• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İslam Bilginleri Zirvesi’nden Dünyaya barış mesajı verildi

Yeniakit Publisher
2017-03-05 13:48:00 -
İslam Bilginleri Zirvesi’nden Dünyaya barış mesajı verildi

Uluslar arası İslam Bilgeleri Zirvesi Şanlıurfa’da sona erdi. Şanlıurfa Valiliği’nin öncülüğünde gerçekleştirilen zirvenin ana teması ‘İslam’ın evrensel mesajı: Barış, Adalet, Özgürlük’ üzerine kurudu.3-4-5 Mart tarihlerinde düzenlenen ‘Uluslararası İslâm Bilgeleri Zirvesi’ne, 50’yi aşkın düşünür, yazar, akademisyen ve devlet adamını katıldığı. Şanlıurfa Valiliğinin ev sahipliğinde ve Diyanet İşleri Başkanlığı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Harran Üniversitesi işbirliği ile Nevali Otelde gerçekleştirilen zirveye Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.Zirvenin ilk günkü oturumuna Karaköprü Müfüsü Ahmet Altınok’un okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlandı.

Programda daha sora sırasıyla Bosna-Hersek Reisu’l Uleması Dr. Hüseyin i Kavazoviç, Filistin Devlet Başkanı Dini Müşaviri ve Filistin Başyargıcı Mahmut el Habbaş, Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez birer konuşma yaptı. Zirvenin sonunda ise Şanlıurfa Valisi Güngör Aziz Tuna ve 50’yi aşkın düşünür Balıklı Göl’de bir araya gelerek dünyaya barış mesajı gönderdiler.

COĞRAFYAMIZDAKİ BÜTÜN ACILAR KÜRESEL KÖTÜLÜĞÜN SONUCU

Zirvenin ilk gününde  konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bugün iman beldeleri emanı kaybetti. İslam beldeleri selamı kaybetti. Hakk’a inananlar adaleti kaybetti. Tevhide iman edenler özgürlüğü kaybetti. Bu yüzden Müslümanlar özgürlüklerini ve adaleti kaybetti. Bu bizim eksiğimizdir. Bugün insanın içinde bulunduğu durum barışı kaybettiği için bütün kainatı kötülüğe sürüklemesidir. Bunun sonucu olarak da kötülüğün küreselleştiğini görüyoruz. Coğrafyamızda gördüğümüz bütün acılar, küresel kötülüğün bir sonucudur. Biz Hz. İbrahim gibi ateşi selama dönüştürmekle mükellefiz. Bu yüzden bize düşen yeryüzünü cennete çevirmektir. Barış, adalet ve özgürlük İslam’ın en temel kavramlarıdır. Devlet adaleti kaybettiği zaman zulmetmeye başlar. Önce adaleti sağlamalıyız. İslam adalet ve merhametle yüklüdür. Merhametsiz adalet, adalet değildir. Merhamet adaleti ayakta tutan zemindir. Cinayet şebekeleri İslam’ı istismar ederek kötülük yapmaya çalışıyorlar. Cinayet şebekeleri din adı altında yaptıkları bu kötülüklerin İslam ümmetinin ortadan kaldırması lazım. Rabbim bize bunu nasip etsin” dedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise peygamberler şehri Şanlıurfa’nın bütün Müslümanların evi olduğunu söyledi. Yılmaz, “Müslümanlar büyük bir sınavdan geçiyor. Bu sınavdan geçmenin yolu da mazlumun, çaresizin yanında olmaktır. Ama sabretmek lazım, İslam’ın evrensel mesajını daha çok yere ulaştırmamız lazım. Bunu yaparken de hiç yılmamak ve yorulmamak gerek” ifadesini kullandı.

TUZAK KURANLARIN TUZAĞI 15 TEMMUZDA BOZULDU

Zirvenin ev sahibi olan Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna da önemli açıklamalarda bulundu. Tuna, “Balkanlardan, Kafkaslardan İslam alimleri ve akademisyenlerin katıldığı bir buluşma gerçekleştiriyoruz.Yeryüzünde bozgunculuk çıkaranların lanetlendiği bir dinin mensubu olarak hepimiz yakinen biliyoruz ki tuzak kuranların tuzaklarını Allah bozar. Hatta o kadar yakinen biliyoruz ki son olarak biz bunu milletçe 15 Temmuz’da yaşadık. Tuzak kuranların tuzağı 15 Temmuz’da bir kez daha bozulmuştur. O karanlık gecede Hakk’a tapan milletimizin kalbi olan Meclisimiz bombalanmış, göğsü imanla dolu kahramanlarımızın üzerine kurşunlar sıkılmıştır. İslam’ın temel mesajının ele alınacağı bu Zirve’de bu vesileyle şunu muhakkak dile getirmek gerekir: Milleti alçakça vuran bu darbe; bir insanı öldürmeyi bütün bir insanlığı öldürmekle eş değerde tutan dinimizi hain ve çirkin emellerine alet edenlerce gerçekleştirilmişti. İşte tam da bu noktada hepimize düşen görev, her zamankinden daha büyük hassasiyet, her zamankinden daha büyük dikkat ve her zamankinden daha büyük çaba gerektiriyor. Zira tarih boyunca var olan Hak-Batıl mücadelesinde batılın galip gelmesi söz konusu bile olamaz. Büyük Türkiye mücadelemizde 15 Temmuz’da millî iradeyi tankların altında çiğnetmeyen aziz milletimizin her ferdi; bir olmak için, iri olmak için, diri olmak için; iyilikte, güzellikte ve barışta girdiğimiz yarışta “evet ben de varım” diyerek 15 Temmuz Demokrasi Zaferi’ni taçlandıracaktır” şeklinde konuştu. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çitfçi ise, Ortadoğu’daki sorunun çözülmesi için zirvenin hem bilimsel hem de akademik alanda önemli çözüler sunacağını söyledi.

FİLİSTİN SORUNU ÇÖZÜMEDEN MÜSLÜMANLARIN SORUNU BİTMEZ

Bosna-Hersek Reisu’l Uleması Dr. Hüseyin Kavazoviç de, “Bosnalı kardeşlerinizin selamlarını Türkiye’ye getirdim. Osmanlı devleti yıkıldıktan sonra Balkanlardaki biz Müslümanlar büyük baskılara maruz kaldık. Toplu halde Müslümanları katlettiler. 21. Yüzyıl bizim için saldırı yüzyılı olmuştur. Bu saldırılar 11 Eylül saldırılarıyla başladı. Filistin sorunu çözülmeden Müslümanların sorunları da çözülemez. Şuanda Filistin halkı hem kendileri hem de ümmet için mücadele ediyor. Müslümanlar hunharca öldürülüyor. Müslümanlara yaşam hakkı bile tanınmıyor. Ancak bugün Müslüman ülkeler paramparça durumda. Bu parçalanmış durum sorunların daha da büyümesine neden oldu. Sanki bir depremden sonra yıkılan binalar gibi İslam ülkeleri de darmadağın olmuş durumda. Eğer bu savaşı durduramazsak, Müslümanlar öldürülmeye ve mülteci konumuna düşmeye devam edecek. Kısaca zulüm sürecek. Aylin Kürdi’nin sahile vuran cansız bedeninden bütün insanlar sorumludur. Bu ölümlerin durdurulması için Müslüman ülkeler hiçbir proje üretmedi. Sorunların önüne geçmek için kolları sıvayıp harekete geçmek için şimdi kalıcı çözümler üretmeliyiz. Bu kalıcı çözümler için bütün Müslüman ülkelerin gözü Türkiye’ye çevrilmiş durumda. Türkiye bir çözüm üretirse Müslüman ülkeler de Türk halkını takip edecektir” dedi.

FİLİSTİN’E BARIŞ GELİRSE DÜNYAYA DA BARIŞ GELİR

Filistin Başyargıcı Mahmut El Habbaş, “Hepinize Filistinli kardeşlerinizin selamlarını getirdim. Barış ve kardeşlik şehri Şanlıurfa’nın böyle güzel bir zirveye ev sahipliği yapması bizi çok mutlu etti. İslam saçağı altında hiçbir insan zulüm görmemiştir. Bunun nasıl sağlandığını öğrenmek için Peygamber efendimizin sünnetine çok iyi bakmalıyız. Barışın ve adaletin yok olmasının en büyük nedeni İslam’ın yok edilmeye çalışılmasından kaynaklanmaktadır. İslam’a karşı saldırılar biterse Filistin’deki saldırılar ve zulüm biterse dünyaya adalet ve barış yeniden gelecektir” dedi.

 SÖMÜRGECİ DEVLETLER ZEKİ BEYİNLERİ DEVŞİRİYOR

Zirvenin ikinci ve son gününde ise İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Azmi Özcan, ‘küresel tehditler ve İslam dünyası’ üzerine bir konuşma yaptı. Sömürgeci devletlerin, zihni sömürgeciliğe başladığına dikkat çeken Özcan  “Batılı sömürgeci devletler, az sayıdaki asker ve bürokratla çok sayıda Müslümanı nasıl kontrol altında tutabiliriz diye fikirler üretmiştir. Bu konuda İslam dininin en büyük engel olarak görmüşlerdir. Bunun önüne geçebilmek için Batının çıkarlarına hizmet eden bir İslam dini oluşturmak için çalışmalar yapmışlardır. Ilımlı ve uyumlu İslam terimi batının çıkarlarına hizmet eden iki terimdir. Kısaca bunlar laboratuvar üretimi terimlerdir. Yani zihinleri esir almak için üretilen terimlerdir. Günümüzde sömürgeci devletler İslam dünyasının zeki beyinlerini Batının öğretileriyle eğitip tekrar İslam ülkelerine ihraç ederek, buraları kontrol etmeye çalışmaktadır. Dini, dili, mezhebi Müslüman olan bireylerin beyinleri tamamen batılıdır. İslam’la savaş halinde olan batılı devletler devşirilmiş beyinlerle Müslüman ülkeleri günümüzde sömürmeye devam etmektedir. Bizim bu fikri sömürgeyle mücadele etmek için acil çözümler üretmeliyiz” diye konuştu.

İSLAMLA TERÖRÜ İLİŞKİLENDİRMEK İÇİN CAHİL OLMAK LAZIM

Filistin BüyüelçisiFaed Mustafa ise, “Müslümanlıkla terörizm arasındaki ilişkiyi kurmak için ya cahil olmak lazım ya da bun bilerek kasıtlı olarak art niyetle yapmak lazım. İslam’la terörizm arasında bağ kurmak için Hristiyanların dünya üzerinde yaptıkları katliamlara da bakmak lazım. Hristiyanların yaptığı bu katliamları, toplu zulümleri niye Hristiyan teröristler diye adlandırmıyoruz. Yer yüzündeki her terör olayını İslam’la ilişkilendirmek bu yüzden çok yanlıştır. Bu bakımdan bir Müslümanın yaptığı yanlışı İslam dinine mal etmekte çok büyük yanlıştır. Bizim dinimiz barış dinidir” dedi. Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya ise Batının geliştirdiği yeni tehditlere dikkat çekti. Çetinkaya, “İslami eğitim kurumlarının yanında medreseleri de zaptuzap altına almak için harekete geçtiler. İnternete ve sosyal medyaya yüklenecek İslami söylemlerin suç teşkil etmesi ve cezai müeyyide uygulanması için de harekete geçtiler” şeklinde konuştu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23