Öğretmenin şu anda öğrenci üzerinde hiç bir yaptırımı yoktur. Beyhude anlatıyorsunuz kendini ifade eden bireyler yetişsin diyerek ukala ve çok bilmiş ateist ve deist gençler oldular. Bu yetişen yeni nesil muhafazakarlıktan uzak asla sağa oy vermeyecek nesildir. İnternet tutkunu aile ve öğretmeni elinde oyuncak etmiş nesildir. Önce öğretmenin ciddiyetini ve yaptırım gücünü artırmak disiplin yönetmeliğini değiştirmek gerekir. Öğretmen öğrencinin elinde oyuncak olmuştur.

On numara yazı olmuş. Tüm tespit ve teşhis gerçeği anlatmış. Tedavi de on numara tek sorun hastaya uygulamak

Merhaba, Milli Eğitim, daha doğrusu eğitim yerlerde geziyor...Yıllardır sürekli tekrar ettiğimiz, ancak hiçbir iktidarın dinlemediği en önemli konu " MESLEK OKULLARI ", yani Endüstri Meslek Lisesi tarzı okulları esas almak ve bunları çoğaltmaktır...dedik durduk, ama nafile. Her birey bir meslek sahibi olarak yetişmeli... Endüstri Meslek olur, Ziraat Meslek olur, Ticaret Lisesi olur, Bilişim Liseleri olur....Ancak şu an ki sınav sistemine göre en aşağı puanlar alanlar ancak Meslek Liseleri ve İmam Hatiplere gidebiliyor....Sonuç, üniversite mezunu işsizler ordusu...Bu yapıyla gidildiği sürece işsizlerin tamamı, %100 ü üniversite mezunu olacak....Bu da bize şunu anlatıyor mesele çok üniversite açmak değil, üniversitelerin NİTELİĞİNİ artırmaktır, niceliğini değil.... Oysa Meslek Liseleri ana mihenk noktası olsa herkes üniversite okumak zorunda kalmayacak, olur olmaz üniversiteleri ve üniversitelerdeki bölümler de kaldırılmış olsa, işte o zaman meslek sahibi olarak yetişecek olan nesillerden bahsedebiliriz.... Ama maalesef bu kafa yapısıyla mümkün gözükmüyor....

120 senesinden başlayarak şimdiye kadar dilbilgisi kuralları savruk vaziyette. Her an dilbilgisi kurallarında değişiklik olabilir ve senin bildiklerin artık demode, yeni çıkan kurallar moda olur. 

İmamhatip okullarını ve Diyaneti düzeltsinler yeter...

Sayın hocam çok güzel konuya değindin Eğitim Müfredatı bir milletin Milli Güvenliğidir Diline sahip çıkmasan yok olup gidersin bizim Türkiye'mizde 120 senedi milli olmaya kendi bağrından çıkmaya ve milli olmaya bir milli eğitim bakanlığımız vardır*** 

Zihniyet bozuk. Siyasetin girdigi bir yerde başarı beklemek hayaldir.

Okulları taş duvarlarına varıncaya kadar abuk sabuk renklerle boyama fikri kimden çıktı?

Allah razı olsun Hocam. Mesele budur. Milleti oylamanın anlamı yoktur. Pansumanla bu iş çözülemez. Kangıran olmuş yeri kesip atmak şarttır. Yoksa ölüm kaçınılmazdır.

yazılarınızı kaliteli buluyor, severek okuyorum. Afiyetle yaşayın inşallah ağabey...

Selamlar, hocam sağ olun var olun, Ağzınıza sağlık, Allah ömrünüze ve zihninize fikrinize bereket versin. Bu konu benim feryat ettiğim, yakındığım, 20 yıldır hasretle beklediğim, ama ne Eğitim Milli olabildi ne de kültür milli olabildi. Bu kadar imam ve bu kadar öğretmeni bu kadar alan tahsis edilse idi marksistler 20 yıl değil 5 yılda kendi ideolojilerini çoktan icra ederlerdi bütün milleti marksist komünist yaparlardı. Allah Müslümanım diyen milliyim diyen hepimize şuur Basiret ve mücadele Azmi versin İslamı dava davasını dert edinenlerden eylesin ki (Amin amin amin) bu kangren ancak böyle çözülür

Araya iki tane kendininde bilmedigini anlamlarini arapcadan kelime sallayinca cok yuksek egitimli oldugunu zannediyor bu geri zekalilar. 21 yildir egitim sistemini bu hale getiren ler simdi bize egitimden bahsediyorlar.

sizde güzel anlatmışsınız. müfredat değişikliği hikaye. önemli olan öğretmendir. öğretmen yetiştirmektir. ama maalesef iktidarın bu güne kadar böyle bir derdi olmadı. bundan sonrda görünmüyor. yoksa şuan gençler içler acısı durumda olmazdı.

Bir yerden başlamak lazım. Önce milli manevi bir müfredat yapılsın. Öğretmenlerin müfredatı uygulaması, öğrencilere uygulanan sınavlarla takip edilebilir. Bu arada öğretmen yetiştiren üniversitelerde de manevi yenilikler yapılmalı, milli manevi değerlerle donatılmış öğretmenler yetiştirilmeli.

Hocam kalemine ve yüreğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Tespitlerinizin tamamı çok isabetli. Sizi ayakta alkışlıyorum. Selam ve dua ile kalın hayırlı Ramazanlar...

Üniversitelerede sınavsız girilsin

bendeniz defter tuttururdum, ailelerden devamlı teşekkür geldi, özellikle emekli asker ailesi hanimefendiler, biraz daha fazla yazdırmanızı...çocugumuzdan önce biz okuyoruz.... bizde asker milletin, elbise değiştirmiş şekli(kısımı)dir.

kapıyı çekince(kapatmak) talebe 45 dak. öğretmene emanettir, nasıl istiyor ise öyle anlatır.

Ramazanınızı tebrik eder, bu yazı için şükranlarımı takdim ederim. MEB de vazifeli bir muallim olarak muallimlerle alâkalı birkaç müşahedemi paylaşmak istiyorum. 1- Son 15 senede tayin olan muallimlerin ( mülakat dâhil) kahrı ekserisi İfrat derecesinde hükümet ve Reise muhalif, (olabilirler kendi fikirleri) ve öğretmenler odasında envâi çeşit doğru olmayan yalan ve iftirlar atıyorlar. Çünki bu nesil, hükümetin ana sınıfını da mecburi yapmasıyla 5 yaştan itibaren dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir zihni işgalle yetişiyor. 25 / 30 yaşlardaki hocalar bu sistemin mamülü. 2- Dindar ve vatansever muallimler korkak ve cesaretten mahrumlar. Dindar bir kadın hoca bile bendenize din ve vatana bîgâne bir yazarın kitabını okuttuğunu iftiharla anlattı, bir başkası çocuklara çok güzel dans ettirdiğini (doğru olmadığını kendisine ifade ettim) söyledi. 4- Maalesef bazı bürokratlar ve hüküm sahipleri de 30/35 yaşlarda. Bunlar da lisan şuuruna sahip değiller. Solcuların kelimeleriyle konuşuyorlar, o kelimelerle konuşanlar bir gün gelir onlar gibi düşünür. 4- MEB den ve Türk dil kurumundan bir gün cesur birilerinin çıkıp tasfiyecilik ve uydurukçayı red ediyoruz , demelerini beklemek bizim hakkımız. TEOG sınavlarında dahi 2014 lerde hoca kelimesini kullanmayın, Türkçe değil öğretmen kelimesini kullanın diye soru çıktı. İşte şuursuzlar diye kasdettiklerim bunlar. Bu lisanla nesil 15 sene öncesini anlayamaz, bu lisanla İstiklâl marşı yazılamaz. Yazılsa da kim anlayacak. TDK nin lugatlerinde istiklâl marşındaki kelimeler yoktu 2014/2015 basimlarinda. Bir de Türkçenin Türk dünyası ortak lisanı olacağını teklif ettiler. Bulunduğum mecliste bu fikre muhalefet ettim. Allah muhafaza Özbek ve azeriler de 15/20 sene öncesini anlayamazlar dedim. Devlet ricâlinin Azerbaycan ve Özbekistana gittiklerinde konuşma metnini yazanlar bile uydurukça yazıyor. Saygı diyorlar hürmet dese onlar da anlayacak. Koşul diyorlar şart dese, neden diyorlar sebep dese bütün Türk dünyası anlayacak. Hulâsa yazılacak çok şey var.

Artık bir şeyden de memmun olun be kardeşim. Bu şikayetlet nerde bitecek.