Siz sorun SGK Uzmanı Murat Özdamar cevaplasın! Askerlik borçlanmasında az bilinen detay
Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Özdamar, Yeni Akit okuyucularından gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Özdamar bu hafta İş kazası ve meslek hastalığının yanı sıra askerlk borçlanması ile ilgili gelen soruya cevap verdi.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Özdamar, Yeni Akit okuyucularından gelen sorulara cevap veriyor. Siz de aşağıdaki yorumlar kısmından sorunuzu sorun SGK Uzmanı Özdamar cevaplasın.
İş kazası ve meslek hastalığı meslekten doğan risktir
İş kazasına maruz kalmak yahut meslek hastalığına yakalanmak, işçilerin meslekten kaynaklı yaşayabileceği bir risktir. Ne kadar önlem alınırsa alınsın işçiler, istenmeyen bu riskle her zaman karşılaşabilmektedir.
Sigortalının böylesi istenmeyen bir riske maruz kalması sonrası geçici veya sürekli olarak gelir kaybı yaşaması söz konusu olabiliyor. Bu halde sigortalılar hakkında sosyal sigortalar sistemindeki iş göremezlik ödemesi müessesesi devreye girmektedir. Sigortalı iş kaza geçirdiği için veya meslek hastalığına yakalandığı için iş göremez duruma düşerse yani bir bakıma hekim tarafından işçiye rapor verilirse sigortalıya geçici yahut sürekli biçimde nakdi ödeme yapılır.
Sosyal güvenlik mevzuatına göre iş kazası ve meslek hastalığını nedir, öncelikle bunu irdeleyelim. İşyerinde iken meydana gelen ve işçiyi bedenen yahut ruhen özre uğratan her türlü olay bir iş kazasıdır. İşçinin kazayı iş yaparken geçirmesinin bir önemi yoktur. Yeter ki kaza işyerinde gerçekleşmiş ve işçiyi iş göremez hale getirmiş olsun. İş kazasının nereden ileri geldiğinin hiçbir önemi bulunmamaktadır.
Meslek hastalığı ise işçinin yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Dikkat edilirse işçinin yaptığı iş ve yakalandığı hastalık arasında bir illiyet bağı bulunmaktadır. Yani her türlü hastalık değil işten kaynaklanan hastalıklar meslek hastalığı sayılmaktadır. Örneğin; maden yer altı işinde çalışan işçinin yakalandığı silikosiz hastalığı akciğerleri etkileyen bir meslek hastalığı olmakla birlikte normal bir işyerinde çalışan işçinin silikosiz hastalığına yakalanması meslek hastalığı sayılmayacaktır.
İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle sigortalıda oluşan çalışma gücü kaybı iki türlü olabilir. İşçi bu iş gücü kaybını geçici yaşayabilir yahut sürekli biçimde iş gücü kaybı oluşabilir. Yani işçi tedavi sonrası iyileşeceği gibi işçide kalıcı bir rahatsızlık oluşabilir.
Tedaviye bağlı iyileşme söz konusu ise işçiye tedavi boyunca yani iyileşip iş başı yapana kadar geçici iş göremezlik ödemesi yapılır.
Geçici iş göremezlik ödemesinin miktarı; iş kazası halinde iş kazasının olduğu tarihten önceki, meslek hastalığında ise tanı konulan tarihten önceki 12 aylık prim matrahının bir günlük ortalaması esas alınarak belirlenir. Sağlık kuruluşunda yatarak tedavi halinde her yatılan gün için bu günlük ortalama prim matrahının yarısı, ayakta tedavi halinde yani evde istirahat etme halinde ise günlük ortalama prim matrahının üçte ikisi tutarında ödeme yapılır. Örneğin, ekim ayında iş kazası geçiren ve rapor alıp evde 10 gün istirahat eden işçinin önceki 12 aylık prim matrahına göre ortalama günlük prim matrahı 1500 TL ise bu tutarın üçte ikisi yani her gün için 1.000 TL üzerinden ve 10 gün için 10.000 TL tutarında geçici iş göremezlik ödemesi yapılır.
Yapılan tedaviye rağmen iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle işçi tam olarak iyileşemez ve mesleğinde kazanma gücü kaybı da en az yüzde 10 olursa bu halde işçiye sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Bu ödeme süresizdir, ömür boyu olmak üzere her ay ödenmektedir.
Sürekli iş göremezlik geliri, son üç ay esas alınarak bulunan ortalama günlük kazancın bir aylık yani 30 günlük tutarının yüzde 70’inin meslekte kazanma gücü kayıp oranı ile çarpılması sonucu bulunan tutardır.
Örneğin, iş kazası geçiren işçinin günlük prim matrah ortalaması 3000 TL ve meslekte kazanma gücü kaybı da yüzde 50 ise ödenecek sürekli iş göremezlik geliri 3000 x 30 = 90000 TL tutarın yüzde 70’i olan 63.000 TL tutarın yüzde 50’si yani 31.500 TL olacaktır.
İş kazası ve meslek hastalığının oluşmasında işçinin de ağır bir kusuru varsa hesaplanan bu gelirden, işçinin kusurunun üçte biri oranında eksiltilme yapılır. Bu örnekteki işçinin yüzde 30 kusuru bulunsa 31.500 TL tutarlı gelirden yüzde 30’un üçte bir yani yüzde 10 oranlı 3150 TL kusur düşümü yapılır ve 28.350 TL ödenir. Yanı sıra bu ödemelere, miktarına bağlı olarak yüzde 4 yahut yüzde 5 oranında ek ödeme ilavesi yapılır.
İş kazası ve meslek hastalığının oluşumunda işverenin veya üçüncü kişilerin kusuru varsa işçi kusuru olanlardan hem maddi hem de manevi tazminat isteme hakkına sahiptir.
Maddi tazminatın miktarı, işçinin ortalama aylık geliri, meslekte kazanma gücü kaybı ve kusur oranı gözetilerek, beklenen yaşam ömür tablosu dikkate alınarak artüeryal bir yöntemle hesaplanır.
Manevi tazminat ise olayın oluşuna, iş göremezliğin derecesine bağlı olarak İş Mahkemesi hakimi tarafından takdir edilmektedir. Ortalama olarak 100 asgari ücret tutarı esas alınarak bunun kusuru karşılığına tekabül eden kısmı üzerinden maddi tazminata karar verilmektedir.
Yanı sıra Sosyal Güvenlik Kurumu, iş kazası veya meslek hastalığının oluşumunda kusuru bulunan işveren ve üçüncü kişilere, işçiye bağlanan gelirin peşin sermaye tutarını kusur nispetinde rücu etmektedir.
Askerlik borçlanması son 1260 gün hesabına girmez
Soru: Ben 15.10.1994 tarihinde SSK sigortalısı oldum. Daha sonra Bağ-Kur sigortalısı oldum. Ödenen Bağ-Kur primim 5320 gün. 2023 yılında tekrar SSK’lı oldum. Şu ana kadar SSK prim ödemem 1020 günü buldu. Askerliği 8 ay yaptım. 240 günlük askerliğimi borçlanmaya saydırsam 1260 gün şartını sağlayıp SSK emeklisi olabilir miyim? Nazım S.
Cevap: Hem SSK hem de Bağ-Kur prim ödemesi olanların son yedi yılda yatırılmış olan primlerin statüsüne yani primi ödenmiş olan 2520 günlük sürelerdeki sigorta statüsüne bakılıyor. En son ödenen 2520 günlük primin fazlasının SSK primi olması yani en az 1260 gün SSK primi ödenmesi halinde SSK emeklisi olmak mümkün oluyor. Sizin Bağ-Kur’dan sonra ödenmiş SSK priminiz 1260 güne ulaşmamış. Askerlik için borçlanılan primler SSK statüsünde sayılacak olsa da bu primler askerliği yapıldığı yıla gidecek. Dolayısıyla SSK emeklisi olmak için 240 gün daha SSK’lı olarak çalışmanız gerekecek.