Araç kiralamada rezerv hareketler
Araç kiralamada Türkiye önemli bir potansiyele sahip. Sektör hemen her yıl yaklaşık yüzde 20 büyüme kaydederek ne derece hareketli olduğunu gösteriyor. Günlük araç kiralama parkı ise 50 binlere kadar yükselmiş durumda. Bayramlarda ve yaz aylarının tatil yoğunluklu dönemlerinde araç kiralama zirve yapıyor.
Sıfır araçların fiyatındaki yüksek rakamlar vatandaşı ikinci ele yöneltse de ikinci elin de el yakması alternatif arayışlara sürükledi. Büyük kentlerde oturup da yıldan yıla memleketlerine gidenlerin çoğu rent a car tercihi yapıyor. Otomobil için bütçesi yeterli olmayanlar da hafta sonlarında kiralama yöntemine başvuruyor. Son model ve üst donanımlı araçları kiralama maliyetindeki cazip rakamlar ise yeni bir araç alımının ötelenmesine neden olmakta.
Türkiye’nin araç kiralama potansiyelini gören ve değerlendirmek isteyen birçok yatırımcı uygun zaman ve zemini kollayarak partner arayışlarına giriyor. Sektör temsilcilerinin tahminine göre önümüzdeki birkaç yıl içerisinde yeni işbirliklerine ya da şirket satın almalara şahit olabiliriz. Çünkü sektör her yıl gelişerek büyüyor ve büyüdükçe yeni alanlar kazanmak adına stratejik adımlar atmak kaçınılmaz oluyor.
Özel sektörün yaptığı gibi kamu idareleri artan maliyetlerini minimize etmek için filo kiralama metoduna ağırlık vermiş durumdalar. Araç kiralamada başı çeken KOBİ’lerin Türkiye’nin ekonomisine paralel büyüme göstermesi sektöre doping etkisi yapan bir diğer faktör. 9 milyar liraya yakın bir hacme ulaşması beklenen araç kiralama, ekonomideki canlılığın artmasıyla da zirve yapacak.
Araç kiralama sektöründe yer alan ilk 10 firmanın pazar payı yüzde 70’lerde. Ulusalda ve uluslararası alanda yaşanan ekonomik gelişmeler, otomotiv sektöründeki en küçük fiyat hareketleri ve şirketlerin yıllık hedeflerindeki gerçekleşmeler araç kiralamanın yönünü belirliyor. Otomotiv sektöründeki kıpırdanmalar, araç kiralamada da rüzgarların esmesine neden olacak. Önümüzdeki 5 yılı bu açıdan okumak gerek.