Farz olan futbol mu, yoksa oruç mu?..
İslam inancına göre farz ibadetinin kelime karşılığı, Türk Dil Kurumu’na göre ‘Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet.’ Oruç ibadetiyle ilgili Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor; ‘Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı (Bakara Sûresi 183). Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Aziz ve celîl olan Allah, “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim” buyurmuştur. Futbolcunun oruç konusu, bugün gündemde olan bir konu değil. Geçmiş yönetimlerde olduğu gibi bugünde Türkiye Futbol Federasyonun (TFF) oruç konusunda duyarsız (uygulama onu gösteriyor) kalması, yeniden gündem olmasını sağlıyor. ‘Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke de…’ diye başlayan ifadelerde ki gerçekler, İslam’ın yasakları içerisinde yer alan kumar, kıyafet, küfür, cinsiyet vb. birçok konu sporu çepeçevre sararken, her dönem/yıl olduğu gibi bu yılda sporcu/futbolcunun orucu tartışmaya açılmasını, Müslüman Türkiye’ye hiç mi hiç yakışmıyor!.
DUYGUSAL/MANEVİ YIKIMA SEBEP OLMAK
Türkiye Futbol Federasyonun (TFF), bir kez daha futbolcunun orucuna duyarsız kalması, Giresunspor-Ankara Keçiörengücü maçıyla gündem oldu. Maçın 10. dakikasında yaşanan sakatlığın, iftar saatine denk gelmesi, oruç tutan iki takım oyuncuların saha kenarına gelerek oruçlarını açmaları, TRT’nin yayınına yansıyınca, ülke de gündemine geldi.Karşılaşmanın 10. dakikasında yaşanan sakatlık, iftarı bildiren akşam namazı anına denk geldiği gibi, takım oyuncularından saha kenarına gelip, oruçlarına açanlar oldu. Oysaki, Giresunspor-Ankara Keçiörengücü karşılaşmasında yaşanan bu tablo her sezon yaşanıyor. Çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde de gündem oluyor. Vatandaş/futbol sever, haklı olarak soruyor, ‘Madem Müslüman bir ülkeyiz, karşılaşma takvimi, maç saatleri oruç ibadetine göre neden ayarlanmıyor mu?’ Bugüne kadar hep böyle olmadı mı? Tribündeki seyirci veya sahadaki futbolcu oruçmuş, kimsenin umurunda değildi! Madem insan sağlığını ön planda tutmaya çalışıyorsunuz, öyleyse inandığını yaşamak isteyen sporcuların-futbolcuların, kendileri için önemli kıldıkları oruç gibi bir ibadetine niçin saygı gösterilmiyor, insanların duygularıyla oynuyorsunuz? Anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz! Görev ve yetkililerin her defasında ‘İlerleyen dönemlerde ayarlama yapılacak’ türünden, geçiştirmesini hatırlıyoruz. Dileriz, bu geçiştirmeler/söylemlerin de sonu bir gün gelir…
CRİSTMAS’I DÜŞÜNEN ORUCU DA DÜŞÜNÜR
Hatırlayın geçtiğimiz sezonu. Salgın hastalığın (Koronavirüs) ülkemizde ilk görülmeye başladığında, insan (sporcu) sağlığı göz önünde bulundurarak, haklı olarak ligler ertelendi. Biz hastalıktan korkuyor ve geçerli neden olarak tedbir almak durumunda kalıyoruz, eyvallah. Bu hassasiyeti, inancı gereği oruç tutmak isteyen futbolcuya/sporcuya niçin göstermiyoruz! Allah (cc) yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de farz kıldığı orucun yok sayılması, sportif performans üzerinde zihinsel ve duygusal açıdan olumsuz etkilediğini, uzman konuklarımızın açıklamalarıyla, daha önceki yazılarımızda gündeme taşımıştık. Futbol oynamak için ülkemize gelen yabancı oyunculara, inançları gereği yılbaşı ve dini bayramlarında ayrıcalık tanındığına şahit olduk. Bugün halen ülkemizde oruç tartışması yaşanıyorsa, sporu/futbolu yönetenlerin, kendi insanının milli ve manevi değerlerini dikkate almadığının en bariz göstergesidir. Düne kadar yabancı futbolcunun ‘Christmas’ını düşünen anlayış, bugün kendi insanının ‘Orucunu’ da düşünerek, gerekli düzenlemeyi yapmalıdır…