Sen dert etme Daron efendi, biz o kaşeyi vururuz!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı seçilseydi, ekonomi alanındaki, açıklanan dört danışmanından biri olacak Prof. Dr. Daron Acemoğlu, “Merkez Bankası faiz kararını ve Körfez turu”nu yorumlamış..
Siz ne diyeceğini tahmin ediyorsunuzdur..
Tayyip Erdoğan, dünyanın en iyi işini de yapsa, bunların yapacakları şey, yine itiraz etmektir, yine itiraz etmektir..
Daron efendi de öyle yapmış..
Şablon cümlelerle..
Klasik anlatımlarla itirazını yapmış..
Aslını sorarsanız, ciddiye almaya hiç gerek yok..
Ama tarihe not düşmek için, biz Daron efendinin söylediklerini masaya yatıralım..
Bakalım profesörlüğün, bakalım ekonomi danışmanlığının, bakalım “küçük dağları ben (haşa) yarattım” edası ile ahkam kesmenin, Daron efendideki karşılığı ne kadar!
Haberi servis edenler, Daron efendinin unvanını hatırlatmasaydılar, ben de kendisini Kapalı Çarşı’da gece bekçisi sanacaktım..
Özellikle hatırlatmışlar ki, yanlışlık olmasın..
Unvan şöyle: “Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Profesörü”
Ben olaya yabancıyım..
Merak ettim, bu enstitü neyi ile meşhur diye..
Enstitü’nün Mimarlık ve Planlama Okulu varmış..
Mühendislik Okulu varmış..
İşletme Okulu varmış..
Doğa Bilimleri, İşletme, Sağlık Bilimleri varmış da..
Ekonomi alanında bir okulu yokmuş.
Olsun..
Daron efendi, Teknoloji başlığı altındaki bir enstitüden bize ekonomi dersleri versin..
Kemal beyin ekonomi alanındaki Jeremy Rifkin’den sonraki danışmanı olduğuna göre, bizim de kendisine itibar etmemiz gerekecek..
O zaman, haydi buyrun, yorumlarını okuyalım..
“Merkez Bankası’nın 2,5 puan faiz arttırması ve enflasyonun ve ekonominin geleceğini Orta Doğu’dan gelen paraya bağlanması gerçekten endişe verici.”
Daha bir ay önce, Merkez Bankası politika faizini 6.5 puan zaten artırmıştı..
Şimdi 2.5 puan daha artırdı.
Ama Daron efendi, bir ay önceki artışı hiç görmeyip, son artışı esas alıp, “yetmez” diyor..
Dikkat buyrun..
Bu açıklamayı, tam da kredi kartı faizlerindeki artışın, Türk medyasında manşete taşındığı gün yapıyor..
Soldan çarklı medya, “kredi kartlarındaki faizi niye artırıyorsunuz” diye manşet atarken..
“Vatandaş yandı, bitti, kül oldu. Faizlerin altında eziliyoruz” derken..
Daron efendi, politika faizinin 6,5+2,5, toplamda 9 puan artırılmasını yetersiz görüyor..
Demek ki, Daron efendiye bırakırsak, kredi kartı faizlerindeki artışı da, yetersiz görecek ve “aylık 2,8 değil, 4’e çıkarılmalıydı” diyecek..
Her ne ise..
Biz; ekonomi uzmanı geçinenlerin hemen hepsinin düne kadar tekrarladığı “Yatırım. Yatırım. Yatırım. Yurtdışından gelecek dövizle yatırım” temel kuralını, heterodoks bir mantıkla rafa kaldıran Daron beyin “Körfez sermayesi” hakkında söylediklerine geçelim..
Ne demişti Daron efendi:
“Enflasyonun ve ekonominin geleceğini Orta Doğu’dan gelen paraya bağlanması gerçekten endişe verici.”
Daha düne kadar, “Türkiye’de hukuk yok. Hukuk olmayınca da, para gelmez. Para gelmeyince de, ekonomi düzelmez. Enflasyon da inmez” diyenler bunlar değil miydi..
Ekonomi üzerinden, hukuka atlayan, bir atışta iki kuş birden vurmaya kalkanlar, ekonomiyi düzeltmek için, ne alakası var ise, Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiğini söyleyenler..
Körfez’den “Türkiye’deki hukuka güveniyoruz. Paramızı, yatırımlarımızı Türkiye’ye yönlendiriyoruz” açıklamasını duyunca..
“Orta Doğu’dan gelen paraya bağlanma”nın yanlışlığı tezini ortaya attılar..
O zaman Daron efendiye soralım..
Para Ortadoğu’dan gelmemeli..
Nereden gelmeli?
Londra’dan mı?
Tam da, Saygı Öztürk, Lord Curzon’un, İsmet İnönü’ye, “Önümüzde diz çökeceksiniz” dediğini hatırlattığı bir süreçte..
Orta Doğu’ndan değil de, Londra’dan mı para beklemeliyiz.
Bu arada hatırlatalım..
Londra’daki paraların da, büyük oranda Orta Doğu’dan giden paralar olduğu biliniyor..
Buna ne diyecek Daron efendi?
“Senin de merak ettiğin şeye bak. Paranın, Orta Doğu’dan Londra’ya gitmesini, orda tefecilerin komisyonlarını üzerine koyduktan sonra Türkiye’ye gelmesini Daron efendi öneriyor. Anlamadın mı hâlâ..” diyeceksiniz..
Ben de size, “Elhak, doğru söylüyorsunuz” diyeceğim..
Hasetliğe bakın.
Kıskançlığa bakın..
Sabahtan akşama kadar, “cari açığı kapatmanız için, dış yatırım şart” diyenler..
Şimdi gelmişler, sermayenin coğrafyasına bakıyorlar..
Düne kadar bize, “paranın kökenine bakmayın” diyenler, “paranın dini-imanı olmaz” diyenler.
Tam da para, Müslümanlardan geleceği sırada, “Ordan gelecek para olmaz” diyerek, para ırkçılığı yapıyorlar..
Orta Doğu’dan para, Londra’ya gittiğinde oluyor, ama..
Müslümanlardan, Hristiyanlara gittiğinde, oluyor ama..
Müslümandan Müslümana geldiğinde, geleceğinde, “Olmaaaz” diye itiraz ediyorlar..
Hani söyleseler, niye olmayacağını..
Biz de bilsek..
Körfezden gelecek para, riyal değil ki..
Gelecek para, yeşil dolar..
Dikkat buyursun Daron efendi, kaçırdı ise, biz hatırlatalım..
Hatta, eleştirerek hatırlatalım.
“Türkiye ile BAE arasındaki anlaşmada, niye para birimi dolar olarak kullanılmış. Dolar ile mücadele böyle mi olur” ihtirazi kaydımızı koyarak hatırlatalım..
“Körfezden, sadece BAE’den gelecek para, 50.7 milyar dolar.”
Daron efendi diyorsa ki..
“O dolarların üzerine, ‘Londra’ya giriş-çıkış yapmıştır’ kaşesi vurulması gerekir..”
Tamam işte, dökül Daron efendi. Dökül..
Dökül de kimin adına konuştuğunu bilelim..
Katarlı şeyh, İnglitere’den Manchester City’yi satın alıyor. Yetmiyor, bir başka şeyh de United’ini alıyor..
İki futbol takımına Körfezden 16 milyar avro gidiyor..
Daron efendi, “Futbol takımına gelen parayı, yatırım olarak sayamayız” demiyor..
Büyük çoğunluğu savunma sanayii ve teknolojik yatırım olan Türkiye’ye gelecek parayı ise, “Fayda etmez” diye damgalıyor, Daron efendi..
Gelecek paranın üzerinde, Londra’nın “görülmüş, komisyonu alınmıştır” kaşesini arayan Daron efendinin de hatırı kalmasın..
Biz İstanbul’da o kaşeyi vururuz..
Sen bunları dert etme Daron efendi..