Rubio, Fidel Castro, Birgün. Objektif olmak, dürüst olmak çok mu zor?
Rubio, Fidel Castro, Birgün. Objektif olmak, dürüst olmak çok mu zor?
Ali Karahasanoğlu
Şu partiyi tutarsınız, bu partiye gönlünüzü verirsiniz..
Sahtekârlık yapmadan, kendi çizginize saygı göstererek, eleştiride bulunmak çok mu zordur?
Kimse mükemmel değil..
Mutlaka eksik bıraktığı bir nokta vardır, oradan size eleştiri yapma fırsatı doğacaktır..
Ama yok; mutlaka yalan ile, sahtekârlık ile, algı ile kendi dediğimizi doğru, karşımızdakilerin her yaptığını yanlış göstereceğiz..
CHP’liler kabul etsin etmesin.. Tayyip Erdoğan, dünya genelinde tüm ülkelerden bir saygı görüyor..
Gösterilen bu saygıyı önemsizleştirmek istiyorsanız, mantıklı gerekçelerle karşı çıkarsınız..
Örneğin, “Halkın uzun yıllar destek vermesi sayesinde, uzun bir birikim sağlandı. Dünyanın her yerinde liderler değişti, Tayyip Erdoğan ise uzun yıllardır Türkiye’yi temsil ettiğinden, diğer liderlere göre daha ön plana çıkmış oluyor..” diyebilirsiniz..
Böylece, Tayyip Erdoğan’ın dürüst kimliği sebebi ile öne çıktığını gözardı edersiniz ama..
Açıktan bir sahtekârlığa da imza atmamış olursunuz..
Gerçekten de, uzun yıllar bir görevde olan kişinin, kazandığı tecrübesi sebebi ile, diğer kişilere kıyasladığınızda, bir tık önde olması, doğaldır..
Uzun yıllar görevde olması da, babadan oğula geçen bir saltanat sayesinde gerçekleşmediğine göre, itiraz etmenizin bana göre bir anlamı yoktur ama, bu eleştiri dinlenmeye değerdir..
Bizim muhalefet ne yapıyor?
Marco Rubio demiş ki, “5 dakika görüntü için yalvarıyorlar”.
Emperyalizm karşıtlığı iddiasındaki Birgün gazetesi bile, bunu birinci sayfasından verdi. Rubio’nun sözlerine adeta yapıştılar..
Ne çıktı? Rubio meğerse, Fidel Castro Küba’sından kaçan bir anne ve babanın oğlu imiş. Amerika’ya sonradan göçen, Kübalı bir ailenin çocuğu imiş.
Birgün gazetesi, Küba’ya bayılıyor. Fidel Castro’ya bayılıyor.
Amerika’yı sözümona yerden yere vuruyor..
Ama Tayyip Erdoğan düşmanlığında, Fidel Castro’dan kaçan ailenin çocuğuna yapışıyor..
Amerikancılık yapıyor.. Kendisi ile çelişiyor..
Sonuçta Rubio’nun dediği doğru olur.. “Ailesi üzerinden eleştirmeyelim” derim..
Rubio “5 dakika görüntü için yalvarıyorlar” dedi..
Ertesi günü kendi başkanı Trump, Erdoğan’ı kapıda 4 dakika ayakta bekledi.
Rubio da, o buluşmada pişmiş kelle gibi sırıtıp durdu..
Eğer “yalvarıyorlar” sözünde samimi isen, “Siz yalvardınız, biz de kabul ettik. 5 dakika doldu. Haydi anca gidersiniz” deseydi ya..
Kendi başkanı, Erdoğan’ı öve öve bitiremedi.
Şimdi Rubio’nun “yalvarıyorlar” sözü, siyasi amaçlı, baskı altına alma, ezme, amaçlı gerçek dışı bir çıkış olduğu çok net ortada değil mi?
Şunu dersiniz, ayağı yere birazcık basan eleştiri derim: “Tayyip Erdoğan, bir gün önce ‘yalvarıyorlar’ diye kendisine saygısızlık yapan Rubio’yu bu görüşmede istemiyorum, demeliydi..”
Ama Erdoğan’ın, Rubio’ya kısa vadede bir ders vereceğinden muhalifler de emin olmalı ki, bu yönden eleştiri getirmiyorlar.. Getiremiyorlar..
Mısır’ın darbecisi Sisi’ye bile had bildiren, Netanyahu’ya her gün anladığı dilden cevap veren Erdoğan, Rubio kim ki, ona hak ettiği tokadı indirmesin..
Bir başka örnek:
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Sözcü TV’den sormuş: “Gazze’yi gözden çıkardınız mı?”
Bu cümleyi, hangi veriyi dayanak alarak kuruyor, Mahmut bey?
8 İslam ülkesi lideri ile ABD Başkanı Trump Gazze toplantısı yapmış. Toplantı sonrasında Trump “Batı Şeria’yı ilhaka engel olacağım” demiş.. Mahmut Arıkan’ın bundan çıkardığı sonuç şu: “Demek ki Gazze gözden çıkarıldı.”
Mantık bunun neresinde, akıl bunun neresinde, insaf bunun neresinde?
Trump, “Batı Şeria” dediği yer için bile, İsrail’e ilhak ettirmeyeceğini söylüyorsa.. Gazze’nin ilhakı mümkün olabilir mi ki, gözden çıkarılması da söylensin?
Ama Sözcü TV’ye giderseniz.. Sabahtan akşama kadar size küfreden, inancınıza hakaret eden, eşinizin başındaki örtüye gericilik giysisi diye çamur sıçratmaya kalkanlarla oturup kalkarsanız, böyle şaşırır, saçma sapan cümleler edersiniz..
Eleştiride objektif olunamadığını gösteren başka örnek..
Türkiye’nin, doğal gaz dağıtımı konusunda dünyanın merkezine oturmak amacı ile sembolik bir alım anlaşmasını ABD’ye yapması üzerine, solcuların sosyal medyada yoğun yaptığı yorumlardaki bakış açısı şu: “Hani doğal gaz bulmuştuk. Niye ABD’den alıyoruz”
Türkiye şunu mu demişti: “Bundan sonra, bir m3 doğal gaz ithal etmeyeceğimiz kadar büyüklükte ve hemen tamamı bir ayda çıkarılıp kullanılacak doğal gaz bulundu. 1 Ocak 2024 tarihinden sonra hiçbir dış ülkeden doğal gaz ithal edilmeyecek.”
Kendiniz demediniz mi, “Karadeniz’deki doğal gaz, sadece ev tüketiminin bile tamamını karşılamaz.” Biz de buna doğru demedik mi? “Düne kadar ev tüketimin % 15’ini karşılayan Karadeniz gazımız yoktu. Şimdi var” diye cevap vermedik mi?
“Bu gaz 7 senede ancak çıkar” diye, Cumhuriyet gazetesi manşet atmadı mı? “Hayatım Petrol aramada geçti” diyen sözde uzmanları konuşturup, “Çok da sevinmeyin” algısı yapmadınız mı?
Biz de, “yeni teknoloji ile 3 yılda çıkartmak mümkün” dedik, ve gerçekten de Karadeniz gazı, 3 yıl sonra çıkartılıp, evlerde kullanılmaya başlanmadı mı?
Nedir bu hasediniz, kıskançlığınız, düşmanlığınız?..
Nedir bu militanca itirazlar.. Yalan bilgiler üzerinden karalama saldırıları?
Türkiye’nin doğal gaz yıllık tüketimi 50 milyar m3 iken, 1.5 yılık tüketim miktarını 20 yılda ithal etmek üzere bir anlaşma yapıldığında..
Nedir bu kıyamet kopartan saçmalıklarınız?
Tüketiminin % 40’ını tek bir ülkeden, Rusya’dan alan bir ülke olarak, küçücük bir miktar da ABD’den aldığınızda, kendinizi daha güçlü mü hissedersiniz, yoksa daha zayıf mı?
Daha üç yıl önce, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile, Ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sebebi ile, Sözcü gazetesi değil miydi, “Kış soğuk geçecek” başlığı atan?..
ABD’den alınan doğal gazın fiyatını mı soruyorsunuz?
Rusya’dan daha ucuz olduğunu söyleyen bile var.
Rusya’nın AK Parti iktidarı öncesinde, uzun yıllara sari anlaşma ile, yüksek fiyattan Türkiye’ye doğal gaz sattığı, o rakamlara göre şimdi ABD’den alımın daha ucuza geldiği belirtiliyor..
Ama.. 20 yıllık bir anlaşmanın yapıldığı gün, “Öldük, bittik, mahvolduk” diyeceğinize, “Bu doğal gazın Türkiye’ye getirilip, başka ülkelere de satışı gündemde imiş” deseniz..
Konulara biraz daha objektif yaklaşsanız, ölür müsünüz?