Futbolumuza söylem değil, icraat lazım!...
Süper Lig’de altınca hafta da geride kaldı. Lider Galatasaray’ın 3-0 gibi farklı Akhisar mağlubiyeti, haftanın önemli maçında Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın yenişememeleri, dikkat çekici. Trabzonspor’da istikrarsızlık/yenilgi zincirine Göztepe maçı da eklendi. Geride kalan hafta/haftalara baktığımızda istikrarsızlığın, hiçbir maçın garanti altına alınmayacağı manasına gelmektedir. Hal ve gidişat böyle olunca futbol sever haklı olarak soruyor; ‘Kazanma yolunda, hangi maçında takımımıza güveneceğiz?..’
MAÇ SONU AÇIKLAMALARIN ÖNEMİ…
Süper Lig’de şampiyonluk için mücadele eden takımların bugün yaşadığı sürprizler (maç skorlarından bunu anlamaktayız), karşılaşma sonrasındaki açıklamaları da önem kazandırıyor. Teknik direktörlerin ‘adeta’ iç dünyasının yansıması olan bu açıklamaların önemi, bugün olduğu kadar, yarın olacaklarında habercisi. İşte o açıklamalardan birkaç yansıma;
Ünal Karaman (Trabzonspor Teknik Direktörü): “Maçı kaybettiğimiz için üzgünüz. İç sahada oynadığımız maçlarda baskılı oyun ve bulduğumuz goller vardı. Rakipten 7’ye 2, 5’e 2 oyuncu üstünlüğümüz olduğu pozisyonlarda 2 gol yedik. Bizlere yakışmayacak goller yedik. Takım olmak kolay değil. Bazı zorlukları olabilir. Biz de eksiklerimizi gidermek anlamında çalışmalarımıza devam edeceğiz”
Fatih Terim (Galatasaray Teknik Direktörü): “Galatasaray golleri kaçırabilir, penaltı da kaçırabilir. İkinci yarıda çıkıp bunun üzerine yenmeli. Esas düşünmemiz gereken bu. Farklı sonuçlarla yenilmekten hiç hoşlanmıyorum. Yoksa mağlup da olursunuz. Bu formanın hakkını verdikten sonra sorun yok. Mücadele edersiniz, oynamaya çalışırsınız, sonuçta mağlup olsanız da önemli değil. Bugün öyle değildi maalesef.”
Phillip Cocu (Fenerbahçe Teknik Direktör): “Harika oynadılar. Biz Fenerbahçe takımıysak, bugünkü gibi oynamamalıyız. Taraftarlarımızdan, kulübümüzden özür diliyoruz. Aşırı derecede kötü bir performans gösterdik. Fenerbahçe gibi bir kulübün beklentilerinden çok uzak bir oyun gördük sahada. ‘Daha şimdiden pazartesi günkü maçı düşünmeye başlarsak bu Avrupa maçında maksimum performans gösteremezsiniz’ demiştik. Bugün de bunun ne kadar doğru olduğunu gördük sahada.”
AÇIKLAMALAR LİGİN DE YANSIMASI…
Üzüntü, hoşlanmama ve özür. Süper Ligimizin en iyi teknik direktörlerimizin, sadece altıncı hafta açıklamalarını baktığımızdan anlıyoruz ki, hiç kimse gidişattan memnun değil. Doğrusu, olumsuzluğa kılıf aramak, bahane uydurmak değil ayan beyan kamuoyuyla paylaşmak. Bu hususta teknik direktörler gidişattan memnun değil, futbol severden bu konuda iyi niyet beklemek doğru bir yaklaşım olmaz. Öyle ise olması gereken ne? Bu sorunun karşılığı, her yıl ‘sil baştan’ oluşturulan kadrolar? Yerli teknik direktörle (Fenerbahçeli Cocu hariç) Süper Lig’de, yabancı futbolcu bolluğu adeta, futbolumuzun kalitesine de yabancı olmamızın temel nedeni oluşturmaktadır. İnsanın aklına, sahada birçok ülkeden futbolcu olduğu için ‘Tercüme sıkıntısı mı yaşanıyor?’ sorusu geliyor! Kulüp Başkan ve yönetimlerinin, kulüpleri yönetirken teknik direktör veya kulüplerinin ‘menajerleri’ üzerinden değil de, futbolcu menajerleri üzerinden oyuncu pazarlığına girince, çalıştırıcı oyuncu dengesizliği, devamında ise istikrarsızlığı de beraberinde getiriyor. Gibi…Gibi…Gibi…
TFF DE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI…
Gibi, gibilerin sayısı çoğalmaması için, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) özerk yapıya sahip olduğu için, icra konusunda ‘tutarlı’ adım atıp, radikal kararlar atmalı. Bugün Ligin kalitesi ‘sancılı’ ise, rahatsızlığın kaynağı bulunmalı. Kulüplerin veya Milli Takımın her Avrupa maçından sonra tartışma zirve yapıp, kayda değer sonuç alınamıyor ise, bunun en önemli nedeni, şu an görevde bulunanlardan başkası olamaz. Bu hususta bizler yanılıyor isek, icraatlarınızı ortaya koyun da bizler de sizi takdir edip, alkışlayalım…