Kur’an ve Hadislerde Paralel Evrenler ve alternatif boyutlara açılan kapı
Kur’an ve Hadislerde Paralel Evrenler ve alternatif boyutlara açılan kapı
Yücel Kaya
Paralel evren kavramı, bizim evrenimize benzer veya tamamen farklı yasalarla işleyen alternatif evrenlerin var olduğu fikrine dayanır.
Kur’an’da doğrudan bu terim geçmese de, “âlemler” kavramı, cinler ve melekler gibi farklı boyutlardaki varlıklar ve Miraç hadisesi, birden fazla varlık düzleminin yani paralel evrenlerin olabileceğini düşündürmektedir.
Bilimsel çoklu evren teorileriyle benzerlik gösteren bu ayetler, İslam'da fiziksel sınırların ötesinde farklı gerçekliklerin var olabileceği fikrine kapı aralayabilir.
Gelin o kapıyı birlikte aralayalım.
***
Paralel evrenler kavramı, modern bilimde fizikçilerin tartıştığı bir konu olsa da, Kur’an ve hadislerde de farklı varlık boyutlarına dair çeşitli ifadeler bulunmaktadır. Bu makalede, İslam’ın kutsal kaynaklarından hareketle paralel evren olasılığını ele alacağız.
1. Kur’an’da Alemlerin Çoğulluğu
Kur’an’da birçok ayette geçen “âlem” kelimesi, genellikle "evrenler" veya "dünyalar" anlamına gelir. Özellikle Fâtiha Suresi 1. ayette Allah’ın "âlemlerin Rabbi" olduğu belirtilir:
"Elhamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn."
"Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur." (Fâtiha 1:2)
Burada “âlemler” kelimesi tekil değil, çoğul olarak kullanılmıştır. Bu da, bizim bildiğimiz fiziksel evrenin ötesinde başka varlık katmanlarının, farklı âlemlerin var olabileceğini düşündürmektedir.
Benzer şekilde, şu ayette de birden fazla âlem olduğu ima edilir:
"Biz, seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya 21:107)
Bu ifadeler, sadece insanlığın yaşadığı fiziksel dünyayı değil, başka varlık boyutlarını da kapsayabilir.
2. Cinler ve Melekler: Farklı Boyutlardan Varlıklar
Kur’an’da cinlerin ve meleklerin insanlardan farklı bir varoluş düzleminde olduğu anlatılır. Örneğin, cinler hakkında şu ayet geçer:
"Ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât 51:56)
Cinler, insanlardan farklı bir boyutta yaşar ve bizim algılayamadığımız bir varlık düzleminde bulunurlar. Bir diğer ayette cinlerin insanların göremeyeceği bir dünyada var oldukları belirtilir:
"(Şeytan) ve kavmi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler." (A’raf 7:27)
Melekler de insan gözünün algılayamayacağı bir varlık boyutuna aittir. Örneğin:
"Melekler ve Ruh (Cebrail), miktarı elli bin yıl olan bir gün içinde O’na yükselirler." (Meâric 70:4)
Bu ayet, meleklerin zaman algısının bizimkinden farklı olabileceğini gösteriyor. Zamanın farklı işlediği bir varlık düzlemi, paralel evren teorileriyle örtüşebilir.
3. Sidretü’l-Müntehâ ve Miraç Hadisleri: Alternatif Boyutlara Yolculuk
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in İsra ve Miraç hadisesi, fiziksel evrenin sınırlarının ötesine geçilebileceğini gösteren önemli bir olaydır. Kur’an’da bu konu şöyle geçer:
"Gerçekten onu (Cebrail’i), bir başka inişte daha gördü. Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında." (Necm 53:13-14)
Sidretü’l-Müntehâ, yani "son ağaç", fiziksel evrenin sınırı olarak yorumlanır. Hadislerde, Miraç’ta Peygamber Efendimiz’in farklı katmanlardan (semalardan) geçtiği anlatılır. Bu, farklı varlık boyutları olduğu fikrini destekleyebilir.
4. Kader, Zaman ve Alternatif Gerçeklikler
Kur’an’da kaderin Levh-i Mahfuz’da yazılı olduğu belirtilir:
"Şüphesiz biz her şeyi bir kader ile yarattık." (Kamer 54:49)
"Yanımızda her şeyi koruyup saklayan bir kitap vardır." (Kaf 50:4)
Bu ifadeler, zamanın ve olayların belirli bir düzlemde kayıtlı olduğunu, belki de farklı gerçeklik ihtimallerinin mevcut olduğunu düşündürebilir. Paralel evren teorilerinde de, farklı olasılıkların farklı evrenlerde yaşandığı öne sürülür.
Sonuç: Kur’an Perspektifinden Paralel Evrenler Mümkün mü?
Kur’an’da doğrudan “paralel evren” kavramı geçmese de, farklı varlık boyutları, alternatif zaman algıları ve fiziksel sınırların ötesinde âlemler olduğu fikri bulunmaktadır. Cinler, melekler, Miraç olayı ve kaderle ilgili ayetler, çoklu evrenler teorisiyle örtüşebilecek bazı ipuçları sunmaktadır.
İslam âlimleri bu konuları genellikle gaybî bilgiler kapsamında değerlendirir. Ancak modern bilimle birlikte, Kur’an’daki bu ifadelerin yeni bir bakış açısıyla yorumlanabileceği de düşünülebilir.