Hocam meseleyi yine doğru yerden yakalamışsınız. Evet eğitim bütün sorunların başlangıç noktası. Bendeniz eğitimci değilim. Fakat bilhassa çocuklu ailelerin daha yakından hissettiği eğitimdeki sorunlar yumağından kendi penceremize yansıyanlar hakkında birkaç kelam edebileceğimi zannediyorum. İzninizle bunlardan bazılarını maddeler halinde kısa kısa not edeceğim… 1- Eğitimde müfredat sorunu… Çocuğun hayatında ya hiç lazım olmayacak, ya da nadiren lazım olacak derslerle meşgul edilmesi yerine; ilkokulda, sadece şu konuları öğretsek yeter de artar… a- Okuma yazma b- Dört işlem c- Adâbı muâşeret d- Otuziki farz Dört yıllık ilkokulda sadece şu dört maddeye sığdırdığım işleri başarabilsek, çocuğun istikbali için inanın en değerli katkıyı yapmış oluruz. Ortaokul ve lise müfredatı da aynı mantık çerçevesinde meselenin uzmanları tarafından yeniden ele alınmalıdır. 2- Eğitimde dil ve terminoloji sorunu… Harf inkılabının tarihimize, medeniyetimize ve eğitimimize verdiği zararı sabahlara kadar anlatsak bitiremeyiz. Hele 1930’lu yıllarda Türkçemizin genetiğine yapılan müdahaleler ölümcül neticeler doğurdu. Yüzyıllardan süzülüp gelen o kadim Türkçemiz, o nezih üslubumuz “uydurukça” kelimelerin istilasına maruz kaldı. Maalesef bu uydurukça ve tasfiye illetinden eğitim dili ve ders kitapları da fazlasıyla nasibini aldı. İşin asıl acı olanı muhafazakâr- mütedeyyin tabanı temsil iddiasındaki partiler, bu noktada ciddi hiçbir adım atmadıkları gibi kahredici bir ilgisizlik ve içselleştirme zilletine düştüler. Ders kitaplarından başlayarak tüm matbuât dilinin kadim Türkçe ile ihya edilmesi yönünde behemehâl ciddi adımlar atılmasına hükümet öncülük etmelidir. 3- Eğitimde ahlâk ve maneviyat sorunu…

faydalı bir yazı

Bir hafta kesintinin kahrından ölecekmiş, serbest bırakılınca hayrına lokma döken nesil türetti sanal dünya.Acsba o gemçler ölen atasına hiç hayır yaptı mıki.

Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923'te bir İslâm Devleti olarak kurulmuştur!... Kânûn-i Esâsî'sinin (Anayasası'nın) ilk dört maddesine göz atmak yeterlidir...Eğitim şart!!!

Ahmed hocam çok mühim bir konuyu güzel bir lisanla dile getirmişsiniz, selamlar

Peygamber Efendimiz (a.s.) ve Ashab-ı Güzîn (r.a.) çağımızda yaşasalardı, asrın sefahet fırtınaları karşısında ne yaparlardı? El-cevap: Cihad-ı Ekber'le, kalplere Sırat-ı Müstakim bayrağını diker, İman ve Kur'an-ı Kerîm Ahlâkı ile, medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarı, hâk ile yeksan ederlerdi. Günümüz müslümanlarının uyanması lazım. Etiket Müslümanlığı'ndan Hakikat Müslümanlığı'na terfi etmeleri lazım...

şimdi yine okullarda yazı ödevi veriliyor mu bilmiyorum fakat veriliyorsa mümkün olsa da imkan olsa da bir gece bütün çocukların kulaklarına fısıldasam yarın ki yazılarınızda iki nokta üst üste kullanmanız gereken yere kullanmayın öğretmen iki nokta üst üste koymayı unutmuşsun derse hocam niye soru işaretine soru işareti diyoruz da buna bekleyiş beklenti işareti demiyoruz diyin..desem..

Anne babalar da gelişen teknolojiler karşısında çaresiz kalırsa,çocuklar terbiyeyi kimden alacaklar!Gerçi ebeveynler geçim derdine düşmüş,iman ve ahlak ikinci planda hatta en son planda kalmışken,yine de hergün ülkemizde 5 vakit ezan okunuyor,eskiden olduğu gibi cuma ve bayram namazlarında camilerimiz doluyor!Bu milletin hamuru İslam ile yoğrulmuş,aramızda kavga gürültü olsa da,çekememezlik olsa da,su akar yatağını bulur!

O sebeple mi yöneticilerin çocukları yurt dışında okullara gidiyor. Bizden olmayan eğitim var diye mi.