Günümüz modernitesi ve sorunları karşısında insanları böyle gereksiz itikadi ve tarikatların maddi menfaatlerine hizmet edecek mevzular ile meşgul etmek gereksizdir, boştur, vakit enerji israfından başka birşey değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin etrafı emperyalist güçlerin kuşatması altına alınırken bunlarla uğraşmak bana İstanbul , İstanbul olmadan hemen önce Ayasofya’da Melekler’in cinsiyetini tartışanları hatırlatıyor.

Yazar entelektüel kapasitesi ile daha önemli olan fıtrata uygun ilmi birikimi olmadığından çok okunmuyor,yorum almıyor ne yazık ki..tasavvufcularin bidatler i açısından ehlisunne yi tapulamalari artık etkili olmuyor.gercekler daha etkilidir.Ehlisunne itikadı peygamber ve ashab in itikadidir.onlarin din dedikleri küfür şirk helal haram müslüman kâfir dedikleri zikir ibadet dedikleri nin aynısını söylemek yapmaktır.yoksa tasavvufcularin bidatler inden itikade dair yani konusu şirk küfür olan Allah'tan başkasına istiğase istiane yardım isteme ibadeti Allah'tan başkasına tefekkür etmek olan rabıta vb bütün bu tasavvufi kavramlar ne peygamber sav in nede sahabesinin hiçbirinde olmadı bu kutubussitte de hem subuten hemde delaleten kat'i bir şekilde sabittir.yalanlarla dolanlarla ve nasslari aşırı tevillerle ki bu tevilleri ne sahabe ne tabiinin nede dört mezhep imamı yapmıştır.cahil insanları özelliklede akaid ilmini bilmeyen insanları kandırıyorlar.mesala menzil tarafında ölen şeyhin yerine üç oğlu Vahdet! oluşturarak üçe ayırmaları onların ne kadar dünyaya hırslı olduklarını ispatlar

Yazardan farklı ona itiraz eden olarak yorumlarımı yayinlamaniza teşekkür ederim.rabbim sizlere hem bu dünyada hem de ahirette karşılığını versin.Ali ra,"hakikati öğrenirseniz kimin batilda kimin hakta olduğunu bilirsiniz"sözleri çok önemlidir.osmanli sonrası İslam dünyasında işgalci emparyal güçlerin sahih İslam yani peygamber ve ashab in islamindan çekindikleri için içini boşaltıp devlet iddiasını torpuleyip insanlara içinde tevhidi bozan şirk küfür inançlarla kendi hristiyanliklarina Yahudilik lerine benzettiler.herkese düşen görev ahireti için dinini Kur'an sünnet ve iki kaynağın sahih meşru anlamı olan sahabe icmai ndan öğrenmek.dort mezhep imamının fıkhi dan önce onların itikadı ni öğrenmektir.cakallar saptiramazsin diye.mesala dört mezhep imamı nda tasavvuf yani hristiyanların İsa as dan medet ummalari şianin Ali ra ve Hüseyin ra medet ummasi istiğase gavs inancı var mı imamlarda ve

Başlıktaki yanlışlığı yazar kendisi yapmakta ve siz yorumlarımı yayinlamayanlar . ehlisunne itikadinda olsaydınız benim yazdıklarım Kur'an'a sünnete ve sahabe icma ina uyup uymadigina bakardiniz.yoksa kendi anlayışınıza uyup uymadigina değil.inanclarinda küfür şirk olduğu halde Yahudilerin hristiyanlar in İbrahim as sahiplendiği ne benziyor.fakat onlara cevaben,"İbrahim ne Yahudi ne hristiyan ne de müşriklerden di.o Hanif (tevhid ehli şirk küfür olmayan) bir muslumandi" verilmesine benzer nice kendini ehlisunne peygamber ve ashab gibi ehlisunne görüp inancında İslam disilkklar aynen Osmanlı sonrası İslam iddiası ile diyanet gibi

Esasen ehlisunne yi kendi tasavvuf vb ithal inançlara disiplinler e hasr edenler var.Şeriata muğayir olan içinde şirk küfür olan Allah'tan başkasına istiğase istiane de bulunan.hristiysnlar gibi İsa as den yaptıkları şirk küfür olduğu gibi Allah'tan başka da istenmez.

Her bir fırka,cemaat,tarikat kendi yanlarında olanla övünüp dururlar.İslamı en doğru kendi yaşadıklarını sanırlar.Tek davalarına.Kendi sayılarını arttırmak.Bağlılık sayısı arttıkça gelirler artar.Mal mulk yarışı yaparlar.İslamın mahkum değil hakim olmalı farzını dikkate almazlar.Öğrrnilmiş çaresizlik yaşarlar.Durum bu maalesef üstadım.

Yazar ehlisunne yazısı yazıyor ama ne yazık ki on dört asırdır kabul edilen ehlisunne itikadı kavramı anlatan mezhepler tarihi kitaplarını refarsans almadan büyük laflar etmiş ne yazık ki.Halbuki Nisa 115 ayetine baksa orda geçen,"müslümanların yolundan ayrılanlar 'tefsurlere müracaat etse ve bu ayeti n tefsiri olan 73 fırka rivayetlerine müracaat etse sağlıklı bir yol alırdı.butun ümmetin bu konularda ki başucu kitapları el milel vennihan ve el fark beynelfirak kitabı ki diyanet mezhepler arasında farklar diye basmıştır.kitapta 1200-1300 dönemlerine kadar kendilerini Muhammed as nisbet edip Müslüman olduklarını iddia edenlerin içinde inançları itikadleri peygamber ve ashab a uymayan küfre şirke varan inançlar sahipleri anlatılmakta ve ümmet uyarilmaktadir.itikadi peygamber e ve ashaba ve Nisa 115 te ki müslümanlara benzemeyen hariciler şia mutezile ve felsefeden eski dinlerin tasavvuf larindan vahdeti vucud, hristiyanların İsa as ve Meryem anamizdan medet uman istiğase istiane rabıta yapan Hristiyanlara özenen ve şeriattan ayrılanlar anlatılır ve onlara nasıl davranilacagi anlatılır.mesala imam Gazali nin Ehlisunne itikadında olması ile devlet tarafından halkın sapkinliklardan korumak için verilen vazife ile kendilerine Müslüman diyen şahadet eden ibadet eden ve apaçık kâfir iz demeyen ama üç noktadan küfre girdikleri onyedi noktadan küfre varmayan bidat içinde olanları raporlamasi onları tekfir etmesi de ehlisunne inancından ötürüdür.yazar ve onun gibi insanlar Kur'an'a sünnete İcma ya göre tekfirin yapılmadığı olarak anlatması essasen murcie itikadı gibi bidat ehli inancı ehlisunne gibi anlatılıyor

cumhuriyeti kuran keferelerin amacıda ehli sünneti yok etme hedefi güdüyorlardı ama rabbim fırsat vermedi nakli ilimleri kuran ve hadisi şerifleri akılda boğmanın gayretiydi sekülerizm temeline inkarcılıktır laisizm mutezilenin şianın koludur özellikle peygambersiz bir din üretme peşinde olan sapıklıktır laisizm bu yüzden kamal denen tüm zamanların en büyük kafiri kamali hedef alıyorum altını çizerek söyliyorum türk islam aleminin en büyük düşmanı bu kafirdir

Muhterem hocam , özellikle sevdiğimiz saydığımız Mahmud efendi hz lerinin vefatından sonra olanlar nedir . Koskoca hocalar birbirlerini suçluyorlar . Mesele ne bilmiyorum . Neden milletin önünde oluyor üzülüyorum . Halbuki dikkatli birlik içinde olmalıyız . Ehli sünnetin gereği de budur .