• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Allah düşmanın da şereflisini versin

Yeniakit Publisher
2014-04-19 09:01:00 - 2014-04-19 17:01:22
Allah düşmanın da şereflisini versin

Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda, geçtiğimiz yerel seçim sürecinde yaşanan kirli siyaset yaklaşımları değerlendiren Erdoğan, muhalefetin seçimlere ‘yaygara’ ile hazırlandığını, sonuç itibariyle de ‘hüsrana’ uğradığını söyledi. Seçim sürecinde ‘namertçe’ saldırılara hedef olduklarını söyleyen Erdoğan, “Allah, düşmanın bile şereflisini versin” şeklinde konuştu.

YENİ AKİT / ANKARA - Başbakan Erdoğan, “İnşallah bu dava kıyamete kadar sahipsiz, öksüz kalmayacak. İsimler, rütbeler değişir, dava şuuru oldukça kervan devam eder” dedi. AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanların Toplantısı’nda konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajlar verdi.

30 Mart yerel seçimlerinde elde ettikleri sonuç nedeniyle tüm parti teşkilatlarına teşekkür eden Erdoğan, Türkiye’nin hem demokrasi hem de Cumhuriyet tarihi açısından en zorlu seçimlerden birini geride bıraktığını, 91 yıllık Cumhuriyet tarihinde bu kadar çetin, zorlu, meşakkatli bir seçim yaşanmadığını ifade etti.

“MUHALEFET SEÇİME YAYGARA İLE HAZIRLANDI”

Kamuoyu yoklamaları, anketler, araştırmalar ve raporların 30 Mart’ta AK Parti’nin ezici bir üstünlük sağlayacağını önceden gösterdiğini belirten Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “AK Parti’nin 30 Mart’ta sandıktan bir kez daha zaferle çıkacağını anlayan çevreler ittifak yaparak bunu engelleme mücadelesine giriştiler. Fakat bunlar gerçekten bu seçimleri veyahut demokratik mücadeleyi hangi yollarla yapacaklarını bugüne kadar ya anlamadılar, ya anlamak istemiyorlar. ‘Bilimsellik’ derseniz, bunlar bilimsellikten zaten çok çok uzakta. Bunlar bilimin gereğine uymak veyahut bilimin çizdiği o çerçevede hareket etmek derseniz, bundan da çok uzaktalar. Bu işi sadece adeta bir yaygara haline dönüştürmek suretiyle, iftira kampanyalarıyla yürütmek bunların en önemli meziyetleri oldu.”

“NAMERTÇE SALDIRILARA MARUZ KALDIK”

Başbakan Erdoğan, muhalefetin seçimlerde işi şansa bırakmak istemediğini, gözleri dönmüş şekilde kesin netice almak için saldırı başlattıklarını, hedeflerinin “AK Parti’yi yüzde 30’a ve onun altına nasıl düşürürüz” olduğunu, her yönden taarruz ettiklerini, ellerindeki her imkânı sınır, ilke tanımadan, insani, vicdani değerleri, onur şahsiyet, şeref gibi insana ait bu kavramları dikkate almadan saldırdıklarını kaydetti. Anadolu ve Trakya’da vatandaşların “Allah, düşmanın bile şereflisini versin” diye dua ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Öyle rakiplerle, muarızlarla mücadele ettik ki maalesef şeref yoksunuydular. Bizim geleneklerimizde, bizim devlet geleneğimizde savaşta dahi uyulması gereken kurallar vardır. İnsanların ırzlarına, namuslarına, iffetlerine dokunulmaz, insanların mahremlerine girilmez, kadınlara, çocuklara, yaşlılara ilişilmez, savunmasız insanlara saldırı yapılmaz, en azılı düşman dahi olsa o kişi asla sırtından vurulmaz. Mert olan, rakibinin karşısına çıkar rakibiyle eşit şartlar altında yarışır, belli ilkeler, sınırlar dahilinde kozunu paylaşır. Namert olan ise rakibiyle yüzleşecek, er meydanında rakibinin karşısına çıkacak cesarete sahip değildir. O, sinsice vurmaya, özellikle de arkadan hançerlemeye çalışır. Harp hiledir, ama hile namertlik değildir, stratejidir, çevikliktir, akıldır, zekâdır. İşte biz her yönden böyle namertçe saldırıya maruz kaldık.”

“MİLLETİMİZ ‘HESABI SORUN’ DEDİ”

30 Mart yerel seçim sürecinde ekonomiye içeriden ve dışarıdan saldırıldığını, çözüm sürecine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumlarına saldırılar yapıldığını, şahsına, ailesine, arkadaşlarına, bakan, milletvekili, belediye başkanı, bürokrat, gazeteci ve sanatçı herkese karşı onursuzca saldırılar yapıldığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Şantajlar yapıldı, bu şantajlarla tehditler yapıldı. 30 Mart akşamında da bizden bir balkon konuşması yapmamızı beklediler. Bir balkon konuşması yapalım, bütün olanları unutalım istediler. Bir balkon konuşması yapalım, bütün o ahlak dışı saldırıları, bütün o namertlikleri, alçaklıkları unutalım, üzerine bir çizgi çekelim istediler. Arkadaşlar 30 Mart öncesinde girdiğimiz 7 seçimde yapılan hakaretleri, yapılan acımasız eleştirileri seçim atmosferine bağladık ve yaptığımız balkon konuşmalarında bunların üzerini çizdiğimiz gibi son 2011 seçimlerinde sonucunda da bütün avukat arkadaşlarıma söyledim ‘davaları geri çekin ama karşımdakiler de aynı tavrı takınmalıdırlar’ dedim. Biz çektik, onların bir kısmı çekmediler, ondan sonra ben de arkadaşlarıma ‘aynen bundan sonra devam edeceksiniz’ dedim. Biz, hesaplaşma değil, helalleşme yapalım dedik, ancak olmadı. 30 Mart öncesinde yapılanlar öyle kolayca unutulacak, üzeri çizilecek, affedilecek şeyler değildi. Devlete saldırı düzenlendi, millete saldırı düzenlendi, istiklâlimize, istikbalimize saldırı düzenlendi, bunu affetmek, bunun üzerini çizmek, ‘hadi helalleşelim’ demek kusura bakmayın bizim haddimiz de hakkımız da değildir. Bunların hesabı sorulacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne saldırı düzenleyenlerden bunun hesabı mutlaka sorulacaktır. Milletimiz de zaten bizden bunu istedi, bunun hesabını sorun dediler.”

YARGI SOKAKTA DEĞİL, KARARLARI İLE KONUŞUR

Milletin, 30 Mart öncesinde, feraset ve basiretiyle oynanan oyunların tamamını gördüğünü, senaryoyu çok iyi anladığını ve kurulan tuzağı çok iyi hissettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte buyurun, Adana’da bakın bir nöbetçi mahkeme ayarlanıyor, verilen karara bakın. Tutuksuz yargılanmak üzere emniyet mensupları serbest bırakılıyor. Eleştiri aldıktan sonra da kalkıyor, bizleri de kastederek yaptığı açıklamaya bakın. ‘Yargı mensubu sokağa çıkıp konuşmaz, yargı mensubu kararlarıyla konuşur.’ Bunların önce haddini bilmesi lazım. Yani bir taraftan kalkacaksın ‘yasama yürütme yargı erklerin eşitliği’ diyeceksin, ondan sonra kendini yasamanın yürütmenin tamamen üstünde, ‘varsa yoksa benim’ diyeceksin. Yok böyle bir şey.”

“İHANETİ BİZ UNUTSAK DA MİLLET UNUTMAZ, TARİH UNUTMAZ”

“Muhalefetin, paralel yapı karşısında dik bir duruş sergileyemediğini” söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar paralel yapıyla beraber hareket ettiler. 30 Mart’ta sandıklar açılıp da başarımız ilan edildikten sonra eğer milletin bizlere bu oyları neden verdiğini unutursak, emanete haksızlık etmiş oluruz. İşte onun için demokrasi tarihimizin en zorlu, en çetin, en ahlak dışı saldırılarını gerçekleştiği süreci biz asla unutmayacağız. Şimdi muhalefet partilerine dikkat edin, ne yapıyorlar? Hiç bir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyorlar. Gündemi farklı yerlere çekerek seçim öncesi yapılanların üzerini örtmeye çalışıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar, o yapılanların üzeri örtülemez, o yapılanlar unutulamaz. CHP genel müdürünün, Türkiye düşmanı, o hain örgütle yaptığı işbirliği ve ittifakı inanın biz unutsak da millet unutmaz, tarih asla unutmaz. Ankara caddelerinde CHP genel müdürünün yaptığı bozkurt işareti hafızalardan silinmez. Bakıyorsunuz nerede ne yaptığı belli değil. İnsanların mahremlerine saldırıların, ses kayıtlarının ve montajların CHP tarafından nasıl ilkesizce, hukuksuzca kullanıldığını tarih unutmaz.”

“APAÇIK BİR HEZİMET TABLOSU…”

Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarının muhalefet adına vahim bir durum olduğunu ifade ederek, “Bu tablo muhalefetin apaçık bir hezimet tablosudur. İşte bu tablo kaset siyasetinin, ahlak dışı siyasetin hainlerle işbirliği içinde yürütülen bir siyasetin çöküş tablosudur. Muhalefet hedef saptırarak gündemi değiştirmeye çalışarak, bu tabloyu ve bu tabloyu oluşturan ahlak dışı süreci unutturamaz. Biz 30 Mart seçimlerinde 45,5 oy oranıyla, seçimlerde tartışmasız zafer kazandığımız halde birileri çıkıyor bizim hesap vermemiz, bizim bedel ödememizi bekliyor. Bakıyorsun, köşelerinde, manşetlerinde, kürsülerinde hâlâ iktidarı sorguya çekmeye çalışanlar var” dedi.

“KİBİRLİ ZİHNİYET HÜKMÜNÜ TAMAMEN YİTİRMİŞTİR”

Başbakan Erdoğan, 30 Mart’ın bu ırkçı zihniyetin artık tamamen iflas ettiği bir tarih olduğunu vurgulayarak, “Milleti tahkir eden, millete tepeden bakan kibirli zihniyet bu topraklarda hükmünü artık tamamen yitirmiştir. 30 Mart ile darbe umutları artık tamamen silinmiş, 30 Mart’ta sadece AK Parti değil sandık ve demokrasi Türkiye’de egemenliğini kayıtsız şartsız ilan etmiştir” dedi.

“YENİ TÜRKİYE, YENİ MUHALEFET ANLAYIŞINI DA DOĞURACAKTIR”

Başbakan Erdoğan; Doğu ve Güneydoğu’da BDP, kıyılarda CHP ve MHP’nin ürettiği gerilim siyasetinin ve hangi odaklara hizmet ettiği artık net olarak görülen örgütlerle kirli işbirliği ve ittifakın da 30 Mart ile iflas ettiğini belirtti. Türkiye’nin düşmanı ülkelerle, eli kanlı terör örgütleriyle vandalimzle, ırkçılıkla işbirliği yapan siyaset tarzının da bu süreçte iflas ettiğini söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu yapıyla böyle bir anlayış ve zihniyetle bu muhalefetin bu ülke için yararlı olma, Türkiye’nin geleceğine katkı sunma imkânı yoktur. Muhalefetin artık değişmesi, bizzat kendileri için, kendi seçmenleri için en önemlisi de Türkiye için artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Ben inanıyorum ki yeni Türkiye artık yeni bir muhalefet anlayışını da doğuracaktır. Tek iştigal alanı siyaset olan, tek hedefi Türkiye’yi büyütmek olan, plan, projesi, vizyonu olan muhalefet inanıyorum ki bu yeni süreçte şekillenecektir.”

“BİNLERCE UYGUR TÜRKÜNÜ İDAMDAN KURTARDIK”

“Biz şu ana kadar binlerce Uygur Türküne vatandaşlık vererek onları idamdan kurtarmış bir ülkeyiz. Uygur Türklerinden ülkemize sığınanları biz bağrımıza bastık. MHP sadece milliyetçilik yapıyor. Uygur Türklerini kurtarmak onların haddi değil. Dünyanın her yerinde kaybeden bunun hesabını verir ancak bizim muhalefette bu yok.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şunları söyledi: “İlk kez milletin oylarıyla cumhurbaşkanı seçiyor olmanın bir sorumluluğu var. Bu işi ne kadar suhuletle ne kadar pürüzsüz neticelendirirsek geleceğe de öyle bir miras bırakırız. İnşallah geçmişin acı hatıralarını, bütün bunları unutturacak demokrasi şölenine çevirecek bir şekilde bunu da sona erdireceğiz”

“DAR BÖLGE SEÇİM SİSTEMİ GÜNDEMİMİZDE”

Başbakan Erdoğan, Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine, “Dar bölge, şu anda bizim gündemimizdedir. Muhalefet bir yandan ‘Barajlar azaltılsın’ diyor, ‘hodri meydan’ deyip şu anda çalışmayı yaptırıyorum. Simülasyonlar vesaireler bittikten sonra dar bölge sistemini Meclis’e getirebiliriz” dedi.

Erdoğan’dan AYM’ye bireysel başvuru!

Başbakan Erdoğan, sosyal medya organlarında kendisi ve ailesine karşı yapılan temel insan hakları ihlâllerinin ortadan kaldırılmasına yönelik verilen mahkeme kararlarının uygulanmaması sebebiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvurunun dilekçesinde, yasa dışı dinlemeye maruz bırakılarak özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği belirtildi. Dilekçede, yargı kararlarına olan güveninin ağır şekilde zedelenmesinden kaynaklanan manevi zararlar gözetilerek, 50 bin lira manevi tazminat talebinde bulunuldu.

Kılıçdaroğlu’na ikinci montaj kaset davası

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin TBMM Grup Toplantısı ile bazı mitinglerinde, “kendisi ve ailesi hakkında montaj, şantaj çetesinin uydurduğu, kayda alınması, ifşası, yayılması suç teşkil eden kasetleri esas alarak, iftirada bulunduğu” gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ikinci defa 200 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23