Şeytanı beraber koruyacaklar

RAMAZAN ALKAN / ANKARA  Suriye’ye müdahale etmekten vazgeçen ABD, Rusya ile anlaştı. Cenevre’de 3 gün süren görüşmeler sonrası Esad’ın elindeki kimyasal silahları teslim etmesi istendi. Yapılan anlaşma ile Esad rejimi ödüllendirilirken, Suriye halkının öldürülmesine adeta izin verildi.  Konuyla ilgili Akit’e konuşan Ortadoğu uzmanları ve siyasiler, şeytanın Ortadoğu’da hükmünü sürdürdüğünü söylediler. ABD ve Rusya’nın Ortadoğu’nun kanını bundan sonra beraber emeceklerini belirten uzmanlar, anlaşmanın en kârlı çıkan ülkesinin ise her zamanki gibi İsrail olduğu görüşünde birleştiler.  İKİYÜZLÜ BATI... ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov Cenevre’de yaptıkları pazarlıkta anlaşmaya vardı. Anlaşma ile Suriye’de Esad rejiminin devamı ve kan dökülmesinde karar kılındı. Esad’ın kimyasal silahları geri vermesi istenirken, bunu bir yıla yaymaları ise Suriye için oynanan kirli oyunu gözler önüne serdi. Alınan kararlar Esad’a yeni katliamlar için bir vize olarak değerlendirildi. Birleşmiş Milletler (BM) eski Siyasi Danışmanı ve Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Timur Göksel, yapılan anlaşmanın tam bir ikiyüzlülük olduğunu söyledi. Önce müdahale kararı alan ABD’nin daha sonra Rusya ile anlaşmasının Esad’ın ve İsrail’in işine yaradığını belirten Göksel, “Bu iki ülke Esad’a diyor ki ‘Kimyasal silahla öldürme, ama normal silahla öldürebilirsin.’ ABD ve Rusya’nın anlaşması hem kendilerinin hem de İsrail’in çıkarlarına hizmet ediyor” dedi.  ABD VE RUSYA İÇİN KİMYASAL  SİLAHLARIN BİR ÖNEMİ YOK  Suriye’de ABD ve Rusya’nın karşı karşıya gelmek istemediklerini aktaran Göksel, kimyasal silahların bu iki güç için bir öneminin olmadığını söyledi. “Onlar için Suriye’deki Müslümanların bir önemi yok” diyen Göksel, Esad rejimi ile İsrail arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Göksel, “İsrail ile Esad rejimi iyi anlaşıyor. İsrail’in Suriye için demokrasi gibi bir derdi yok. O kendi çıkarlarının devam etmesini istiyor” diye konuştu. Ortadoğu’da ABD’nin ve Rusya’nın ortak hareket etmeye başladığını dile getiren Timur Göksel, asıl tehlikenin bu olduğunu söyledi. Suriye’nin yarınının olmadığını ifade eden Göksel, “Suriye’de en büyük sorun Suriye’de yarın ne olacak. Şu an Suriye diye bir yer yok. Şehirlerde yaşam yok. Suriye’de savaş bitse bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Suriye halkının savaştan sonra belini doğrultması çok zor olacak. Ne ABD ne de Rusya bunu düşünmüyor. Umurlarında da değil zaten. Onlar için önemli olan kendi çıkarları” ifadelerini kullandı. 
“YEMEK İÇİN BAHANE
ARIYORLAR”
CHP eski MKYK üyesi Savcı Sayan ise, “Söz konusu Müslüman kanıysa ABD ve Rusya tek devlettir...” dedi. “Bunların amacı akan kanı durdurmak değil. İsrail’in güvenliğini sağlama adına isterlerse milyonlarca Müslüman ölsün, umurlarında değil. Bugün Suriye’de kimyasal silah var diyerek gösterdikleri tavrı geçmişte Irak’a göstermediler” açıklamasını yapan Sayan, yıllardır Müslümanların kanını emen güçlerin artık birleştiklerini söyledi. Sayan, Ortadoğu ile ilgili şöyle bir benzetme de yaptı: “Adamın biri eşeğini yemeye karar vermiş, bahane olarak ‘eşeğimin kulakları tavşan kulaklarına benziyor’ demiş. Rusya ve ABD anlaşarak Müslümanları kendi içlerinde çatıştırmaya ve eritmeye karar verdiler. Batılı güçler bu coğrafyayı yemek için bahane arıyorlar ve bahanelerini de kendileri meydana getiriyor.”  Batılı güçlerin Suriye’yi gündemde tutarak Mısır’daki darbeyi unutturduğunu belirten Sayan, ABD ve Rusya’nın yaptığı anlaşmanın en çok İsrail’e yaradığını söyledi. Sayan, “Küçük bir toprak parçasına sahip İsrail’in orada yaşayabilmesi için dışarıdan beslenmesi gerekiyor. İsrail’in şimdi iki tane koruması olduğunu gördük. ABD ve Rusya, Müslüman dünyasında İsrail’i korumak için jandarmalık yapıyor. Ortadoğu’da şeytan hükmünü sürmeye devam ediyor. Kimi Müslümanlar da buna yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.
“KİMYASALI VEREN DE ALAN DA KENDİLERİ”
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Okman da alınan kararı, Müslüman dünyası ile dalga geçmek olarak yorumladı. Okman, Esad’a kimyasal silahı veren Batı’nın şimdi bu silahları geri istediğini belirterek, oynanan kirli oyuna dikkat çekti. Anlaşmanın her zamanki gibi Siyonist İsrail’e yaradığını belirten Okman, “ABD bölgeyle ilgili bir karar alacağında birincil odağı her zaman İsrail olmuştur. ABD ve Rusya’nın Suriye konusunda ittifak yapmaları da hem kendi çıkarlarıyla hem de İsrail’in çıkarlarıyla örtüşüyor. Maalesef burada Arap ülkeleri de yanlış politika izliyorlar. İsrail’e gösterilen bütün düşmanlıklar yine İsrail’in işine yarıyor. Ortadoğu’da İsrail’in dışındaki bütün ülkelerde bir çekişme ve rekabet var. Böyle bir ortamda Saddam Hüseyinler ortaya çıkıyor. Sonra tabii acılar eksik olmuyor coğrafyada. İsrail’e karşı açıktan hasmane bir tavır takınmak İsrail’e zarar vermez. Ona İngiliz oyunlarıyla yaklaşmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İsrail’iN kimyasal silah korkusu
RAMALLAH/KUDÜS - İsrail Enerji ve Su Kaynakları Bakanı Silvan Şalom, Suriye rejiminin elindeki kimyasal silahların imhası konusunda Rusya ile ABD arasında varılan mutabakatın takipçisi olacaklarını söyledi. Şalom, İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, Rusya ve ABD arasında Suriye’nin elinde bulunan kimyasal silahlara ilişkin anlaşmanın ciddiyetinin uygulama sırasında test edileceğini belirterek, “Daha önce de buna benzer uluslararası anlaşmalar oldu. Bu belirli bir tarafın zaman kazanmasından veya askeri operasyonun önlenmesinden başka sonuç vermedi. Suriye’ye ait kimyasal silahların sorumsuz tarafların eline geçmesinin önlenmesi için Rusya ve ABD arasında yapılan anlaşmanın takipçisi olacağız. Bu konu İsrail ve vatandaşları için risk teşkil ediyor” dedi. İsrailli Bakan, “Son dönemde Suriye’ye ait kimyasal silahlar 12 ila 14 kez arasında kullanıldı” iddiasında bulundu.