Nesil yetiştirme ideali
Pek az yazar ve mütefekkir, idealist bir nesil yetiştirme azim ve inancıyla çalışmıştır. Dar ufuklu insanların gayreti kendisiyle ve kendi çıkarları ile sınırlı. Himmeti milleti olan âlimler, aydınlar ve bilginler ise kendilerini aşarak erdemli nesiller yetiştirmeye gayret ederler.
27 Aralık 1936’da Hakk’ın rahmetine kavuşan Mehmet Akif, Asım’ın nesli adını verdiği imanlı, çalışkan, bilgili, erdemli bir nesil yetiştirmek için gayret etti. Onun ufku, milleti idi. Namık Kemal’in şu beyti, onun gayret ufkunu tarif eder:
“Bais-i şekva bize hüsn-ü umumidir Kemal;
Kendi derdi gönlümün Billah gelmez yâdıma!”
Mehmet Akif kendi derdini, tasasını, acılarını yazmadı; milletimizin ıstıraplarını, dertlerini, acılarını dile getirdi; çözüm ve çıkış yollarını gösterdi.
Bu konuda Peygamberimizi (sav) örnek aldı. Hz. Peygamber (sav), bütün ömrünü sahabe nesli yetiştirmeye adadı. İlimle geldi, büyük müjdeler getirdi. En zor zamanlarda insanlara ümit verdi, ufuk açtı, yol gösterdi.
İslamiyet müjde dinidir. Kur’an insanlara Allah’ı anlatır, onu tanıyan ve kulluk edenlere ebedi saadet müjdeler. Ölüm yokluk değildir, fani dünyadan baki âleme hicrettir.
Sahabeler, azim ve ümitle çalıştılar; bütün dünyaya İslamiyeti öğrettiler. Kısa zamanda İslam devletinin sınırları Çin Seddi’nden Atlas Okyanusu’na ulaştı.
Dünyada 1.5 milyar Müslüman var. Sahabenin azmini ve ümidini kuşanabilsek, cenneti kazanma ve rıza-yı İlahi için gayret etsek İslam bütün insanlığı kucaklar; çorak zihinlerde ümit tohumları yeşerir, ölü kalpler dirilir, ruhsuz bedenler canlanır.
Mehmet Akif, ilhamını Asr-ı Saadet’ten aldı. Saadet Çağı’nın iman ve heyecanını bize aktardı.
Milletimizin geniş ufuklu, fedakâr, gayretli, bilgili ve hünerli insanlar sayesinde yükseleceğini; dar ufuklu, menfaatçi, bencil, cahil, zalim ve davasız insanlar elinde zayıflayıp çöküşü yaşayacağını biliyordu. Bu sebeple erdemli nesiller yetiştirmek için gayret etti, Asım’ın nesline örnek oldu, ömür boyu erdemli bir hayat yaşadı.
Her şeyden önce ilme önem verdi, hayatı boyunca okudu ve okuttu. Her türlü iyilik, ilim sayesinde bilinir, imanlı ve temiz bir kalple hayata geçirilir.
“Çünkü milletlerin ikbali için evladım,
Marifet bir de fazilet… İki kudret lazım” der Mehmet Akif.
İslam ilim dinidir. Peygamberimiz (sav) kitapla geldi, hem aydınlandı hem de çağını aydınlattı.
Müslümanların hem fen bilimleri hem dini ilimler hem de sosyal bilimlerde önde olmak için gayret etmelidir. Kur’an tarif ettiği üstün Müslüman olmak için çalışmalıdırlar.
Dini ilimlerin uygulanmasıyla erdemli, faziletli, kâmil insanlar yetişir.
Fen bilimlerinin hayata geçirilmesi ile teknolojik ürünler elde edilir, bu ürünleri sattığınız zaman ekonomik kalkınmayı yakalarsınız.
Müslümanlar yaklaşık iki asırdır bilim ve teknoloji yarışından koptular, netice olarak Avrupa ve Amerika’nın önce sömürgesi sonra da pazarı oldular.
İlim sahibini yükseltir. İlme sahip çıkan milletler ileri gider ve kalkınır.
Bu sebeple Mehmet Akif, Asım’ın neslini ilim öğrenmeye ve erdemlere sahip çıkmaya çağırdı:
“Alınız ilmini Garb’ın, alınız sanatını;
Veriniz mesainize de son sür’atini.
Çünkü kabil değil yaşamak bunlarsız;
Çünkü vatanı yok ilmin, sanatın yalnız!
İyi hatırda tutun ettiğim ihtarı demin,
Bütün edvar-ı terakkiyi yarıp geçmek için
Kendi mahiyet-i ruhiyeniz (milli kimliğiniz) olsun kılavuz,
Çünkü beyhudedir ümid-i selamet (kurtuluş ümidi)onsuz…”
Mehmet Akif, ilmin çalışma ve gayret ile elde edileceğini biliyordu. Onun için Asım’ın neslini çalışmaya, yorulmaya, üstün Müslüman olmaya teşvik etti.
“Bir gün Hz. Peygamber (sav) ashabıyla otururken bakmışlar ki babayiğit bir delikanlı erkenden kalkmış çalışıyor. Ashaptan biri, ne iyi olurdu şu delikanlı Allah yolunda çalışsaydı, demiş.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuş:
“Eğer bu genç başkalarına muhtaç olma zilletinden kurtulmak için çalışıyorsa Allah yolunda çalışıyor demektir. Çalışıp güç ve kuvvetten kesilmiş anne-babasına bakıyorsa yine Allah için çalışıyor demektir. Para kazanarak ötekine berikine çalım satmak için çalışıyorsa şeytanın yolunda çalışıyor demektir.”
“Çalışınız zira çalışmak üzerinize farzdır.” (Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri, s.211-213)
Akif’i yeniden okumalı, Saadet Çağı’nın azim ve gayretini kuşanmalıyız. İslamiyet davamız olmalı, imanlı ve hünerli nesiller yetiştirmek için gayret etmeliyiz.
Peygamberimizi (sav) örnek almalı; imanlı, bilgili, erdemli, fedakâr nesiller yetiştirmek için çalışmalıyız. Prof. Aziz Sancar, Prof. Fuat Sezgin, Selçuk Bayraktar, Recep Tayyip Erdoğan gibi milletimize hizmet edecek inançlı, ümitli, azim ve gayret sahibi evlatlar yetiştirmeliyiz.