Algılar hep değişecek
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) adına GfK'nın Mart-Temmuz 2014 tarihlerini kapsayan dönemde sıfır otomobil alan yaklaşık 2 bin 600 kişi üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçları önceki gün açıklandı. Buna göre Türkiye’de insanlar her 4 yılda bir araç değiştiriyor. Araç satın almaya karar verme ile satın alma arasındaki süre ise 4 ayı buluyor. Görüldüğü gibi; oldukça dinamik olan otomobil pazarı cep telefonu pazarında olduğu gibi kısa süreli bir tüketim sirkülasyonuna sahip. Bunun en büyük nedeni vatandaşın teknolojiye olan ilgisi ve artan gelirle birlikte konfor beklentisinin yükselmiş olması.
***
Raporda, kişilerin mevcut işlerine olan güvenlerinin araç alımında motive edeci unsur olduğu ortaya çıkarken, ekonomiye duyulan güvenle birlikte kredi faizlerinde yaşanan gelişmeler alım sürecinde etkili oluyor. Her 4 otomobil alıcısından 1’i aldığı aracı trafikte görüp beğeniyor ya da arkadaş çevresinde tetkik ettikten sonra karar verme aşamasına geçiliyor. Görüldüğü gibi; otomobil alım ve kullanım aşamasında sosyal çevrenin tepkisi önemli olurken kişisel deneyim ve tecrübelere yakından kulak veriliyor. Vatandaş konut kredisinde yaptığı gibi en küçük faiz oynamalarını sıkı takip ederek en uygun konjonktürü kolluyor. Araştırmanın yapıldığı tarihlerdeki faizlerin trendi de bunu gösteriyor.
***
‘Her iki kişiden biri taşıt kredisi kullanıyor ve kredi kullanım oranı önceki döneme göre artış kaydetti’ ‘Markanın finans kuruluşundan kullanılan krediler ilk sırayı oluşturuyor’ ifadeleri de rapora girdi. Diğer araştırma sonuçlarına da yansıdığı gibi en fazla tercih edilen renk beyaz olurken, tercihi yapan kişi aracı satın alan kişinin kendisi. Görüldüğü gibi; tüketiciler avantajlı alım açısından markalar üzerinden finans tercihinde bulunuyor ve kurumsal kimlik altında borçlanmayı öncelikli buluyor. Alım aşamasındaki beyaz araç talebi satış süreci de düşünülerek karar alma mekanizmasını tetikliyor.
***
Diğer bir nokta; “Erkek sürücüler, hem kadınlar hem de erkekler tarafından araç kullanma konusunda daha başarılı değerlendiriliyor. Erkekler nezdinde kadınlar araç kullanmada sınıfta kalıyor. Kadınlar araç kullanımında erkeklere yüksek puan veriyor.” Görüldüğü gibi ; trafikte erkek egemen bakış açısı hakim. Araştırmaya katılanların yüzde 79’unun erkek olmasının da bunda etkisi var. Araştırmaya katılan yüzde 21’lik kadın oranı sonucu gösterse de ben bunun tersi istikametinde bir görüşle, “Kadınların trafikte kurallara daha fazla uyan kesim olduğu” görüşüne sahibim.
***
Bir diğer görüş; “ Otomobil yüzde 51 ile en fazla sosyal statü simgesi olarak görülen nesne” ve “Otomobilin dizaynı ve teknolojik özellikler seçim kararında etkili” Görüldüğü gibi; ev ve otomobil sahibi olmak kişilere önemli kazanım sağlıyor. Dikkat çeken nokta ise otomobildeki sosyal statü derecelendirilmesinin yüzde 51’lere gerilemiş olması. Artık hemen herkesin elinin altında otomobil bulunduğu için artık lüks olmaktan çıkmış durumda. Erkekler yine aracın kaç lira yaktığına bakmaya devam ediyor. Kadınlar tasarım ve renk kombinasyonuna yöneliyor. Kısacası; İnsanların ekonomik durumları araç alım, kullanım ve satımında etkin rol oynuyor. Teknolojinin yükselen çizgisi otomobil markalarını da daha yüksek seviyeye çıkaracak. Temel algılar ise durmadan değişecek.