Sonuçlanan lig ve şampiyon Çakır!
Süper Lig’de 2015-2016 futbol sezonu hafta içi oynanan karşılaşmalarla sona erdi. Şampiyonun haftalar öncesinden belli olduğu maçlarda ilgi çeken, ligden düşecek takımlar. Geriye ise, hakem-seyirci gibi oyunu etkileyen unsuların ‘istatistiklere’ yansımaları kalıyor!..
Burada bir parantez açıp, kendisine çok değer verdiğim Ömer Faruk Ünal ağabeyimizin yazısına taşıdığı ve tarafımca beğeni alan bazı tespit ve rakamları sizlerle paylaşacağız. Oluşan tabloya baktığımızda, geride bırakılan sezonda, kimin ne kadar ‘takdir’ alacağı ve gelinen noktanın ‘sebepleri’ daha iyi anlaşılacaktır sanırım...
3 aylık tatile giren 278 günlük lig maratonunda mücadeleye, kar-terör, hakem rehin alma, saha olaylarının neden olduğu maçın tatil edilmesi, istifa, şiddet, teknik direktör kıyımları gibi olaylar damga vurdu. Baktığımızda bu ligin bizim ‘Süper Lig’ olduğu hemen anlaşılacaktır sanırım...
Ünal Bey haklı olarak soruyor; ‘Aziz Yıldırım bırakacak mı? Gökhan Gönül Beşiktaş’a gidecek mi? Mario Gomez kalacak mı? Ersun Yanal sezonu tamamlayabilecek mi? G.Saray kongre yapacak mı? Yeni antrenör kim olacak? Sneijder, Muslera, Podolski kalacak mı?’
Ardı arkası kesilmeyecek, haklı olarak mutlaka karşılığı bulunması gereken sorular! Her soruya bir karşılık geleceğine göre, lig biter ama ne tartışma ne de atışmanın bitmeyecek gibi
Süper Lig’de göze çarpan diğer ayrıntılar, 11 yıl sonra küme düşmesi ne kadar Sivasspor’a yakışmadı ise, Avrupa vizesi alarak takdir görme başarısı gösteren takımlarımız Başakşehir, Osmanlıspor ve Konyaspor göze çarpıyor.
Evet, bu takımların lige ne kadar ‘heyecan’ getirdiklerine hep birlikte şahit olduk. Bugün bu heyecanı ‘Edirne’nin ötesine, Avrupa maçlarına taşıma hesapları içerisinde olacak, biz de takipçileri olacağız...
HAKEMLERİN ŞAMPİYONU ÇAKIR
Lig serüveninde hakemler sürekli gündemdeydi. Niyetin ne olduğundan emin olamasak da yanlış çalınan düdük, hatalı kaldırılan bayrak, verilen-verilmeyen kararlar derken, yarışta ilginç ‘hakem’ rakamlarına rastlamak mümkün.
Süper Lig’in geride kalan sezonunda Cüneyt Çakır 21 maçla en fazla maç yöneten isim olarak rakamlara yansırken, bu hakemi 20 maçla Mete Kalkavan ve 19 maç ile Fırat Aydınus izliyor. Bu tablo, Cüneyt Çakır’ın sık sık Avrupa’da maç yönettiğinin bir göstergesi!
Cüneyt Çakır, ligimizde yönettiği maçlara baktığımızda ‘hataları’ ile sürekli gündemde yer aldı. Şimdi burada şu soru karşımıza çıkıyor; ‘Lig maçlarındaki atamalara UEFA-FIFA’nın etkisi ne?’
Aklımıza iyi niyet ile birlikte şöyle bir soru takılmakta! Büyük organizasyonlarda 30-40 yıl sonra bir Türk hakemine görev veriliyor ise, gerçekten Cüneyt Çakır’ın bu başarısının-güvenin ardındaki ‘gizli’ güç nedir? Türkiye’deki maç yönetme ‘şekli-notu’ ile yurt dışına çıkıyor ise, ne diyelim ‘bravo’. Yine merakla soruyorum; ‘Terfi için sadece maç notu yetiyor mu?’
Diğer soru ise şu; ‘Madem bizler kendi içimizde dünyanın en iyi hakeminin yetişmesine katkı sağlıyoruz, öyle ise hakem konusu neden ülke futbolunun neden en önemli ‘tartışma’ konusu? Bir başka soru; ‘Bu hakemin bağlı bulunduğu komite, altı ayda neden başkan değiştirme gereği duyar?’
Sonuç bize gösteriyor ki, lig bitti ama ‘tartışma’ bitmeyecek. Bitti dediğimiz anda ise ligde, ona bağlı olarak yeni olaylar ve tartışmalar başlayacak. Sahi tüm bunları niçin yazma gereği duyar ki insan? Bizim ki sadece, sporun başarı unsurlarını ön plana çıkarma. Eğer varsa ‘olayları’ perdeleyen ‘maske’, bizim görevimiz onu indirmeye yardımcı olmak, vesselam!..