Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk, Türkiye’nin Müslüman ülke olması ve diğer Müslüman ülkelerle tarihi ve dini dolayısıyla helal gıda sertifikası konusunda TSE’nin büyük bir avantaja sahip olduğunun altını çizerek, yakın bir gelecekte bu alanda Ortadoğu’nun lideri olacaklarının altını çizdi.
YENER DÖNMEZ / ANKARA
Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk, Türkiye’nin Müslüman ülke olması ve diğer Müslüman ülkelerle tarihi ve dini dolayısıyla helal gıda sertifikası konusunda TSE’nin büyük bir avantaja sahip olduğunun altını çizerek, yakın bir gelecekte bu alanda Ortadoğu’nun lideri olacaklarının altını çizdi. Bosna’da helal gıda sertifikası verdiklerini belirten Şentürk, gelecek yıl da Avrupa’da yüzlerce helal gıda belgesi vereceklerini kaydetti. TSE Başkanı Şentürk, helal gözetimi pazarı için de Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapacaklarını ifade etti.
HELAL GIDA SERTİFİKASINDA AVANTAJ SAHİBİYİZ
Ankara’daki medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk, Enstitü çalışmaları hakkında bilgi verdi. TSE olarak son yıllarda Ortadoğu’ya açılma yönündeki çalışmalarını hızlandırdıklarını anlatan Şentürk, “Ortadoğu’daki tarihi bağlarımız olan tüm ülkelere gittik. Gerekli girişimlerimizi yaptık. 5-6 yıl içinde milyarlarca dolarlık Ortadoğu pazarını ele geçirebiliriz. Bunun için desteğe ihtiyacımız var.” dedi. Türkiye’nin Müslüman ülke olması ve diğer Müslüman ülkelerle tarihi ve dini dolayısıyla helal gıda sertifikası konusunda TSE’nin büyük bir avantaja sahip olduğunun altını çizen Şentürk, “Bosna’da helal gıda sertifikasını Diyanet İşleri Başkanlığımız ile işbirliği içinde verdik. Orada lideriz. Önümüzdeki yıl da, Avrupa’da yüzlerce helal gıda belgesi vereceğiz” diye bilgi verdi.
HELAL GÖZETİM İÇİN DİYANET’LE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ
Helal gıda sertifikasının başlangıç olduğunu belirten TSE Başkanı, aslında en önemli pazarın ‘helal gözetimi’ pazarı olduğunu, bu konuda da Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içinde büyük bir avantajı yakalayacaklarını söyledi. Helal gıda gözetimi konusunda özel firma kurmak üzere başvuruda bulunduklarını ve konunun Bakanlar Kurulu gündeminde olduğunu anlatan Şentürk, bu konuda, İslam dünyasının lider kuruluşu olma kararlılığında olduklarını ifade etti.
NÜKLEER SANTRALLERİ BELGELENDİRMEYE HAZIRIZ
Nükleer enerji pazarına girme konusunda gerekli tüm hazırlıklarını tamamladıklarını ve bu alandaki tüm uzmanların da TSE bünyesinde bulunduğunu belirten Şentürk, “Nükleer enerji sektörüne hazırız. Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız konuyla ilgili bizleri çağırdı. Kendisine arkadaşlarımla birlikte bilgi verdik. Sağolsunlar kendileri bu sektörde önümüzdeki bariyerlerin kaldırılması talimatını verdi. Sadece Akkuyu Nükleer santralinin belgelendirme maliyetinin 500-600 milyon dolar olacağını tahmin ediyoruz. Üç santral için bu miktar düşünüldüğünde nükleer enerji sektöründe standardizasyon cirosunun ne kadar olacağı ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
CE BELGESİ PAZARINA GİRMEKTE GECİKTİK
Standartlandırma sektörünün dünyadaki toplam yıllık cirosunun ortalama 200 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Şentürk, kesin veriler bulunmamakla birlikte, sektörün Türkiye’deki yıllık cirosunun 2 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. TSE’nin, özellikle AB adaylığı sürecinde, AB ülkelerinin sektöre egemen firmalarının da etkisiyle, CE belgesi pazarına girmekte 4 yıl geciktiğini anlatan Şentürk, bu nedenle de Türkiye pazarının yüzde 90’ının Avrupalı devlerin eline geçtiğini dile getirdi. CE belgesinin sanıldığı gibi kalite belgesi olmadığının altını çizen Şentürk, “CE belgesi, sadece ürünlerin güvenliği ile ilgili bir işaret anlamına gelir. TSE olarak 4 yıl gecikmeye rağmen bu alanda da iddialıyız” diye konuştu. Şentürk, CE belgesi pazarına geç girmeleri nedeniyle 5 ila 10 milyar Euro arasında zarara uğratıldıklarını kaydetti.
