AK Parti Safranbolu İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın değerlendirmelerini sağlıklı bulmadığını ifade ederek, “Anayasa yapmak çelik çomak oynamaya benzemez” dedi.
Şahin, partisinin Safranbolu İlçe Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Kılıç’ın Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarını değerlendirdiğini, kendisinin sevdiği, çok taktir ettiği bir yüksek mahkeme başkanı olduğunu söyledi.
Kılıç’ın kişisel olarak da dostu olduğunu anlatan Şahin, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, ‘Bu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun 60 maddelik uzlaşılan bölümlerini Kenan Evren de yapardı’ demiş. Sayın Kılıç’ın, o 60 maddeyle ilgili sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yaptığı kanaatinde değilim. Diğer siyasi partilerle üzerinde uzlaşmış olduğumuz 60 madde, darbe ürünü anayasanın özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili bölümlerinde çok önemli değişiklikler yapmaktadır. Bir defa insanı merkeze almaktadır. Devlet değil, insan diye başlayacak olan bir anayasa anlayışı ile hazırlanmıştır. Bu önemlidir. Bunu Kenan Evren ve darbeciler yapamaz” diye konuştu.
İnsan onuruna ve haysiyetine dokunulamayacağını belirten Şahin, şöyle devam etti:
“Bu anayasa devlet diye başlamayacaktı, insan diye başlayacaktı. Peki, niye anlaşılamadı? Neden sıfırdan anayasa yapılamadı? Sayın Kılıç’ın şurada hakkı var. 1982 Anayasası’nın ruhunu ve özünü aynen muhafaza etmek isteyen partiler vardı masada. CHP ve MHP ‘bizim kırmızı çizgimiz var’ diyor. Nedir sizin kırmızı çizginiz? ‘Anayasanın ilk üç maddesine asla dokundurtmayız, dördüncü maddesi bu maddelerle ilgili değişiklik yapılamaz, değişiklik teklifinde bulunulamaz. Bu dört maddeye biz asla dokundurtmayız.’ Ne bizim ne başka siyasi partilerin ne de halkımızın devletin şeklinin cumhuriyet olduğu ile ilgili hiçbir problemi yoktur.”
“ANAYASA YAPMAK ÇELİK ÇOMAK OYNAMAYA BENZEMEZ”
Mehmet Ali Şahin, kırmızı çizgi diye bahsedilenlerin CHP’nin ve MHP’nin çizgisi olamayacağını belirterek, “Bu darbecilerin çizgisidir” şeklinde konuştu. “Biz Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu gerçeğinden vaz mı geçeceğiz?” diye soran Şahin, bu karardan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Şahin, 25 ayda sadece 60 madde üretebilen, sıfırdan bir anayasa amacıyla kurulmuş olan komisyonun kurucusu TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de yeni bir anayasa çıkmayacağını gördüğü için ‘komisyon başkanlığından ayrılıyorum’ dediğini anımsatarak, “Dolayısıyla bu komisyon bitmiş oldu. Diğer 3 siyasi parti buna rağmen kendi aralarında toplanıyorlar. Bizi de davet etmişler. Komisyonu kuran Meclis Başkanı ‘Ben bu komisyon başkanlığından ayrılıyorum. Buradan bir şey çıkmaz’ dediğine göre, bu komisyon bitmiştir. 3 partinin yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Kaldı ki 3 tanesi bir AK Parti etmiyor ki. Anayasa yapacak güçleri falan da yok” diye konuştu.
Mehmet Ali Şahin, diğer 3 siyasi partinin ayrı ayrı bir anayasa değişikliği teklifi vermeye bile sayısal güçlerinin olmadığını belirterek, 1982 Anayasası’nın özünün de ruhunun da her şeyinin de değişmesini isteyen parti olduklarına dikkati çekerek, “Bizim 104 maddeden ibaret anayasa değişikliği teklifimiz incelendiğinde Kenan Evren’in yapacağı bir anayasa olmadığını da görecektir. Sayın Haşim Kılıç’ın işte ‘bunları Kenan Evren de yapardı’ sözünü kendi partimiz açısından kabul edilemez buluyoruz. Bu değerlendirmeyi bizi de kast ederek söylemiş ise kabul etmiyoruz ve reddediyoruz” dedi.
“AK PARTİ HÜKÜMETLERİNE KARŞI DA DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNULMUŞTUR”
Türkiye’nin darbelerden çok çektiğini, şu anda bazı ülkelerin gerisinde kalınmışsa bunun tek sebebinin bu darbeler olduğunu söyleyen Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
“27 Mayıs 1960 olmasaydı, 12 Mart muhtıraları olmasaydı, 12 Eylül 1980’ler olmasaydı, 28 Şubat süreçleri olmasaydı Türkiye şu anda bulunduğu noktadan çok daha iyi bir noktada olurdu. AK Parti iktidarına da aynı oyunlar oynanmak istendi. Ben o sıralarda başbakan yardımcısıydım. Bize karşı da darbe girişiminde bulunuldu. Yargıtay’ın kesinleşmiş kararlarıyla da ispat edilmiştir. Hiç kimse şuraya buraya çekmesin. ‘Olur mu böyle şey?’ diye düşünmesin. Bağımsız yargı organları, Ergenekon ve Balyoz davaları bağlamında iş başında bulunan hükümete karşı bir darbe girişiminde bulunulduğuna dair kararını vermiş, bu konuda suçlu bulunanlara gerekli cezaları uygulamış, davalardan biri de Yargıtay’ca onanmış ve kesinleşmiştir. Bu şu demektir: AK Parti hükümetlerine karşı da darbe teşebbüsünde bulunulmuştur. AK Parti bu teşebbüs karşısında dik durmuştur. Milletin emanetini yere düşürmemiştir. Artık Türkiye’de kimse kolay kolay darbe rüyası göremez. İnanıyorum ki bu davalar herkes için ciddi bir ders olmuştur.”