• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Yazık bu öğrencilere!

03 Şubat 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Karışınızdaki öğrenciler kaç yaşında?

Kimisi 18, kimisi 19, kimisi 20..

Eğer üniversiteye kazık çakmadı ise, iddia edildiği üzere başarılı öğrenci ise..

En yaşlısının 21 olması gerekir.

Hayatı görmemiş.. Tanımamış..

Çakallıkları öğrenmemiş..

Dünyayı tozpembe gören bu yaştaki çocuklarda mı kabahat?

Yoksa..

Yaşını başını almış.. Öğrenciliği bitirmiş..

Öğretim üyeliğine başlamış..

Bu tür sokak gösterilerinin nereye varacağını gayet iyi bilen..

Yakın tarihimizde benzer şekilde tahrik edilen gençlerin bilinçsizce soyunduğu sokak hareketlerinde Berkin Elvan’ın ölümüne şahit olan..

Ali İsmail’in ölümünü bilen..

Abdullah Cömert’in, Ethem Sarsülük’ün genç yaşta toprağa verilmesinden haberdar olanlarda mı kabahat?

Kabahat ne kelime? Suç!

Öğrenciler bir protestoda bulunurlar..

“Gençlik heyecanı der” geçersiniz..

Ama öğretim üyelerinin, hem de üniversitesinin içinde..

Rektörlük odasının bulunduğu yöne sırtlarını dönerek..

Topluca yaptıkları eylemin adı nedir?

Bu eylemi gören gençlerin ne yapmalarını bekliyoruz?

Evet, o gençler uyanık olmalı..

“Afedersiniz hocalar.. Niye sadece sırtınızı dönerek duruyor, bizi tahrik ediyor, ama sonrasında sokak hareketlerine katılmıyorsunuz? Biz burada enayi rolüne mi düşürülüyoruz? Sokak hareketleri hak ise, sizi de görelim o eylemlerde. Yok öyle, sadece sırt dönme ve LGBTİ şemsiyesi ile fotoğraf çektirip, gazetelere yollayarak, ‘öğretim üyeleri de protestoda bulundu’ algısı oluşturmak.. Biz nasıl gözaltına alınmayı göze alıp eylemler yapıyor isek.. Öğretim üyeleri de aynı eylemlerde olmalı ki, dolduruşa gelmediğimizi anlayalım” demeleri gerekir..

Demiyorlar..

Tecrübesizliklerinin, saflıklarının mağduru oluyorlar..

Olayları kızıştıran solcu medyanın, “Aşağıya bak” kışkırtmaları ile, dolmuşa biniyor, yola çıkıyorlar.

Emniyet açıklama yapıyor..

“Polisin söylediği iddia edilen ‘Aşağı bak’ ifadesi yanlış. Doğrusu polisin ‘aşağıdan’ dediğidir. İşte o kayıtlar, o söz” diyor.

İşi köpürten, Alevilerin sözcüsü olduğunu iddia eden televizyon kanalı, açıklama yapıp özür dileyeceğine..

Açıklama yapıyorlar da..

Ahlaksızlıklarını itiraf edemiyorlar:

“Emniyet Genel Müdürlüğü’nün başka bir açıdan yayınladığı videoda, yayınladığımız videonun aksine, polisin ‘Aşağı bak’ değil ‘Aşağıdan’ dediği anlaşılıyor. Bu noktada kargaşa esnasında çekilmiş bir videodaki sözleri editörlerimizin yanlış anlamasından ibaret bir editoryal hata söz konusudur.”

Daha bir hafta önce, İlyas Salman’ı ekrana çıkartıp, “Ben gidip Recep Tayyip Erdoğan’dan ödül almam. Çünkü ödülü bu akılsız halkın verdiği oylarla aldı zaten ama, o ödülü kötü kullandı...” sözlerini sarfettirerek halkın yarısına “Akılsız” dedirten Yol TV, şimdi de, halkı polislere karşı kışkırtmak için, bir başka provokasyona imza atıyor..

Ama suç bizde..

Onlar halkın % 52’sine “Akılsız” diyorlar.

Bir kişi sokağa çıkmıyor, bir gösteri yapmıyor.

Ama, kendi kafalarından rektör atanmadı diye..

Onlar, yüzlerce genci sokağa çıkmaya tahrik ediyorlar.

Bizzat o üniversitenin öğretim üyeleri üniversite içinde gösteri yapmaya kalkışabiliyor..

Tam bu noktada..

Şunu söylememiz gerekmez mi:

Öğrencinin yaptığı mı daha illegal? Yoksa öğretim üyesinin mi?”

18 yaşındaki gence, “Niye gösteri yapıyorsun” derken..

40 yaşında, 50 yaşında, 60 yaşındaki öğretim üyelerine “Sizin işiniz bu mu? Darbeyi gördüğünüz, postmodern darbeyi gördünüz.. Darbe teşebbüsünü gördünüz.. Yakışıyor mu bu tahrikler size” denilmesi gerekirken..

Daha önemlisi..

Yüksek Öğretim Kurulu’nun, derhal bir disiplin soruşturması başlatarak..

Yükseköğretim Kanunu 53. madde 4/c’ye göre, cezayı basması gerekmiyor mu?

Ceza gerektirecek hal olarak, ne anlatılıyor orada:

“Kamu hizmetlerinin yürütülmesini engellemek, boykot ve işgal eyleminde bulunmak.”

Rektörlük binasına sırtını dönerek, üniversite içinde toplu eylem yapan öğretim üyelerini fiilleri, tam da bu maddenin ihlali değil mi?

Niye soruşturma açılmıyor?

Ne bekleniyor?

Öğretim üyelerine sessiz kalırsanız, bu suç niteliğindeki fiilleri meşrulaştırmış olmaz mısınız?

Öğretim üyesinin, atanmış bir rektörü, üniversite alanı içinde protesto etme diye bir hakkı, nerede yazıyor?

Dahası var.. Aynı maddenin h bendinde de, şu fiil suç olarak tanımlanıyor:

“Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak.”

Siyasi düşüncesi sebebi ile, atanmış bir rektöre karşı çıkıldığına göre, bu madde de ihlal edilmiş olmuyor mu?

Yine aynı kanunun 53. maddesindeki “kamu görevinden çıkarma” başlığı altındaki bölümdeki düzenlemeye göre, “Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak” denildiğine göre..

Ne bekleniyor, öğretim üyelerinin tümünün amiri pozisyonundaki Rektör Melih Bulu’ya, birisinin  fiziki eylem şeklinde bir saldırı yapması mı?

Yargıtay içtihatlarına konu olmuştur..

Öyle durumlar vardır ki..

Gidip gösteri yapmanıza bile gerek yok..

Rektörlük binasına sırtınızı dönmenize bile gerek yok.

“Sokak hareketlerine karışanlarla yandaşız, onları destekliyoruz” anlamına gelen LGBTİ şemsiyesi ile fiili eylemde bulunup, fotoğraf çektirip, gazetelere dağıtmanıza da gerek yok..

Aynı evde oturduğunuz ailenizden birisinin, bir başka kişi tarafından yaralandığını gördünüz, kendisinin ambulans çağırmaya imkanı olmadığını gördünüz.. Sadece ve sadece seyretseniz.. Hiçbir eylemde bulunmasanız.. Ambulans çağırmasanız bile..

İhmal suretiyle kasten adam öldürme suçundan yargılanırsınız..

Eee?

Boğaziçi Üniversitesi alanı içinde gösteri yapan öğretim üyelerinin eylemleri “amire karşı fiili saldırı” değilse nedir?

İlla, ellerine bir silah alıp, Rektör’e saldırmaları mı gerekiyor?

Bir protesto yaparsınız, haydi anladık diyelim..

Sonraki protestolar, özellikle de gençleri tahrik edecek şekilde yapılan gösteriler..

Hele hele bir de medyaya yapılan açıklamalarla, “Rektör, kendisine yardımcı bulamıyor.. Rektör yardımcılığı görevine atanması düşünülenler uyarılıyor” tehditleri yapılan bir ortamda..

Bu yaşananların, savcılık tarafından açılacak soruşturmaya bile konu olması gerekir de..

Disiplin soruşturmasına, haydi halydi konu olması gerekir..

Kimsenin, bu ülkenin huzurunu kaçırmaya, Boğaz’ın karşısına geçip, viskilerini yudukmlarken, tahrik ettikleri gençlerin ölümünü zevkle seyretmeye hakkı yoktur.

YÖK görevini yapmalıdır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mefküre

Ali bey güzel yazdiniz..Ancak ben halen inanamiyorum..Bu okulun hocaları hakikaten, yeni tayin edilen rektöre sirtlarını donmüslermi .. Şayet bu doğru ise ülkemıizin en seckin ogrencilerini bünyesinde barindiran bu okul bu basarili ogrencilerin ÜLKEMIZE SIFIR KATKISI OLSUN DİYE ELINDEN GELENI BU HOCA BOZUNTULARİ yapmislardir.. Yaziklar olsun.. Sözde hoca da olamamislar, adamda olamamislar Hergeleler.. Sayin Rektörüm yanindayiz..bu had bilmez hergelelere, saglam duruşunuzla hadlerini bildiriniz.. Asil Milletimiz arkanizdadir..

acil olan

memlekette en acil halledilmesi gereken sey kuresel sosyal medya aglarinin kapatilmasi olmalidir. kuresel sosyal medya aglari milletin-devletin en mahrem bilgilerini yurtdisinda depoluyor. Kuresel sosyal medya aglari yapay zeka ile istedigi an milleti-devleti hucrelere kadar ayirir! milleti kabile kabile devleti kurum kurum birbirine dusurebilecek bilgileri topluyorlar! kuresel sosyal medya aglari derhal kapatilmalidir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23