Su yönetimini bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin altını çizen Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii su yönetimiyle kastettiğimiz sadece suyun yönetimi değil, havzada tarımla uğraşan insanların sulama suyu konusu, kullanma ve içme suyu sorunlarını da beraberinde planlayacağımız bir yaklaşımı geliştirmek durumundayız. Aksi takdirde belki önümüzdeki yıllarda da ciddi bir su sorunu karşımıza çıkmayacak ancak biz bu havzada 1,2 milyon insan yaşıyor. Bu insanlar 2030'dan sonra buradan göç etmeyecek ve nüfus artmaya devam edecek. Dolayısıyla bugün yağışlı olabilir ve düşen yağışlar, havzada ihtiyaç duyduğumuz suyu karşılamış olabilir ama önümüzdeki yıllarda bizi ne bekliyor sorusunu tam olarak bilmiyoruz. Bilmediğimiz bir kavram, bir olgu üzerinden hareket etmeyip süreci yönetmek durumundayız.”