Sadece Beşiktaş kazanmadı!
UEFA Avrupa Ligi 2. Turunda Liverpool’u yarışın dışına iten Beşiktaş’ın galibiyet ‘yankıları’ sürüyor. Futbolda ülkemiz adına ‘kazanılan’ bu maçın sadece siyah-beyazlı ekip için değil, diğer takımlarımız için de büyük önem taşımakta.
İngiliz ekibi karşısında kazanılan galibiyet, dünya basınında da geniş yankı buldu. UEFA, galibiyeti internet sayfasına ‘Korkusuz Beşiktaş….’ şeklinde geçerken; aklıma ülkemizde yaşanan şike olayları geldi. 2010-2011 sezonunun ‘şike’ yansımasını düşünün. O zaman ki UEFA sayfalarında ‘şike’ ile ilgili haberleri hatırlayın.
Beşiktaş’ın anlamlı galibiyeti sadece UEFA sitesi ile sınırlı değil. Anadolu Ajansı’nın haberine göre galibiyet dış basına şöyle yansıdı. İsveç Basını ‘Liverpool’un kâbus gecesi’, ABD televizyon kanalları “Liverpool, kötü performansının bedelini penaltılarda elenerek ödedi” ve İspanya, Avustralya, Almanya basını…
İngiliz basını takımlarının yenilgisine geniş yer verdi. Yıllar öncesinde kazanılan Şampiyonlar Ligi kupasına atıf yapılarak, ülke basınında ‘Liverpool, 10 yıl önceki mucize geceyi tekrarlayamadı’ ağırlıklı manşetler yansıdı…
Şimdi ne olacak!.. Liverpool karşısında elde edilen anlamlı ‘zaferden sonra’ Avrupa Ligi son 16 takım arasına girmeyi başaran Beşiktaş’ın rakibi Belçika’nın Brugge takımı. İlk maç 12 Mart’ta deplasmanda, rövanşı ise bir hafta sonra Olimpiyat Stadında. Bir üst turun maç tarihi yakın bir tarihe denk geldiği için Türk futbolunda Beşiktaş ile kazanılan Avrupa heyecanı dinmeyeceğe benziyor.
Kurada çıkan Belçika’nın Brugge takımına gelince. Kupada son 16 takıma baktığımızda birbirinden güçlü takımlar göze çarpıyor. Arkadaş bana Kura ile ilgili soru sorduğunda ona ‘soruyla’ cevap verdim; ‘Bu saatten sonra ‘sence’ fark eder mi?...’ Fark etmeyeceği apaçık ortada.
Avrupa maçları yıldız oyuncuların da görücüye çıkması anlamı taşıyor. Cenk, Necip, Veli, Olcay, Gökhan, Serdar, Tolgay ve diğerleri… Siyah-beyazlı formayı giyen tüm oyuncular Liverpool karşısında görevlerini eksiksiz yaptılar. Bu sorumlulukta en büyük etken maçı nasıl kazanılacağı idrakine varmışlardı. Bana sorsanız ‘tur’ İngiltere’de kazanılmıştı. Tek farklı skorla kaybetmek rövanş için ‘dezavantaj’ olarak gözükse de (çünkü yenecek bir kaza golü tüm hayallerin kaybedip gitmesi anlamı taşıyacaktı) korkulan olmadı…
Beşiktaş’ın gole kadar, Liverpool kalesi geliştirdiği her atakta boş dönmesi, maçın ilerleyen her dakikasında kâbusa dönüştü. Acaba ile başlayan gol yeme kaygısına, Tolgay’ın nefis şutu karşılık bulundu. Maçın skor ve tur üzerine etkili olan bu gol bize, rakibin pozisyona göre taktik geliştirirseniz sonuca gitmeniz kolaylaşır dedirtti. Bu arada Beşiktaş’a penaltı sonucunda ‘turu’ getiren golleri unutmamak gerek. Penaltı atışlarında beş atışı kaçırmadan gole çevirmek, tecrübeye bağlı beceri ister. Doksan olmadı yüz- yüz yirmi dakika ile sınırlı heyecanı, penaltılara taşımak, yetmedi soğukkanlılıkla gole çevirmenin ayrı bir ‘takdir’ ve ‘tanımı’ olsa gerek.
Futbol seyircisi maç izlerken gözü her defasında topta olur. Yirmi iki futbolcu için en önemli görev ‘meşin yuvarlağı’ rakip filelerle buluşturmaya katkı sağlamak. Skora endeksli kaçan gollerin ise hiçbir ‘mazereti’ olamaz. İngiliz ekibi karşısında elde ettiği ‘galibiyet’ sadece Beşiktaş ve ülke tanıtımı için değil, diğer takımlarımız için de önemli bir kazanım. Bunun ilk yansıması G.Saray-K. Erciyes maçına oldu… Kartal’ın Avrupa Ligi’ndeki ‘turu’ Sarı-Kırmızılı ekibin 3-1’lık galibiyetine nasıl etki yaptığının ayrıntısına girersek, spor sayfamızda ‘yer sıkıntısı’ çeken Müdürümüz Akif ağabeyimizi zor durumda bırakırız. Turun diğer takımlara yansıması yorumunu da, siz değerli okuyucularımıza bırakalım…