Başkanlık seçimi üzerine tartışmalar!..
Ülkemizde spor, özerk federasyonlar tarafından yönetilmektedir. Dört yılda bir gerçekleştirilen ve Olimpiyat sonrasına denk gelen spor federasyonlarının başkanlık seçimi, istisnai bir durum olarak bu yıl korona virüs engeline takıldı. Asıl sorun, seçim süreciyle ilgili yaşanan rahatsız edici durum! Dünyayı etkisi altına alan ve mart ayı itibariyle ülkemizi de etkisi altına alan virüs süreciyle ilgili en çok etkilenen spor sektörü olurken, ilgili ve yetkililerin önlem alma konusunda iyi niyetleri bir yana, Federasyon seçimlerinde yaşanan belirsizlik, kafa karışıklığına neden olmaya devam ediyor. Ülke sporunun yönetildiği bir Bakanlık var, insan sormadan edemiyor; ‘Koca bir teşkilat kanun ve yönetmeliklerde gerekli değişiklik yaparak, seçim belirsizliğini neden ortadan kaldırmaz?’
BÜROKRASİYİ AŞMAK ZORUNDAYIZ!
Koronavirüs süreci ülkemizde etkisini göstermesinden bugüne tam 5 ay geçmişine rağmen, ülkemizdeki 60’a aşkın Spor Federasyonu Başkanlığı seçimlerinin ne olacağı tartışılıyor. Her defasında ‘En kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir’ hatırlar ve hatırlatırız. Buna rağmen bu belirsizlik neden? Kanun ve yönetmelikler Spor Federasyonları Başkanlık seçimleri hususuna açıklık getirilmiş. Bilirkişilerden görüş alıyoruz; ‘Seçimler, kanun gereği Olimpiyatlardan sonra yapılır. Salgın hastalık gibi olağan dışı durumlar da bu belirsizliğin ortadan kaldırmak için, kanun ve yönetmelik üzerinde çalışılır’. Bunu yapacak olan Bakanlıkla ortak çalıştığı 7 Genel Müdürlük var. Dikkatinize sunayım, yedi Genel Müdürlük. 2002-2008 yılları bizimde görev aldığımız Bakanlığa bağlı bir tek Gençlik ve Spor Genel Müdürlük ve bu Müdürlüğe bağlı Daire Başkanlıkları vardı. Federasyon Başkanlığı süreci ile ilgili geldiğimiz noktaya baktığımızda süreç, bürokrasiye takılmış gibi gözüküyor. Hangi Federasyon Başkanına seçimi sorduk ise, aldığımız cevap ortak; ‘Bakanlık bilir!’ Gençlik ve Spor Bakanlığının bu husustaki cevabı ise gayet net ‘Üzerinde çalışılıyor’ . Tam bir belirsizlik hakim. Bakın, TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) bile 2020-2021 futbol sezonun başlangıç tarihini 11 Eylül olarak açıklarken, diğer özerk Federasyonların Başkanlarını belirleyecek seçimlerinin tarihi için, Bakanlıktan açıklama bekleniyor! Bu da demek oluyor ki, bu hususta çalışmalar bir yana, 1986 yılında çıkarılan 3289 Kanunun, tıpkı 1982 Anayasası gibi, değişen zamanla birlikte güncellenmesi gerekiyor. O da ayrı bir yazı konusu…
SEÇİM BELİRSİZLİĞİ ÜZERİNE GÖRÜŞ
Spor Federasyonlarının seçimleri belirsizliğini korumaya devam ettiği süreçte, tartışmalar da beraberinde geliyor. Güreş Federasyonu Başkan Adayı Sayın Halil İbrahim Kastan, seçim sürecinin gecikmesi ve belirsizliklerine, haklı olacak sorularla cevap arıyor; “Başarılı Federasyon Başkanları tekrar seçilecektir, başarısızların ise bir yıl daha makam işgal etmelerinin ne anlamı olabilir? Seçim kazanacak başkanlar geri zekalı değil ise bir sonraki olimpiyatlara hazırlanan sistemde neden değişiklik yapıp, kendini o başarısızlığın yegane sahibi yapsın? Olimpiyatlardaki başarı da başarısızlık da şu anki federasyon başkanlarınındır. Mevcut başkanların olimpiyatlarda hangi başarıyı beklediklerini deklare etsinler, o vaatlerle seçime gitsinler, hayali varsayımlarla kendi koltuklarında bir yıl daha saltanatın peşindeler. Olimpik branşların, olimpik olmayan diğer spor branşı camiasını esir etmeye kimsenin hakkı olmamalı. Sonuçta seçim kanunu, seçimden 4 yılda bir yapılır emrinin yarın ortaya çıkacak hukuki sorumluluklarının telafisi olmayan problemlerin muhatabı kim olacak?”