• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) Hiçbir Öğrencisinden Vazgeçmedi...

13 Aralık 2018
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Eğitim insanların yeteneklerini keşfetme ve geliştirme sanatıdır. Usta eğitimci öğrencisinden şikâyet etmez. Yetenek keşfeder ve geliştirir.

Eğitimcilerin belli zaafları var; zeki, yetenekli ve çalışkan öğrencileri daha çok sever ve onlara daha çok ilgi gösterirler zira zeki çocukları yetiştirmek hem kolay hem de onların başardığını görmek çok zevklidir. 

Bazı eğitimciler; yeteneğini daha az geliştirmiş öğrencilere pek iltifat etmezler. Bu iş hem zor hem de zahmetlidir.

Hâlbuki zekâ ve yetenek gelişimi, bilgiye, ilgiye ve sevgiye bağlı. 

Öğrencilerle ne kadar çok ilgilenir, onları ne kadar çok sever, onlara ne kadar çok bilgi öğretirseniz zekâ ve yetenekleri o oranda gelişir.

Her öğrencinin 1.5 kg.’dan oluşan bir beyni var. Herkes deha kapasitesine sahip.  Ekilmeyen tarlada otlar biter. Okuma, öğrenme, araştırma yapma, düşünme, kültürlü bir sosyal çevre ve ilgili bir aileye sahip olmayan öğrenci zekâsını geliştirme fırsatı bulamaz.

Zekâ gelişiminde en etkili etkenler çoğunu seven, ilgili ve bilgili aile ile ilgili öğretmendir.

Ayrıca okullardaki eğitim akademik zekâya endeksli. Duygusal, sosyal, sanatsal zekâ türleri, müzik ve spor zekâsı üniversite sınavlarında ve liselere giriş sınavında ölçülmüyor. Bir öğrenci Mimar Sinan gibi proje yapsa, Salvador Dali gibi resim yapsa, Ömer Seyfettin gibi hikâye, Mehmet Akif gibi şiir yazsa akademik zekâsını geliştirmemişse üniversite sınavlarında sıfır çekebilir. 

Farklı zekâ türlerini dikkate alan bir eğitim anlayışı benimsemek zorundayız.

Peygamberimiz (sav) kitapla yani ilimle geldi, sahabelerine ilim ve ahlak öğretti, deve çobanları dünyayı yönettiler.  

Peygamberimiz (sav) öğrencileri arasında zengin-fakir, yetenekli- yeteneksiz, zenci-beyaz ayırımı yapmadı. Soylu ve zengin kişileri, fakir ve yoksullara tercih etmedi. 

Herkesin 120 milyar nörondan oluşan bir beyni var, herkes deha yeteneği ile dünyaya gelir. Kur’an bu yeteneğe yeryüzü halifesi der.

Yeteneksiz çocuk yoktur, yetenekleri keşfedilmemiş ve geliştirilmemiş çocuk vardır.

Hz. Selman, Müslüman olduğu zaman köle idi. Gönüller Sultanı (sav) onunla ilgilendi, sahibiyle anlaşma yapıp hürriyetini elde etmesini sağladı, 627 yılında Mekke lideri Ebu Süfyan, 12 bin kişilik bir ordu ile gelip Medine’yi kuşatınca savunma stratejisini Hz. Selman belirledi. Şehrin etrafına hendek kazıp savunma savaşı yapılmasını önerdi. Peygamberimiz (sav) ve Müslümanlar öneriyi benimsediler, şehrin etrafına hendek kazarak savunma savaşı yaptılar. Bu taktik, Araplar tarafından bilinmeyen bir şeydi. Selman-ı Farisî İranlı idi, İranlıların hendek kazarak savunma savaşları yaptığını biliyordu. Müslümanlar, Hz. Selman’ın önerdiği strateji sayesinde Mekkelileri hüsrana uğrattılar. 

Peygamberimizin (sav) müezzini Bilal-i Habeşi, Müslüman olmadan önce Ümeyye bin Halef’in kölesi idi. Ümeyye azılı bir İslam düşmanıydı. Buna rağmen Gönüller Sultanı (sav) köle Hz. Bilal’den vazgeçmedi, İslam’ı anlattı, Bilal Müslüman oldu. Hz. Ebubekir onu satın aldı ve azad etti. Bilal, Gönüller Sultanı’nın (sav) müezzini, koruması ve Medine döneminde hazinenin bekçisi (Maliye Bakanı) oldu.

Hz. Ömer, Müslüman olmadan önce Darü’n-Nedve (şehir meclisi) üyesi idi. Mekke şehir devletinin dışişleri bakanı gibi bir konumu vardı. İslam’ı seçti, ahlakını güzelleştirdi. Yeryüzünün en adaletli sultanı oldu.

Peygamberimiz (sav) Hz. Ebubekir, Hz.Ömer, Hz. Osman, Abdurrahman bin Avf gibi yeteneklerini geliştirmiş, toplumun ileri gelenleri ile de ilgilendi; Hz. Bilal, Hz. Selman, Habbab bin Eret, Ammar bin Yasir, Hz. Abdullah İbn Ümmü Mektum (ki âmâ bir sahabeydi) gibi köle, siyahi, fakir, yoksul talebelerine de aynı derecede ilgi gösterdi. Herkesi yeteneğine göre eğitti; güzel ahlaklı, iyi insanlar olmaları için gayret etti. Hz. Bilal’i, Hz. Ömer yapmak için uğraşmadı; insanların farklı kabiliyetlere sahip olduğunu biliyordu, onlara yeteneklerini geliştirecek eğitim verdi. 

Vazgeçilecek öğrenci yoktur. Neticede iman insanı cennete götürür. Cennette derecesi en düşük Müslümana verilecek yer, Dünya’dan daha büyüktür. 

Akademik zekâsını geliştirmiş öğrenciler üniversite veya yüksek okul okuyarak bir meslek sahibi olabilirler. Akademik eğitim alamayacaklara bir meslek önermeli ve mutlaka bir meslek edinmesini sağlamalıyız. Vazgeçebileceğimiz öğrencimiz yok. Herkeste mutlaka bir işi başarma yeteneği vardır. Bunu keşfedip geliştirmeliyiz. 

Öğretmenlik genç nesilleri geleceğe hazırlama sanatıdır; gençlik geleceğimizdir. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23