Rabia ve Nahda meydanlarının kanlı şekilde tahliye edilmesinin üzerinden bir ay geçti. Katliamlara rağmen gösterilerin yoğun katılımla devam etmesi, darbe karşıtlarının geri adım atmadığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ekonomik krizden bunalan bazı halk kesimlerinin, yönetime başka bir açıdan muhalif olarak Ulusal İttifak Hareketi’ne katılması da ihtimal dahilinde görülüyor
“Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri
hedefleri gerçekleştirmek için çaba sarf edeceğiz”
Mısır’daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ordunun Rabiatül Adeviyye ve Nahda meydanlarına yaptığı kanlı müdahalede hayatını kaybedenlerin “uğruna canlarını feda ettikleri hedefleri gerçekleştirmek için çaba sarf edeceklerini” belirtti.
Kanlı müdahalenin üzerinden 1 ay geçmesi münasebetiyle İhvan tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Şehitlerimizin akıtılan kanlarını unutmayacağız. Onlara vefalı olacağız. Uğruna canlarını feda ettikleri özgürlük, adalet, onur, inşa ve ilerleme gibi hedefleri gerçekleştirmek için çaba sarfedeceğiz” denildi. Mısır’da demokratik bir sistem kurulana, ülke askeri darbeden kurtulana kadar halkın barışçıl mücadelesini sürdüreceği vurgulanan açıklamada, orduya halka karşı şiddet kullanmama çağrısında bulunuldu.
KAHİRE
Mısır’da Rabia ve Nahda meydanlarının kanlı şekilde tahliye edilmesinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen gösterilerin yoğun katılımla devam etmesi, darbe karşıtlarının ger adım atmadığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Kanlı müdahalenin ardından Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan) başını çektiği Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek için Ulusal İttifak Hareketi tarafından kesintisiz olarak her gün düzenlenen gösterilerin, İhvan’ın sahneden çekilmediğinin ispatı niteliğinde olduğu ifade ediliyor. Mısır ordusu, 14 Ağustos’ta, askeri darbeyi ve ülkenin ilk seçilmiş cumhurbaşkanının görevinden uzaklaştırılmasını protesto için Kahire’nin Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında toplanan göstericileri, arkasında yüzlerce ölü, binlerce yaralı bırakarak tahliye etti. Meydanların kanlı şekilde tahliye edilmesinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen gösterilerin yoğun katılımla devam etmesi, darbe karşıtlarının, Muhammed Mursi’nin görevine iadesi talebinde ısrarcı olduklarını da gösteriyor. Mısır’daki mevcut yönetimin, göstericilerin bir kez daha tek bir meydanda toplanarak, dışarıdan bakıldığında Suriye’dekine benzer şekilde ülkede çatışan iki kesim olduğu izlenimi verecek gösteriler düzenlemesini istemediği şeklinde yorumlar yapılıyor. Mısır’daki geçici yönetim, 3 Temmuz’daki darbenin ardından açıklanan “yol haritası”nın uygulanmasındaki başarıya odaklanırken, Ulusal İttifak Hareketi yandaşları ise ülkenin çeşitli bölgelerinde devam eden gösterilerin söz konusu yol haritasının uygulanmasına engel olacağını düşünüyor.
Sina’daki şiddet olayları ve ekonomik kriz
Ülkenin farklı bölgelerinde düzenlenen gösterilerin yol açtığı gerilimler devam ederken, Sina Yarımadası’ndaki şiddet olayları ve ekonomik kriz de yeni yönetimin önündeki başlıca sorunlar olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede Körfez ülkelerinin 12 milyar dolarlık yardımı söz konusu krizin aşılması için yeterli olmayabileceği konuşuluyor. Ekonomik krizden bunalan bazı halk kesimlerinin, yönetime başka bir açıdan muhalif olarak Ulusal İttifak Hareketi’ne katılması da ihtimal dahilinde görülüyor.