Yol hipnozunun çok önemli bir konu olduğunu aktaran Altınöz, “Yola çıktıktan 2 buçuk saat sonra yol hipnozu başlıyor. Burada beyin kendisini kilitliyor, sürücü göz açık bir şekilde gidiyor. Ta ki öndeki tıra veya araca çarpana kadar. Şoför son 15 dakikayı hiçbir şekilde hatırlamıyor. Bu konunun gerek sürücü kurslarında, gerek emniyette anlatılması lazım. Yol hipnozu çok önemli bir konu. 9 bin tane duran araca çarpma var, bunların çoğu yol hipnozu. Yol hipnozu fiziki bir durumdur. Bir uyku durumu değil, bunun uykusuzlukla bir alakası yok. Ne kadar sağlıklı da olsanız, uykunuzu almış da olsanız, yola çıktığınız zaman sürekli aynı yere bakarak gözleriniz açık bir şekilde ama beyin kendisini kilitliyor ve bir trafik levhasını okuyup, analiz etmiyorsunuz. Dolayısıyla ilerideki yol yapım-bakım levhasını görmüyorsunuz. Onu anladığın zaman çok geç oluyor. Hızınızı 70-50-30’a düşürmeden yol yapım-bakım yerlerinde 50-70 kilometre hız ile şerit değiştirirseniz, ani manevra yaparsanız otobüsü devirirsiniz. Bunun sebebi yol hipnozu. Yol hipnozu olmamak için 2 buçuk saate bir durmak, kahve içmek gerekir. Ondan sonra ise yolda giderken zihni açık tutmak gerekir” diye konuştu.