çalışma sözü aldım. Cemre süreye itiraz etti. Neden itiraz ettiğini sordum. Ne dese beğenirsiniz?
“Ben yedi saat çalışıyorum. Hafta sonu 11 saat çalışırım.”
Gülümsedim ve danışmanımı alkışlattım. Arkadaşlarına Cemre’yi örnek almalarını tavsiye ettim.
Sorgun Merkez Ortaokulu’nda okul müdürü Yusuf Çetintaş bizi karşıladı. Çay ikramından sonra öğrencilerle sohbet ettim. Her hafta bir deneme yapmalarını, karne tatilinden sonra denemeyi ikiye çıkarmalarını tavsiye ettim.
Sınava hazırlanırken sınavda çıkacak sorunun iki katını çözerlerse sınav günü 90 soruyu daha kolay çözebileceklerini söyledim. Deneme sonra netlerini ve eksiklerini belirlemelerini, gelecek denemeye net artırma hedefi koymalarını istedim.
Sınav gününe kadar bir kereye mahsus olmak üzere sınavda çıkacak sorunun 10 katını çözerlerse rekor sayıda soru çözmüş olacaklarını, Sınav Stresini Yenme Sanatı isimli kitabımdaki rekortmenler sayfasına adlarını yazacağımı belirttim.
Salondaki 90 öğrencinin neredeyse yarısı rekor sayıda soru çözme kararı aldılar.
Bazı öğrenciler dudak büktü, bu kadar da olmaz diyenler oldu.
Limiti zihin koyar, kiminin gözü kesmez ama kimisi hedef koyar ve başarır, dedim.
“Daha önceki yıllarda Sorgunlu Begüm Özmen 1300 soru çözdü ve sınavda başarılı oldu” dedim.
Salondan çıkmadan bir öğrenci yanıma geldi:
“İki bin çözeceğim!”
Tebrik ettim. Öğrenciler fevkalade azimliler, başarma tutkusu taşıyorlar. Gelecek adına ümitliyim.
Yozgat, Anadolu ruhunu yaşatıyor. Gençlerimiz sınavlarda yarışmayı göze aldıkları gibi Hans, Abraham, Yakop, Elizabet, Eva ve Havva’yı geçebileceklerini, dünya ile yarışabileceklerini de söylüyorlar.