Yunanistan ısrarla Ege ve Doğu Akdeniz’de Avrupa Hava Kalkanı projesine yönelik çalışmalarına hız vermeye devam ediyor. Başta Başbakan Miçotakis olmak üzere, Savunma Bakanı Dendias ve Dışişleri Bakanı Gerapetritis de konuyu her fırsatta Avrupalı mevkidaşlarıyla görüşüyor tartışıyor ve Avrupalıları ne pahasına olursa olsun ikna etmek üzere çalışmalara devam ediyor.

Son olarak Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Polonya Başbakanı Donald Franciszek Tusk’u Avrupa Hava Kalkanı projesi konusunda ikna etmiş olacak ki Miçotakis ve Tusk birlikte hareket ederek, geçtiğimiz Ağustos ayında Girit’teki evinde misafir ettiği AP’nin Hollandalı Milletvekili Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e bir mektup göndererek Avrupa’nın hava savunması için ortak bir kalkan oluşturulmasını talep ettiler.

Yunanistan’ın son döneme ısrarla savunduğu ve kurulmasını istediği Avrupa Hava Kalkanı projesinin iki yönü var. Birincisi ABD ve Trump. Çünkü eski ABD Başkanı Trump’ın geri dönme ihtimali her zaman var ve Trum’ın Kuzey Atlantik ittifakını zayıflatacağı düşünüldüğünden, Avrupa’nın ABD’den belli ölçüde bağımlılıktan kurtulma çabasının bir parçası.

NATO ile ilgili açıklamaları Atlantik İttifakını zayıflatmaya yetiyor. Bu da Avrupa’da korkuya neden oluyor. Tabii ki de bu Yunanistan’ın da işine gelmiyor. Bu nedenle Yunanistan ısrarla Avrupa Hava Kalkanı projesinin öncülüğünü yaparak Avrupalıları ikna ederek kurulmasını dört gözle bekliyor.

Ancak Yunanistan’ın kartlarını gizli tuttuğu planın ikinci kısmında yine enteresan düşünceleri var. Avrupa Hava Kalkanı oluşturulması Avrupa Birliği ülkeleri tarafından kabul edilirse eğer, Yunanistan’ın ikna etme çabaları sonuç verirse, Avrupa Hava Kalkanının oluşturulacağı bölge Ege ve Doğu Akdeniz merkezli olacak. Tabii ki Avrupa’nın Güneydoğusu ve Kuzeyi de Avrupa Hava Kalkanının kapsama alanı içinde olacak.

Yunanistan’ın düşündüğü bu projenin arka planında, Türkiye’nin son döneme oluşturduğu, her geçen gün yerli ve milli imkanlarla güçlendirdiği ve dünyada yaygın olarak konuşulan İnsansız Hava Araçları ve akıllı mühimmatlara karşı Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın bu günkü karasularını aynen olduğu gibi ve Rumların da korunması düşüncesi yatıyor.

Eğer Avrupa ülkeleri bir bütün olarak Avrupa Hava Kalkanı oluşturulmasına yeşil ışık yakması durumunda, tek başına yapması gerekeni Yunanistan Avrupa Birliği ülkelerinin kucağına atmış olacak ve dolayısıyla ülkenin ekonomik durumu da göz önünde alındığında çok büyük bir ekonomik harcamadan kurtulmuş olacak.

Yunanistan’ın düşüncesi sadece bununla da sınırlı değil. Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı kurulan uluslararası deniz gücü koalisyonunun “Kalkan” operasyonunun ana karargahını orta Yunanistan Larissa’ya (Yenişehir) çekmekti ve bunu başardı. Şimdi de sıra Avrupa Hava Kalkanını kurmak ve ana karargahının da Yunanistan’da olması için planlar üzerinde çalışılıyor.

Netice itibariyle, Yunanistan’ı şu an yönetenlerin yaptıklarına bakıldığında asıl tehlikenin Türkiye tarafından geldiğini, savunma sanayii alanında hızla büyüyen bir Türkiye’nin olduğunu ve ilerleyen yıllarda bu alanda Yunanistan’ın Türkiye ile başa çıkamayacağı göz önünde bulundurularak tek çarenin Avrupa ülkeleri ile birlikte Avrupa Hava Kalkanını kurmaktır. Böylece Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile Türkiye arasında var olan ciddi sorunların aynı zamanda Avrupa Birliği sorunları olduğunu sağlayarak masaya yatırmak ve Türkiye’yi Avrupa Birliği ülkeleriyle karşı karşıya getirmektir.

Şu an Yunanistan diplomasisi bir yandan Türkiye ile son döneme yaşanan sakin bir dönemi olduğunca uzatarak zaman kazanmakla birlikte yukarıda analiz edilen planların gerçekleşmesi için harıl harıl üç cephede çalışmalara aralıksız devam ediyor.

Türkiye'den TB2 SİHA alan Polonya'nın da Yunanistan'ın söz konusu planına destek olması dikkatlerden kaçmadı. Kaynak: Birlik Gazetesi