İnsan vücuduna değil bir hücre topluluğu, kendine ait olmayan tek bir zerre bile girse; vücudun tarama ve tanıma sistemi tarafından ânında algılanıp, yabancı olduğuna karar verildiği takdirde savunma sistemi tarafından o yabancı madde tahrip edilip bir an önce vücuttan tahliye edilir. İşte o mükemmel sistem...
En basitinden bir yakınınıza kan lâzım olduğunda, belli gruplardan başka kanın hastaya verilemeyeceğini, hattâ bazen aynı grup kanda bile problemler yaşandığını duymuşsunuzdur. Bir organ nakli yapılacağı zaman kan ve doku uyuşması var mı diye nice tahliller yapılır da ona rağmen nakilden sonra bir süre hasta takibe alınarak, vücudun bu yeni organı kabul edip etmediğine bakılır. Her insanın vücudu kendine özeldir ve yeni bir hücre, kan, doku, organ geldiğinde dâima bunun savunma sistemi tarafından nasıl algılanacağı önem taşır.
Her şeyden habersizmiş gibi bölünerek çoğalan ve süratle rahme doğru ilerleyen zigotun yaptığı işlere baktığımızda harikulâde bir plân, incelikli ve sanatlı bir tasarım, hiçbir tesadüfe havâle edilemeyecek kadar mükemmel olan bir işleyiş görmekteyiz. Bunlardan biri de zigotun rahme gömülmesi esnasında yaşanmakta olup, akıl sahibi hiç kimse bunu düşünmeden geçmemelidir.
Kaynak: Dr. Betül Nefise İnal, Şebnem Dergisi, 131. Sayı, Ocak 2016