• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Sadık el-Mehdi

28 Kasım 2020
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Sudan’ın eski başbakanlarından Sadık el-Mehdi koronavirüs yüzünden tedavi gördüğü Birleşik Arap Emirlikleri’nde 85 yaşında hayatını kaybetti. 

Onunla muhtelif uluslararası toplantılar ve konferanslar vesilesiyle bir araya gelmiş ve şahsen görüşmüştüm. 

Sudan’da çok farklı dönemlerde öne çıktı ve ülkede farklı siyasi süreçlerde etkili oldu. Siyaset sahnesine çıktığı tarihten bu yana da askeri darbelere ve cunta yönetimlerine rağmen sürekli sahnede kalmaya devam etti. 

Ondan söz etmeye büyük dedesinden başlamak gerekir. Babası Sıddık el-Mehdi, dedesi Abdurrahman el-Mehdi, dedesinin babası da Sudan’da İngiliz işgaline karşı yürütülen bağımsızlık savaşına öncülük eden ve ülkenin ulusal kahramanlarından olan Muhammed Ahmed el-Mehdi’ydi. Mart 1881’de yanındaki arkadaşlarına kendisinin İslâm’ı temiz bir halde tutmak ve onu asli halinden uzaklaştırmaya çalışan yönetimleri ortadan kaldırmak üzere Allah tarafından görevlendirildiğini söyleyen Muhammed Ahmed el-Mehdi bir mücadele başlatma kararı verdi. Aynı zamanda kendisinin bir mehdi olduğunu ileri sürdü ve İmam Mehdi diye anılır oldu. Başlattığı hareketi de “Ensar Hareketi” olarak adlandırdı. Onun mücadelesi 22 Ocak 1885’te vefatına kadar sürdü.

Daha sonra el-Mehdi, onun soyundan gelenler için bir aile adı olarak kullanıldı. 

Muhammed Ahmed el-Mehdi’nin başlattığı Ensar Hareketi daha sonra Ümmet Partisi’ni kurarak siyaset sahnesine girdi. Bu partinin genel başkanlığına Kasım 1964’te Sadık el-Mehdi getirildi ve vefatına kadar bu partinin liderliğini sürdürmeye devam etti. Askeri cunta yönetimleri dönemlerinde bazen partilerin faaliyetleri engellendi ama Sadık el-Mehdi yine Ümmet Partisi’nin temsil ettiği siyasi hareketin lideri olmaya devam etti. 

Onun liderliğini yaptığı Ümmet Partisi’nin mayasını, İngiliz işgaline karşı başlatılan İslami kimlikli bir hareket oluşturmuştu ama parti özellikle de Sadık el-Mehdi’nin liderliğinde liberal muhafazakâr ve ulusçu çizgiye doğru kaydı. Bununla birlikte Sudan’ın geleneksel yapısının ve kültürel değerlerinin korunmasını da savundu. 

El-Mehdi’nin siyaset sahnesinde bazı zikzaklar çizdiği söylenebilir. Ömer el-Beşir darbesi sonrasında onun başlattığı cunta yönetimi üzerinde baskı oluşturmak amacıyla Eritre, Etyopya ve Mısır’la bağlantılar kurması eleştirilere neden olmuştu. El-Beşir darbesinden sonra, Sadık el-Mehdi ülkesini terk ederek önce Eritre’ye oradan da Mısır’a geçmişti. Mısır’a gittiğinde de Ezher Şeyhi’nden ülkesindeki yönetimin meşru olup olmadığına dair fetva vermesini istemişti. 

Sadık el-Mehdi’nin siyaset sahnesinde yıldızının parlaması 1964’te General İbrahim Abbud yönetimine karşı kitlesel harekete öncülük etmesiyle başlamıştı. O zaman henüz 29 yaşında bir gençti ve Abbud’a karşı başlatılan muhalefette bayağı etkili oldu. Bu muhalefet yüzünden Abbud sahneden çekilmek zorunda kaldı. 1965’te yapılan seçimlerde Sadık el-Mehdi, milletvekilliği için konulan 30 yaş sınırını geçmişti ve parlamentonun en genç üyeleri arasında yer aldı. Temmuz 1966’da da 31 yaşında ülkenin başbakanı oldu. Ancak başbakanlığı uzun sürmedi ve Mayıs 1967’de istifa etmek zorunda kaldı. Yerine kendinden önceki başbakan Muhammed Ahmed Mahcub geçti. Bu dönemde Sadık el-Mehdi’nin amcası Hadi el-Mehdi’yle ihtilafa düşmesi yüzünden Ümmet Partisi’nde de bir bölünme yaşandı. 

Sudan’da 1969’da Cafer Numeyri darbesiyle cunta yönetimi başladı. Numeyri, 1985’e kadar iktidarını sürdürdü. Onun iktidarına Abdurrahman Suvaruzzeheb’in gerçekleştirdiği yeni bir darbe son verdi. Fakat onun amacı cuntayı sürdürmek değil sivil yönetime geçmekti ve vaadini yerine getirerek seçim yaptı. 1986’da gerçekleştirilen seçimlerden sonra Sadık el-Mehdi’nin başbakanlığında koalisyon hükümeti kuruldu. 1989’da Ömer el-Beşir’in darbesiyle sivil yönetime yine son verildi. 

Son dönemde ise el-Beşir yönetimine karşı başlatılan cephede Sadık el-Mehdi etkin rol aldı. 

İsrail işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesini kesin bir şekilde reddediyordu. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Seymen

Cennette buluşmak dileğiyle!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23