2016-05-29 19:00:41 Yüzde yüz yerli silahlarımız
Drone Killer (mini insansız hava aracı katili), Türk mühendisleri tarafından yüzde yüz yerli ve milli olarak geliştirildi.
Drone Killer (mini insansız hava aracı katili), Türk mühendisleri tarafından yüzde yüz yerli ve milli olarak geliştirildi.
Drone'lar son zamanlarda yüksek erişilebilirlik ve düşük maliyetleri sebebi ile yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
Ve askerin yanı sıra, ticari, hobi hatta terörizm maksatları ile Drone’ler uçuruluyor.
Yapısal özellikleri sayesinde küçük bir alan kaplayan Drone'lar yüksek uçuş irtifaları sebebi ile tabanca ve tüfekler ile vurulması zor hedefler.
Özellikle miting, konser, stadyum ve benzeri halka açık etkinliklerde ateşli silahlarla durdurulmaları ciddi sakıncaları beraberinde getirmektedir.
Drone killer tarzı silahları dünyada sayılı ülkeler üretebiliyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yerini aldı.
Drone Killer, Drone ile komuta kontrol arasında yüksek hızda elektronik harp teknolojisi uyguluyor.
Elektromanyetik saldırıya maruz kalan Drone'lar komuta kontrol ile bağlantıyı kaybederek etkisiz hale getiriliyor.
PKK/PYD ve DAEŞ gibi terör örgütleri, terör faaliyetlerinde droneleri sıklıkla kullanıyorlar. Ülkemizin doğusunda ki terör operasyonlarında BTÖ'nün Drone'leri aktif bir şekilde kullandığı görülüyor.
Ülkemizin doğusunda ki terör operasyonlarında BTÖ'nün Drone'leri aktif bir şekilde kullandığı görülüyor.
Türk mühendis ve işçisi tarafından geliştirilen ve dünyadaki emsallerinden çok daha üstün özelliklere sahip 3 farklı tip tüfeğin seri üretimi için çalışmalarda sona gelindi. Milli imkanlarla geliştirilen MPT-55 piyade tüfeği ve KNT-76 keskin nişancı tüfeğinin seri üretimine bu yıl, modern makineli tüfeğin seri üretimine ise gelecek yıl sonunda geçilmesi planlanıyor.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası Ar-Ge Müdürü Selim İyiiş, yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli kaynaklarla karşılanması hedefi doğrultusunda 3 yeni tüfek projesi üzerinde çalıştıklarını anlattı. Yeni geliştirdikleri silahlardan MPT-55 piyade tüfeğinin 5,56x45 milimetre kalibreye sahip olduğunu belirten İyiiş, şöyle konuştu:
"MPT-55 piyade tüfeğinin iki modeli var. Birinci modelimiz 'Karabin' tipi kısa modelimiz. Bu modelimizin ağırlığı 2 kilo 900 gram ve dakikada 750 atım sayısına ulaşabilmekte. Plastik şarjörü, teleskopik ayarlanabilir dipçiği mevcut. 400 metre etkili menzile sahip. Atış kabiliyeti yüksek, hafif, etkili bir piyade tüfeğidir. Özellikle meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek etkili modern bir piyade tüfeğidir."
İyiiş, bu modelin uzun tipinin ise 3 kilo 200 gram ağırlığında olduğuna dikkati çekerek, "Plastik kompozit şarjörlü ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahiptir. Etkili, hafif ve tutukluk yapmayan bir silahtır. Şu an tasarım ve uygulamalarını gerçekleştirdik, ürün kalifikasyonunu gerçekleştireceğiz. Bu yıl sonunda seri imalata geçmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
İyiiş, diğer projelerinin ise tim, manga tipi keskin nişancı tüfeği olarak tabir ettikleri KNT-76 olduğunu anlattı. Tüfeğin 7,62x51 milimetre kalibreye sahip olduğunu dile getiren İyiiş, şunları kaydetti:
"Bu tüfeğin en büyük özelliği tek atışlı ve dağılım değeri 1,3 moa olmasıdır. En iyi değerlerimizden biri de 0,5 moadır. 0,5 moa, 100 metreden 1,5 santimetreye tekabül etmektedir. Yani 5 mermiden 4'ünü 100 metreden 1,5 santimetrenin içerisine atma kabiliyetine sahiptir. 4,6 kilogram ağırlığa sahiptir. Eşdeğerlerine göre çok daha hafif, etkili, vuruş kabiliyeti çok yüksek keskin nişancı tüfeğimizdir. Dünyadaki eşdeğerlerine göre çok daha üstün özellikleri sahiptir. Namlusu diğer sistemlere göre uzundur. 20 inç namlu boyuna sahiptir."
KNT-76'nın, üzerine her türlü optik sistemlerin takılabileceğini dile getiren İyiiş, "Kompozit şarjörü mevcuttur. Dipçiği teleskopik ve ayarlanabilir özelliklere sahip bir silahımızdır. Ürün tasarım doğrulama, kalifikasyon işlemleri tamamlandı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından kalifiye edildi. 2016 yılında 570 adet sipariş geldi. Bunun teslimatı yapılacak" ifadelerini kullandı.
Selim İyiiş, Savunma Sanayi Müsteşarlığının modern makineli tüfek projesinin de fabrikaları tarafından yürütüldüğünü söyledi. Geliştirilen makineli tüfeğin ağırlığının 8 kilogram olduğuna dikkati çeken İyiiş, silahın iki hareketli olarak tabir edilen tam mayonlu sisteme sahip olduğunu aktardı.
Selim İyiiş, Savunma Sanayi Müsteşarlığının modern makineli tüfek projesinin de fabrikaları tarafından yürütüldüğünü söyledi. Geliştirilen makineli tüfeğin ağırlığının 8 kilogram olduğuna dikkati çeken İyiiş, silahın iki hareketli olarak tabir edilen tam mayonlu sisteme sahip olduğunu aktardı.
Dünyanın en iyi alev gizleyenine sahiptir. Alev gizleyenin, dünyadaki eşdeğerleriyle hızlı kamera görüntülerini karşılaştırdığımızda hepsinden daha iyi hassasiyete sahip olduğunu gördük. Şu an kritik tasarım onay aşamasındadır. Mühendislik prototipini ürettik. 2017 yılında ürünü kalifiye edip, daha sonra üretime geçmeyi planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Vestel Savunma tarafından tasarımı yapılan ve yüzde yüz yerli olan insansız silahlı hava aracının (İHA), mayıs ayında havalanacağını açıkladı.
Zorlu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Değişim Gelişim Topluluğu’nun düzenlediği ‘Başarı hikâyesi’ isimli konferansta konuştu.
Ahmet Nazif Zorlu, konuşması sırasında, “Aslında bu konuyu konuşmamam lazım. Ama konuşacağım mayıs ayında insansız silahlı hava aracımızı uçuracağız. İnsansız hava aracını yapan Vestel, şimdi o aracın silahlısını da yaptı” dedi.
Zorlu, “Biz ne üretirsek üretelim, önce Türkiye için üretir, sonra ihraç etmek isteriz. Silahlı İHA’yı Vestel Savunma yaptı, ihracatını da yapar. Önce ülkemiz kullansın. Bu açıklamam yetsin” diye devam etti.
Konya'da bir yazılım firması, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için 'Ankerot' adını verdiği tank görünümlü uzaktan kumandalı mini insansız araç üretti.
’Ankerot’ adı verilen uzaktan kumandalı mini insansız aracın, özellikle yakın veya uzak mesafede asker ve polisin giremeyeceği noktalarda uzaktan kumanda ile kullanılabileceğini ifade edildi.
Cihazın üzerine isteğe göre her türlü askeri teçhizatın yerleştirilebileceğini de belirten Elfatek Elektronik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Düzgün, üretimlerinin ilk versiyon olduğunu ve ciddi bir çalışma sonrası bunu daha da geliştireceklerini kaydetti. Ülkeye karşı bir ahde vefa duyduklarını da dile getiren Düzgün, şöyle konuştu: "Biz bu ülkenin okullarında okuyarak bugünlere geldik. Biz de ekip olarak bu ülkeye olan Vatan ve vefa borcumuzu askerlikten sonra da ödemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde farklı ürünler de yapacağız. Bu bizim için bir başlangıç. Ekibimize bu noktada güveniyorum."
Analog joistikli uzaktan kumandanın Türkiye’de üretiminin olmadığını ve ilk defa kendilerinin üretmeye başladığını da ifade eden Düzgün, TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi Bakanlığımızın ’tekno yatırım’ projelerinden destek alarak uzaktan kumandayı geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. ’Ankerot’ firma tarafından Konya’daki Endüstri Zirvesi Fuarı’nı sergileniyor. Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) tarafından geliştirilen Duvar Arkası Radarı (DAR) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk kez görücüye çıktı.
Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) tarafından geliştirilen Duvar Arkası Radarı (DAR) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk kez görücüye çıktı.
STM mühendisleri, görsel erişim ve keşif imkanının olmadığı kapalı mekanlarda bulunan insan ve canlı hedeflerin varlığını ve konumunu tespit etmek için radyo frekans dalgalarını kullanan DAR'ı geliştirdi.
STM DAR, ileri düzey radar teknolojisini kullanarak duvar, kapı gibi engellerin arkasındaki hedeflerin tespitini sağlayacak.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tarafından üretilen milli piyade tüfeği MPT-76'ya ABD, Şili, Azerbaycan gibi ülkelerden talep olduğu bildirildi.
Geçmişte ordunun kullandığı G3 piyade tüfeğiyle ilgili yapılacak değişiklikleri Almanya'ya bildirmek zorunda olan bir ülkeden, kendi milli silahlarını üreten bir ülke konumuna gelindiğini vurgulayan MKEK Silah Fabrikası Üretim Şefi Mehmet Demirel, şunları kaydetti:
"Geçmişte patenti Almanlar'a ait G3'lerin üretimini de yaptık ama patent onlarda olduğu için tüfekte yapılacak bir değişiklikte onlara söylemek zorundaydık ancak MPT-76 bizim, yani milli üretim, patenti de bizde. Kullanıcı, bu silahla alakalı herhangi bir olumsuzluğa kapılırsa biz onu fabrikada anında değiştirebiliriz...
Kamuoyunda 'yağmurda, çamurda da atıyor mu?' diye çok sorulur. Evet bu silah, 42 aşama testi geçti. Bir piyade tüfeğinde kriter bin mermide 8 basit hata yapmasıdır, milli gururumuz olan MPT-76 binde 3 basit hata vermiştir. Bu silah yağmurda, çamurda, karda, eğimli atışlarda kimyasal testlerden geçerek eksi 40, artı 60 dereceden atış yaptı."
Milli piyade tüfeğinin patentinin Türkiye'de olması dolayısıyla ürünü dünyanın istenilen ülkesine satabileceklerini, böyle bir haklarının olduğunu vurgulayan Demirel, "MPT-76'ya aşırı derecede talep var, en büyük talep de ABD'den.
Bunun yanında Azerbaycan gibi ordusunu bununla donatmak isteyen birçok ülke var, Şili de bunlardan biri. Tabii ki bizim kuruluş felsefemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize vermiş olduğu felsefe, TSK'nın gerekli olan silah ihtiyacını karşılamaktır. Birinci önceliğimiz her zaman TSK'dır." diye konuştu.
KORAL - ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen, hedef ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlayan "KORAL" Mobil Elektronik Harp Sistemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
KORAL, kabul muayeneleri esnasında binden fazla test aşamasından geçerek performansını kanıtladı. Ülke savunmasında önemli bir görev üstlenen bu ürünün geliştirilmesi için ASELSAN ile birlikte 50'ye yakın yerli alt yüklenici çalıştı.
KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, askeri taktik araçlara entegre edilen ve geniş bir frekans bandında çalışan Elektronik Destek Sistemi (KORAL ED) ile Elektronik Taarruz Sistemi'nden (KORAL ET) oluşuyor.
KORAL ED Sistemi radar yayınları için tespit, teşhis, yön bulma fonksiyonlarını yerine getirirken, KORAL ET Sistemi hedef radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlıyor. Bu nitelikleriyle KORAL Sistemi hedef ülkelerin hava savunma sistemlerinde önemli bir zafiyet oluşturacak yetenekte bulunuyor. KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013'ten bu yana yürütülen yoğun sistem doğrulama ve sistem test süreci ile sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.
KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013'ten bu yana yürütülen yoğun sistem doğrulama ve sistem test süreci ile sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.
Sistem birimlerinde kullanılan, geleceğin savunma teknolojisi olarak değerlendirilen aktif elektronik taramalı birimler ile aynı anda çoklu hedefe karşı etkin olarak elektronik taarruz uygulanabiliyor.
Aktif elektronik taramalı birimler konusunda projede edinilen teknolojik birikim diğer birçok radar ve elektronik harp sistemlerinde de kullanılabilecek. Dünyada sayılı ülkede var olan bu teknoloji ülkemizin elektronik harp sektöründe geldiği aşamaya göstermesi bakımından da büyük öneme sahip bulunuyor.
ONDAN KAÇMAK İMKANSIZ! - Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan Göktürk-1 Uydusu, çevresel testler ile yer kesimine ilişkin yazılım ve donanım birimlerinin entegrasyon faaliyetleriyle göreve hazırlanıyor.
Görev ömrünün 7 yıl olduğu Göktürk-1 Uydusu'nun 2016 sonunda Fransız Guyanası'ndan fırlatılması planlanıyor.
Göktürk-1 Uydusu ile coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilebilecek.
Projeyle, askeri kullanım yanında orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sistemi tedarik edilmiş olacak.
KUNDUZ - AZMİM - Türk ordusunun amfibik zırhlı aracı Kunduz-Azmim, hem karada hem de suda görev yapabiliyor.
FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde dahi görev alabiliyor. 2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde 12 adet Kunduz-Azmim bulunuyor.
225 metre uzunluğunda tasarlanan TCG Anadolu, pek çok açıdan ilkleri barındıracak. Savaş helikopterleri ve savaş uçakları için yeniden dizayn edilen pisti, 12 derecelik eğimle daha elverişli hale getirildi. Böylece gemiye F35B sınıfı, 5. Nesil av ve bombardıman uçakları da inebilecek.
8 gelişmiş savaş helikopterini taşıyabilecek gemi, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu’nda kullanılabilecek.
TCG Anadolu bünyesinde, ameliyathane, diş tedavi üniteleri ve yoğun bakım ile enfeksiyon odalarının da bulunduğu en az 30 yatak kapasiteli askeri Hastane de barındıracak.
Yapılan testlerde KORKUT AİC katapulttan atılan hedef uçağı ASELSAN’ın geliştirdiği yerli radar sistemiyle tespit edip, başarılı bir şekilde vurarak düşürdü. KORKUT test atışlarında sabit hedefleri de başarıyla vurdu.
Yapılan testlerde KORKUT AİC katapulttan atılan hedef uçağı ASELSAN’ın geliştirdiği yerli radar sistemiyle tespit edip, başarılı bir şekilde vurarak düşürdü. KORKUT test atışlarında sabit hedefleri de başarıyla vurdu.
ATEŞ gücü MKE tarafından üretilen iki adet 35 mm’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.
KORKUT, 3 Silah Sistemi Aracı (SSA) ve 1 Komuta Kontrol Aracı’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde görev yapacak.
İlk etapta toplam 42 Silah Sistem Aracı [SSA] ile 14 Komuta Kontrol Aracı Aselsan’dan 2016 yılında tedarik edilecek.
OTOKAR ARMA - Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil çok tekerlekli modüler bir araç olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre silah sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en zorlu arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.
FIRTINA OBÜSÜ - "T-155 Fırtına" obüsü Türkiye'nin ürettiği bir Kundağı Motorlu Topçu Silah Sistemi. Üzerine monte edilmiş 12 adet hidro-pnömatik süspansiyon ünitesi ve tekerlerinden oluşan gelişmiş süspansiyon sistemi sayesinde engebeli arazi dahil her türlü arazide rahatça harekat icra edebilmekte.
Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Fırtına hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15sn. içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlaybilmektedir.
KİRPİ - Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.
BMC tarafından tasarlanıp üretilen kirpi en dayanıklı anti mayın araçlarından biri.
TULPAR - Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip. n
URAL - Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural.
Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
OTOKAR COBRA - Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılmakta.
OTOKAR COBRA 2 - Otokar 2013 yılında, Zırhlı Personel Taşıyıcısı Cobra'nın yeni versiyonu olan Cobra 2'yi tanıttı. Mayına dayanıklı olan ve aynı zamanda yüzebilen ender ürünlerden COBRA 2'de aracın iç hacmi ve koruması ilkine oranla arttırıldı.
Cobra 2, Üstün hareket kabiliyeti ve 9 personel taşıma kapasitesinin yanında personele sağladığı yüksek koruma, ateş gücü ve görev ekipmanları ile askeri uygulamalar için ideal. Cobra 2, en zorlu arazi ve iklim koşullarında üstün performans sağlar.
ATILGAN - Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını alt platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini ana silah olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan alçak irtifa hava savunma sistemi.
Platform 4 veya 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Tüm özellikleri bilgisayar veya operatör tarafından kontrol edilebilir.
ZIPKIN - Zıpkın; ASELSAN tarafından milli imkânlarla üretilen, temel silah olarak atışa hazır 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, çeşitli algılayıcılar ile donatılmış ve tüm fonksiyonları bilgisayar tarafından denetlenen bir Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi.
UMTAS FÜZE - UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye'nin savunma sanayii firmalarından Roketsan'ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile kadar etkili atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.
SOM FÜZESİ - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni gözbebeklerinden SOM (Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat) yeni füze projeleri kapsamında TSK'nın göz bebeklerinden biri. Karada, havada ve denizde her türlü hedefi vurabilen füzenin menzili 250 km.
Tübitak ve Roketsan tarafından üretilen füze Türk Hava Kuvvetleri'ndeki F-16'ların yanı sıra Lockeed Martin tarafından üretilen F-35'lere de monte edilebilecek.
CİRİT FÜZESİ - İlk "Milli" füze sistemi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren "Cirit" kendi sınıfında en uzun menzile (8 km) sahip. Cirit füzesinin, başarılı performansı ile birçok ülkenin dikkatini çektiği, 2012 içinde ilk ihracatının yapılmasının öngörüldüğü ifade ediliyor. Taarruz helikopterleri için geliştirilen ve Cirit füzesinin ATAK helikopterine de entegre edildi.
TCG BÜYÜKADA - TCG Büyükada (F-512)'nin inşaatı 2011'de tamamlandı. MİLGEM Projesi ile TCG Heybeliada (F-511)'dan sonra yapılan gemi. TCG Büyükada'nın da, TCG Heybeliada gibi radardaki izi düşük.
MİLGEM çalışmaları çerçevesinde üretilen iki korvetten TCG Büyükada, üstün donanımı, radarlara yakalanmama özelliği ve nitelikli savaş harekat merkeziyle adeta Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü yansıtıyor.
TCG HEYBELİADA - TCG Heybeliada (F-511), Türk Deniz Kuvvetleri'ne yerli üretim gemi sağlanmasını amaçlayan MİLGEM Projesi dahilinde inşa edilen ilk Türk savaş gemisi. Deniz Kuvvetleri Günü ve Preveze Deniz Muharebesi'nin 473. yıl dönümü olan 27 Eylül 2011 tarihinde, Pendik'te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yapılan törenle hizmete girdi.
Gemi, keşif, karakol, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist etkinliklerin takibi ve önlenmesi, kıyı kontrol ve koruması görevlerinde kullanılabilmektedir. Ada sınıfı korvet olan TCG Heybeliada'nın radar kesit alanı, akustik izi ve sualtı gürültüsü düşük olması nedeniyle hayalet gemi olarak adlandırılmaktadır.
GÖKTÜRK - 2 - Çin'den fırlatılan yerli üretim Göktürk-2 uydusu yaklaşık 200 kilogram ağırlığında ve bir metreküp hacminde. Göktürk 2 uydusu, 2,5 metre çözünürlükte görüntü topluyor. Yerden 686 kilometre yükseklikte yörüngeye giren uydu her 93 dakikada dünyanın çevresinde bir tur atıyor.
RASAT UYDUSU - Rasat fırlatıldığı 17 Ağustos 2012 tarihinden bu yana görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu. 10 milyon dolara mal oldu.
TÜBİTAK MARMARA - Türkiye'de yapılan ilk araştırma gemisi TÜBİTAK Marmara, dün düzenlenen törenle denize indirildi. 13.8 milyon TL'ye mal olan 41 metre uzunluğunda ve 9.5 metre genişliğindeki gemi, sualtı canlılığı ve deniz kirliliği araştırmalarının yanı sıra gerekli donanımların eklenmesiyle petrol ve sismik araştırmalar da yapabilecek.
ATAK HELİKOPTERİ - Yerli teknoloji ile İtalyan platformunda üretilen ATAK taaruz helikopteri ağır silah yükü ile zorlayıcı "sıcak hava-yüksek irtifa" görevleri için optimize edilmiş iki tipe sahip:
1) Yakın hava desteği görevleri için 76 adede kadar 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatılmış T129A
TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk T129A prototipi ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirmiştir. Testleri başarıyla tamamlanan T129 Helikopterlerinin ilki bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi.
BAYRAKTAR İHA - Kale-Baykar İş Ortaklığı tarafından geliştirilen Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA), uçuş testlerini başarıyla tamamladı. TSK'ya devri başlanan Bayraktar TB2 İHA, 30 saat havada kalabiliyor ve 30 bin feet yüksekliğe çıkabiliyor. Hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özelliklere sahip.
ALTAY TANKI - Otokar tarafından üretilen Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat görev yapıyor. Altay’ın üzerinde ana silah olarak, birçok farklı mühimmatları atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top bulunuyor. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilmesi için Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek.
Altay tankında, her türlü tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunuyor.
HÜRKUŞ - Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş'un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.
HÜRKUŞ - Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş'un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.
Azami servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş'un, 15 bin ft'de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Yine 15 bin ft'de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip.
WhatsApp İhbar Hattı
+90 (553) 313 94 23