Anayasa Mahkemesi’nin twitter ve HSYK ile ilgili kararlarına tepkiler sürüyor. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Bilir, “AYM’nin ele aldığı dosya ve verdiği karar hem Anayasa hem de AYM’nin kuruluş ve yargılama usullerini düzenleyen kendi kanunlarıyla çelişiyor” dedi.
OSMAN YİĞİT / ANKARA - Anayasa Mahkemesi’nin tartışmalı ‘twitter’ kararına ilişkin siyasi eleştirilerle beraber hukuki itirazlar da yükselerek devam ediyor. Kararın bir an önce geri alınmasını isteyen uzmanlar, AYM’nin bizzat Anayasa ihlali yaptığını değerlendiriyorlar.
Konuyla ilgili üyesi olduğu Ankara Strateji Enstitüsü sitesinde “Anayasa Mahkemesi’nin Twitter Kararı” başlıklı çarpıcı bir makale kaleme alan Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Faruk Bilir şu değerlendirmelerde bulundu: “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, ‘hakkı kamu gücü tarafından ihlal edilen kişilerin bu ihlali gidermek için kanun yollarını tükettikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaları’ şeklinde tanımlanabilir. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun, ikincil nitelikte koruma sağlayan özel bir hukuki yol olması’ demek, bu yola başvurmadan önce, var olan kanun yollarının tüketilmesi demektir. İkincil nitelikte korumanın anlamı, kanun yollarının hem şekli hem de maddi anlamda tüketilmesi gerekliliğinde yatmaktadır.”
AYM, ANAYASA İHLALİ YAPTI
Bilir, “Bu husus, 1982 Anayasası’nın 148/3 maddesinde; “Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmesi şarttır” şeklinde ifade edilmiştir. Keza, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45/2 maddesinde de “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir” hükmü yer almaktadır. “Yukarıdaki tanımlardan yola çıkarak bireysel başvurunun iki temel özelliğinin olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi; bireysel başvuru kamu gücü işlemlerine karşı yapılır. Başka bir ifadeyle özel şahısların (gerçek ya da tüzel kişiler olabilir) eylemlerine karşı bireysel başvuru yapılamaz” şeklinde konuştu.
TİB’İN İTİRAZ HAKKI KULLANDIRILMADI
Bilir şunları söyledi: “Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının twitter.com isimli siteye erişimi engellemesine ilişkin başvuruların değerlendirilmesi sürecinde aynı işleme karşı Türkiye Barolar Birliğince yürütmeyi durdurma talepli olarak açılan iptal davasında Ankara 15. İdare Mahkemesince 25/3/2014 tarihinde anılan işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. TİB’in bu kararın gereğini yerine getirmesi için 30 günlük bir süre öngörülmüştür. Ayrıca bu kararla ilgili olarak TİB’in itiraz imkânı da vardır. Anayasa Mahkemesi, ‘twitter kararı’nın gerekçesinde bu başvuruda faydasız kalacağına inanılan iç hukuk yollarının tüketilmesine gerek görmemiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu tutumu Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile uyumlu değildir. Çünkü her şeyden önce işleyen bir yargı süreci vardır. Yargı süreci henüz bitmemiştir. Dolayısıyla ortada kesin hüküm haline gelmiş bir mahkeme kararı yoktur.”
“HUKUKEN BELİRSİZ BİR DURUM ORTAYA ÇIKTI!”
“Ayrıca, ‘başvurucuların idare mahkemesine başvurmalarının etkili bir yol olmadığı’ görüşü iç hukukumuz bakımından kabul edilebilir değildir. Çünkü ülkemizde mahkeme kararlarının gereği mevcut süreler çerçevesinde yerine getirilmektedir. Bu konuda aksine bir idari uygulamanın olduğunu söylemek mümkün değildir. Ayrıca yargı süreci bitmediği için itiraz halinde engelleme kararının uygunluğuna karar verilmesi halinde hukuken belirsiz bir durum ortaya çıkacaktır.”
“Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı tamamlanmamış yargı sürecini anlamsız hale getirmiştir. Bu durum bireysel başvurunun amacıyla bağdaşmamaktadır.”
