Kanla beslenen mahluklar!..
Patlayan bombalar, kaybedilen canlar... Vatan, millet, din ve devlet sevgisi olmayan, insanlıktan nasiplenmeyenin hedefi, ülkenin birlik ve beraberliği, huzur ve güveni sarsarak, kaos ortamı oluşturmaktan başka ne olabilir ki? Kelimenin yeterli olmadığı bir süreç yaşıyoruz. Hesapları bağımsızlık ve huzuru katletmek. Kanla beslenen caniler bu kez İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde sahne aldı. Şehitlerimiz ve yaralılarımız var. Bir defa daha yüreğimiz yandı...
Bu kez hedeflerinde güvenlik güçlerimiz vardı. Zamanlama ve yer olarak da, Beşiktaş ile Bursa maçının oynandığı Vodafone Arena Stadyumunu seçmişlerdi. Sahip oldukları anlayış kan dökmek olduğu için, bu kanı toplu olarak dökmeyi kendilerine temel gaye ve hedef edinenlerdi. Saldırı şekli ve niyetleriyle, insan dışı mahlûklar sınıfında yer aldıkları açıkça, her hallerinden belli oluyordu...
İNSANLIKTAN Bİ HABER
HAÇLI ZİHNİYET
Kim bu caniler, katiller? Yaptıkları saldırı, ihanet ve bugüne kadar akıttıkları kana baktığımızda, artık onların kimler olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Haçlı zihniyetin bir yansıması. PKK/PYD/FETÖ/DEAŞ ve ismini sayamadığımız, kalıbına sığmayıp masum-müslüman kanı ile beslenmeyi kendisine prensip edinen ‘batıl’ anlayışının taşeronları...
Ortadoğu kan ağlıyor. Yaşlısı, genci, çocuğu. Yer, mekan ve hedef gözetmeksizin yaptıkları caniliğin bir devamı olarak, masum-müslüman kanının akıtmak, onunla beslenmeye devam ediyorlar. Yaptıkları her saldırıya, kalleşlikte-hainlik hakim. Türkiye’yi, güzel ülkemizi de Ortadoğu’ya çevirme hesabındalar...
İhanet ve hainliği bertaraf etmek için mücadeleye devam inşallah. Bu ülke nice tehlike-sıkıntılar atlattı. Gerçekleşen saldırılar ihanet boyut ve derecesinin ötesinde kalleşçe olduğu için, ne kadar önlem alınsa bir yere kadar. Eylem biçimleri ile masum insanları en savunmasız bir şekilde katletmek, ülkenin birlik ve beraberliğine dinamit koymak için gösterilen çaba karşısında, hepimizin üstlenmesi gereken görev ve sorumluğumuz var...
BİR ÖLÜP, BİN DİRİLME VAKTİ
Saldıran belli, saldırtan belli mi, belli. Ve her saldırıda sonrasındaki mağdur vatandaşlarımızı gördükçe kahroluyoruz. Temenni ve duamız, bu saldırının son olması. Tabii temenni bu. Asıl yapılması gereken, sadece temenni ile kalınmaması. Herkesin bulunduğu konum itibari ile teyakkuzda olma şartı var. Hainlerin her saldırısı ülke insanın birlik ve beraberliği bunun en somut göstergesi...
Bu saldırıların dikkat çekici boyutu, ülkenin bağımsızlığı (dışa güdümlülüğü) için atılan her bir olumlu adım sonrasında yapılan hain saldırılar. Söz konusu ülke bağımsızlığı olduğu için, hain-kalleş her saldırıdan sonra bir ölüm bin diriliyoruz inşallah.
GÖRÜLDÜĞÜ YERDE
HAİNLERİN BAŞINI EZMEK
Acımızı sineye çekmek tamam, fakat kalleşliği kabullenmek asla! Değişen zaman ve teknoloji ile birlikte savaşın-çatışmanın da rolü-boyutu değişti. Şimdi hiç ihmal vermediğiniz yer ve yöntemlerle karşımıza çıkıyor kanlı terör ve onun piyonları. Ama, canlı bomba veya başka bir yöntem. Herkes görevini-taşeronluğunu yapacak ya. Geliştirilen, insanlıkla bağdaşmayan bir saldırı biçimi...
En zor anımızda, bizi biz yapan değerlerimiz altında kenetlenmemiz kaçınılmaz. Bunun da en bariz şeklini bir kez daha görmekteyiz. Söz konusu Türkiye’nin bağımsızlığı, İslam coğrafyası olduğundan, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonsporlusuyla, hain saldırı karşı bir kez daha kenetlenip tek vücut olduğumuzu, dosta-düşmana bir kez daha gösterdik..
Futbolcusu, seyircisi, polisi. Makam, mevki, görevi ne olursa olsun, terörün çirkin-kalleş yüzü ile mağdur olan aileler. Olaylara dünya seyirci. Bu sessizliğin en önemli nedeni, terör baronları. Akıtılan kan ve gözyaşına baktığımızda, zulmün hedefinde İslam Coğrafyasının olduğunu görmekteyiz. Saldırılar ne denli planlı olsa da, planların üzerinde, Allah’ın planı olduğu gerçeği. Her daim O’nun planının galip geleceğine inancımız tam!..