• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Tarihten bir yaprak: Fikri idam teşebbüsü!

2 Nisan 2001’de 6. DGM dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen yargılama sonunda Salih Mirzabeyoğlu’na idam cezası verdi. Mirzabeyoğlu mahkeme çıkışında süreci iki kelime ile özetledi: “Tiyatro bitti!”

3 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

O yıllarda başımızdaki ler abd ile ortak çıkarları varmış

"1991 yılında Körfez savaşını protesto gösterilerinden sonra halk ayaklanmasına geçilecek endişesiyle Salih Mirzabeyoğlu tutuklanmış ve daha sonra beraat etmişti. Bu notu da ilave edelim."..1991 de abd Ortadoğu' da müdahalesini destekleyen dönemin hükümeti, Salih Mirzabeyoğlu olanların farkında olduğu için ve Anadolu'da kitleleri arkasına alır korkusuyla yıldırma taktiği uygulamış hapse atmış... abd ile Ortadoğu'da işbirliği içinde olan da kendileriymiş...
  • 7 Ay Önce

Hz. Ebu Bekir Sıddıyk' ın soyuna tahammül edemeyenler deşifre olmuş

Kamuoyunun malumu olduğu üzere Salih Mirzabeyoğlu çocuğunu okuldan alırken yakalanıyor ve “örgüt evinde yakalandı” diye izbe görüntüler eşliğinde basına servis ediliyor. O dönem, Müslüman geçinenler de sessiz kalarak bu yargısız infaza eşlik ediyor. Salih Mirzabeyoğlu Tuzla’da otururken koruması olduğu iddia edilen Saadettin Ustaosmanoğlu ise Fatih’te oturuyordu. Görüşmeleri bile yoktu. Ama örgüt olmuşlardı! O zamanın Star gazetesi Salih Mirzabeyoğlu’nun. ( Tuzla'da ki zihniyete sahip olduğu anlaşılan) askerlerce darp edilmiş haline “traş olurken yüzünü kesti” derken, Hürriyet gazetesi de “yolunmuş aslanlar tavuğa döndü” diyerek işkenceler pervasızca alkışlanıyor, yalakalıkta birbirleriyle yarışıyordu. Mahkeme heyeti de üstü başı perişan sanıklara bir şey dahî sormuyordu.... sormuyordu çünkü onları insan yerine koymuyordu...goyim olarak görüyordu...
  • 7 Ay Önce

Moğoltayın beslemeleri

Dokuz klasörden oluşan dava dosyasında; polis ve savcı ifadeleri, mahkeme sorgu ve kararlarında hukukun somut, objektif ve genel ilkelerine hiç riayet edilmediği, bilakis Salih Mirzabeyoğlu’nun işkenceler altında yaptığı savunmasında derin bir hukuk, ahlâk ve siyaset ilişkisi kurduğunu ve nefsini düşünmekten öte içtimai bir dert taşıdığını görmekteyiz. Şu söz ona ait: “Devlet hukuk demektir; hukukun olmadığı yerde devlet değil çete vardır.”...Salih Mirzabeyoğlu bunları 2000 yılında yaşadığına göre...şu son 10 yıldır ara ara CHP, hükümeti "çete " olarak suçlarken... asıl çetecilik faaliyetleri Mehmet Moğoltayın yargıya atadığı 5000 adamıyla yapılıyormuş önceki yıllarda... biliyorlar mış kimin çete gibi faaliyet gösterdiğini...çetenin nasıl çalıştığını...Ekrem yolsuzluğu sonucunda sokağa döktükleri kalabalık için kriz masası oluşturan barolar..."biber gazı öldürür" diyen TTB tiyatrocuları hak hukuk hikayesi yazarken...çok değil 2000 li yıllarda kafayı kuma gömmüşler...yeni yeni PKK yok olmak üzereyken çıkarmışlar ...
  • 7 Ay Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23