Komplonun, gerilimin, kavganın rutin hâle geldiği CHP’de yolsuzluk huzursuzluğu da büyüdü.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Bir grup milletvekili, Genel Başkan Özgür Özel’e mektup yazarak eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere ihaleye fesat karıştırmaktan ve rüşvetten yargılanan belediye başkanlarının körü körüne müdafaa edilmesinden duyulan rahatsızlığı iletti.
Hasan Öztürkmen, Mahir Polat, Mustafa Adıgüzel, Rıfat Turuntay Nalbantoğlu ve Sevda Erdan Kılıç’ın aralarında bulunduğu milletvekillerince kaleme alınan mektupta Özel’e bazı Genel Başkan yardımcılarına yüklü rüşvet verdiğini öne süren suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş’a iftira davası açılıp açılmayacağı; itirafçı olan CHP üyeleri için ihraç kararı alınıp alınmayacağı soruldu. Ayrıca hırsızlık, yolsuzluk zanlılarıyla ilgili muhakeme süreci yürütülmesi ve bunun için bir heyet kurulması çağrısı yapıldı. Zor sorulara cevap veremeyen, kritik çağrıya da kulak tıkayan Özel’in atacağı adım ise merak konusu oldu. Kulislerde Özel’in kuvvetle muhtemel kendisine mektup yazan milletvekillerini CHP’den kapı dışarı edeceği konuşulmaya başladı.
Yolsuzluk skandallarında adları geçen isimleri koruyup kollayan Özel’e tepkiler dinmezken kamuoyundan da “Tehlike çanları Özgür Efendi çalıyor” çıkışı geldi. Siyasiler ve yazarlar, Özel’in vurgunlarla anılan figürlere kol kanat germesinin CHP’de iç gerilimi tırmandırdığını vurguladılar. Özel’in milletvekilleriyle karşı karşıya geldiği ve kendisine sorulan sorulara yanıt veremediğini dile getirdiler. “İmamoğlu ve avanesinin avukatlığını bırakmadığı takdirde Özel’in de koltuğu sallantıya girer” uyarısında bulundular.
“HUZURSUZLUK GİDEREK BÜYÜYOR”
Akit’e konuşan eski CHP’li Mehmet Sevigen, şunları söyledi:
“6 aydır CHP’nin bir hukukçulardan teşekkül eden bir heyetle İmamoğlu ve Rıza Akpolat gibi isimlere yöneltilen ithamları araştırmayı öneriyorum. Şu anda bu önerimin milletvekillerince de dile getirilmesi memnuniyet vericidir. Hatırlanacağı gibi Aziz İhsan Aktaş, çıkıp ‘Genel Başkan yardımcılarına yüklü para verdim’ dedi. Ben de “Aktaş iftira mı atıyor. İftira atıyorsa Aktaş’ın hakkında neden dava açılmıyor’ sorusunu sordum. Aktaş, ‘Kaçmadım. Konum atayım’ dedi. Özel’den ses çıkmadı. Belli ki milletvekilleri de dayanamadı ve Aktaş hakkında niye şikâyette bulunulmadığını sual etti. Yani Özel ve ekibinin sessiz kalması manidar. Demek ki Özel ve ekibinde ‘Susmadığımız takdirde Aktaş’ın itirafının altından başka bir şey çıkar’ çekincesi var. Yani kuşku uyandıran durum çok. Bir belediye başkanının hanımı neden Adana’dan kalkıp da Ankara’da Aktaş’la buluşmaya gider. Bunu sormayacak mıyız? Akpolat’ın adının geçtiği iddianameyle ilgili kelam etmeyecek miyiz?
Özel’in İmamoğlu ve taifesini savunması boşuna değil. Her bir itirafçıya ‘İftiracı’ yaftası vurması da öyle. Bunları mahkemeye vermeme, CHP’den atmama nedeni ise ‘Sıra bize gelir mi’ korkusudur.
CHP’de yolsuzluk huzursuzluğu büyüyor. İmamoğlu’yla ilgili iddialara inananların oranı giderek artıyor. Soruşturmaya itibar etmeyenlerin oranı daha evvel yüzde 75 idi, şu anda yüzde 40 seviyesinde. İddianamenin açıklanmasıyla bambaşka bir tablo belirdi. Delil dosyasının ortaya çıkmasıyla ne olacağını göreceğiz. Ancak Özel’in en büyük kaygısının yolsuzluk soruşturmasının CHP’ye sıçraması olduğu muhakkak. Özel, sıkıntı içinde ama kendisine zor sorular soran milletvekillerini ihraç etmez. İhraç ettiği takdirde CHP’de gerilimin doruğa çıkacağını, bölünmenin hızlanacağını bilir. Çünkü ihraç kararı Özel’in sorgulanmasına yol açar. Dışarıdan Selma Aliye Kavaf’ı, Adnan Beker’i alıp ömürlerini CHP’ye adayan milletvekillerini gönderme kararı tabanda öfke uyandırır.“
Kaynak: Yeniakit
