İyimserliğin iyileştirici kötümserliğin yıkıcı etkisi
İyimserliğin iyileştirici kötümserliğin yıkıcı etkisi
Ali Erkan Kavaklı
Nörolog Prof. Ulrike Bingel, iyimser ve kötümser beklentilerin sağlığımızı nasıl etkilediğini araştırıyor. Doktorlara çağrıda bulunuyor:
“Placebo ve Nacebo etksinin gücünü fazlasıyla önemseyin!”
Placebo, iyileştirici madde içermeyen ilacı hasta içtiğinde ilaç aldığını düşünüyor, vücudun iyileştirme mekanizması harekete geçiyor.
Nacebo, ilacın zararlı yan etkisi olacağı zannıyla ilaç alan hasta iyileşmiyor aksine ona zarar veriyor.
Bir felaketin yaklaştığına inanmak insanı hasta edebilir. Cep telefonu radyasyonunun zararlı olduğuna inanan insanın başı ağrıyabilir. Kullanım kılavuzundaki yan etkilere fazla inanılırsa ilaç zararlı olabilir. Eğer doktor ameliyat öncesi istemeden de olsa hastada korku uyandırırsa ameliyattan sonra hasta kötüleşebilir. Buna tıp dilinde “nocebo etkisi” denir ki plasebo etkisinin kötü kardeşidir.
Placebo etkisi genellikle alay konusu edilir fakat epeyce bir zamandır ispat edilmiştir ki iyileştirici madde içermeyen ilaçların alınması vücuda gerçekten faydalıdır. Empati ile yapılan konuşma hastanın acısını azaltır ve iyileşmesini hızlandırır.
Prof. Bingel, placebo etkisinden nasıl faydalanılacağını ve nocebo etkisinden kaçınmanın önemini araştıran “Tereatment Expectation” (Tedavi Beklentisi) isimli özel bir araştırma yürütüyor.
Prof. Bingel; Der Spiegel’e verdiği röportajda şu tespitleri aktarıyor:
“Artık placebo etkisinin, özellikle de ağrılar söz konusu olduğunda, vücudu etkilediğini biliyoruz. 70’li yıllarda ispatlandı ki placebo ilaçlar, vücuttaki endorfin sıvısının salgılanmasını tetikliyor. Ağrılar söz konusu olduğunda da uyarıcı sinirler devreye giriyor. Eğer kolunuzu çimdiklersem uyarı, sinir sistemi ve omurilik yoluyla beyne iletilir. Size placebo ilaç verilseydi etkisi bu noktada ortaya çıkabilirdi. Beyin, (Yüce Rabbimizin inşa ettiği) vücut eczanesini harekete geçirir ve acıyı firenler.
Vücut karmaşık bir yapıya sahip. Placebo veya nocebo etkisi kan dolaşım sistemi, mide ve bağırsak sistemi veya bağışıklık sistemi dâhil, bütün vücudu etkiler. Hatta kandaki iltihap maddesinin miktarını etkiler.
Sistemi anlamaya çalışıyoruz. Placebo ilaç kan değerlerini değiştirebiliyor, zannettiğimizden daha etkili. Hastalıklarda ölçülebilir etkiye sahip. Eğer etkili bir sohbet ile pozitif beklenti oluşturulabilirse kalp ameliyatlarında moral gücü iyi olan hasta daha hızlı iyileşiyor. Placebo etkisini güçlendirmek ve nocebo etkisinden kaçındırmak lazım.
İyileştirici madde içermeyen ilacın nasıl hastayı iyileştirdiğini bilmiyoruz. Daha çok hastalık sürecini hastanın yorumlamasına bağlı olarak iyileşme görülüyor.
Çocuklarda ve hayvanlarda ilaç, plasebo etkisi (iyileştirme) yapmıyor.
BİR ARAŞTIRMA
Uyuşturucu etkisi olan Remifantanil ile bir araştırma yaptık. Hastaları üç gruba ayırdık:
1.grupta ilaç verilirken susuldu, bir şey denmedi.
2.grupta pozitif etki uyandırdık. İlacın çok etkili olduğunu söyledik.
3.gruba güçlü bir ağrı kesici aldıklarını, acının sona ereceğini ifade ettik.
Gerçekte her grup aynı dozda ilaç aldı. Neticede negatif beklentisi olan hastalara ilaç hiç tesir etmedi, ağrıları arttı, sanki ilaç almamış gibiydiler. Bu durum düşündürücü.
Pozitif beklenti uyandırılan hastalarda ağrılar nerdeyse iki kat azaldı.
Kötü beklenti hâlinde doktorun sarf ettiği çabanın, ilacın iyi olmasının önemi kalmıyor. Beklenti ve duygular terapi başarısını sabote ediyor.
Unutmamalı ki bu etkiler sadece uyuşturan ilaçlarda görülmüyor. Hasta başka ilaç aldığında aynı etki görülüyor.
Nocebo etkisi çok küçümseniyor. Deneyler gösteriyor ki hastalara yapılan iyimser açıklamalar iyileşmeye yardım ediyor. Doktor bilinçli olarak hastalarda iyimserlik uyandırmalı, bunun için kendilerini hazırlamalı, hastalara yeterince zaman ayırmalı, iletişim çok önemli. Nocebo etkisi uyandıracak söz ve davranışlardan kaçınmalı. Negatif kanaat uyanırsa hasta korkar, terapiyi reddeder, ilaçları kullanmaz.
Medya negatif haberlere az yer vermeli.” (Der Spiegel, 12.9. 2025, s.100-101)
Yapabileceğine inanmak başarıyı artırır; tersi başarısızlığa yol açar.
Başarma azmi veren motive edici konuşmalar, öğrenciyi kanatlandırır, uçurur. Negatif söz ve davranışlar, öğrenciyi başarısızlığa sürükler.
Öğretmenler; iyimserlik ve olumlu düşüncenin gücünü ciddiye almalı, motive edici, moral verici konuşmalar yapmalı; moral bozucu söz ve davranışlardan kaçınmalı.
Beyin Vitamini: Başarıya Götüren Yol 41 baskı yaptı, en çok okunan kitabım. Liseli Burak Çobanoğlu okumuş, hocam iyi gaz veriyorsunuz, dedi. Öğrencilere tavsiye ederim.