TBMM’den geçen ‘Dershaneler Yasası’ olarak da bilinen düzenlemeler neleri değiştirecek, süreç nasıl işleyecek?.. Özellikle en çok tartışılan konular arasında yer alan “dershanelerin dönüşümü gerçekleştiğinde, ders desteği almak isteyen öğrenciler ve mezun durumdaki üniversite adaylarının” durumunun ne olacağı... İşte bütün bunların cevabı...
MehmetUFUK - Kamuoyunda ‘Dershane Yasası’ olarak bilinen düzenlemeler uzun süren istişare ve tartışma sürecinin ardından Meclis’ten geçti. Konunun istişare süreci oldukça sağlıklı geçerken, Meclis Genel Kurulu’ndaki tartışmaları çocuklarına anlatmakta zorluk çeken veliler olmuştur. Milli Eğitim Bakanı tasarı komisyonda kabul edildiği gün “Çok güzel bir çalışma oldu” derken, muhalefetin sert tepkisi Genel Kurul’a yansıdı. Bunları hep birlikte izledik. Peki neler değişti ve süreç nasıl işleyecek?
Öncelikle değişiklikler sadece dershaneleri kapsamıyor, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat yapısında da bazı düzenlemeler söz konusu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey yönetimi ve il, ilçe, okul müdürleri, müdür yardımcıları, başyardımcılarıyla ilgili yapılan düzenleme, bazıları tarafından bir ‘tasfiye operasyonu’ gibi yorumlansa da Bakan Nabi Avcı, “Bu doğru değil” diyor ve ekliyor:
“Okul müdürlüğü bir kadro konusu değil, bir görevlendirmedir, ikinci görevdir. Yani, asıl göreviniz öğretmenliktir, ikinci görev olarak bir görevlendirmeyle, okul müdürü, yardımcısı, müdür başyardımcısı olursunuz ama bunlar kadro değildir ve müktesep hak oluşturmaz. Ama bu konuda bizim hukuk sisteminde farklı farklı yorumlar olduğu için yasaya bunların, ‘kadro görevi değil, geçici görevlendirmeler olduğu’ net bir biçimde kondu. Dolayısıyla bundan sonra bu konuda, yer değiştirmelerle ilgili özellikle hukuki sorunlar yaşanmayacağını, 657 sayılı yasada da açıkça belirtildiği gibi bu görevlerin ikinci görev olmak hasebiyle görevlendirme olduğunu netleştirmiş olduk.”
Ayrıca Talim Terbiye Kurulu’nun görev alanı konusunda da düzenlemeye gidildi. Kurulun karar oluşturma süreci biraz daha genişletilip, istişareye daha da açık hale getirildi.
VE DERSHANELER KONUSU...
Net olarak yapılan şey dershanelerin okullaşarak entegre edilmesidir. Şöyle ki;
1) Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetimine tabi olacak. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu düzenlemede öngörülen kurallara uymakla yükümlü olacak. MEB’in 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’ndaki tanımlara uygun bir faaliyeti yapmak isteyen dershaneler istediği kuruma dönüşebilecek.
2) 2015 Eylül’e kadar dönüşüm için başvuran dershanelere arsa, kredi, vergi indirimi, okul kiralama gibi destekler verilecek.
3) Milli eğitim müfredatına uygun olduğu takdirde tek bir derse yönelik olsa da kurs verilebilecek.
4) Sadece bir sınava yönelik hazırlık mahiyetinde çocukları ısrarla test çözmeye zorlayan, onların analitik düşünmesine engel olan farklı bir eğitim uygulayan yapılara izin verilmeyecek.
5) Özel okullara dönüşen dershanelerde öğrenci başına destek verilecek. Bir sınıfta maksimum 18 öğrenciye destek verilmesi gündemde. Bu konuda MEB ile Maliye Bakanlığı ortak çalışacak. Her bir okul türüne destek miktarı da ayrı ayrı belirlenecek.
6) Dershanelerde çalışan öğretmenlerin de mağdur olmamaları için bir düzenlemeye gidildi. Buna göre kanunda sayılan koşulları yerine getirenlerden bir kısmı Bakanlığın ihtiyaç duyduğu branş ve yerlerde çalıştırılmak üzere istihdam edilecek. (Dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak çalışan ve sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az altı yıl olanlar, KPSS’ye girme şartı aranmaksızın bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak sözlü sınavlarda başarılı olmak kaydıyla memur kadrolarına atanabilecekler.) İlgili yönetmelikteki 40 yaş sınırında da düzenlemeye gidilecek. Öğretmenlerle ilgili başvuru tarihi ise 1 Temmuz 2015 olarak belirlendi.
7) Öğrenci ve mezunlara takviye ders verilecek.
Son maddeyi biraz açalım;
Dershanelerin dönüşümü gerçekleştiğinde, ders desteği almak isteyen öğrencilerle ve mezun durumdaki üniversite adayları için arzu ederlerse takviye kurslar açılacak.
Ücretsiz verilecek olan bu kurslar, örgün eğitimdeki öğrenciler için kendi okullarında, mezun olanlar için de halk eğitim merkezlerinde hayat bulacak. Müfredatları ise dershane müfredatından farklı olacak. Öğrenciler hangi dersten takviye istiyorsa, o dersin öğretmeninden ders alacak. Milli Eğitim Bakanlığı bu eğitimi veren öğretmenlere ek ders ücreti ödeyecek. Böylece hem öğrenci eksiğini gidermiş, hem de velilerin cebinden dershanelere ödenen binlerce lira çıkmamış olacak.
Sonuç olarak; sınavların kaldırılması, dershanelerin dönüştürülmesi, eğitim müfredatının hafifletilmesi gibi konular programlanmış bir sürecin parçası olarak hayat bulacak. Bunlar, Bakan Nabi Avcı’nın himayesinde yürütülen ve kısa zamanda reform olarak karşımıza çıkacak uygulamalar. Aksaklıklar elbette olacaktır. Ama en azından zararın neresinden dönülürse vatandaşa kalan da kâr olacaktır.
